ÖZET

358 11 4
                                    


17 yaşında yaşadığı o kabus gibi gecenin ardından bir süre komada kalıp gözlerini açtığında hamile olduğunu öğrenen Hande Sezin'in hayatı doğum yaptıktan sonra tamamıyla değişir. Kaderi ona öyle bir oyun oynar ki, gencecik yaşında mağlup düşer. Bebeğini, doğar doğmaz soğuk bir kış akşamında bir ağacın altına bırakıp gitmesiyle Güneş bebeğin de acı ve yalnızlık hikayesi orada başlar. 

Aradan tam on yedi yıl geçer, her şey değişmiştir. Eskiye dair bir şey kalmamıştır Hande'nin ardına bile bakmadan kaçıp gittiği İstanbul'da. Yeniden döndüğünde her şeyin daha zor, daha can yakıcı olacağını biliyordur. Ne arayıp sormadığı ailesinin ne de vicdansızca bırakıp gittiği kızının ona kucak açmayacağının da farkındadır ama artık geri dönmekten başka çaresinin olmadığını bilir. Çünkü bu hasrete dayanamaz. 

Çünkü evlat hasreti öylesine keskin bir duygudur ki, kağıt kesiği gibi acıtır yüreği.

Hande, kızından ayrı kaldığı her gece, her saniye müthiş bir vicdan azabı duyar. Ancak asıl yalnız kalan kızı değil, kendisidir. Güneş, vicdan sahibi, iyi niyetli bir adam tarafından evinin karşısındaki ağacın altında bulunur. Güneş için büyük bir şans doğar ama adam ne yapacağını bilemez, doğruca yetimhaneye götürüp bırakmak zorunda kalır. Savcı Kerem bir daha Güneş'in karşısına hiç çıkmamıştır ama ona her türlü yardımda bulunur, maddi açıdan hiçbir zaman zorluk çekmesine izin vermez. 

Güneş'i her gün şiddet gördüğü yetimhaneden çıkaracak olan kişi de Kerem'dir. O günden sonra ayrılmaz bir ikili olurlar, belki de birbirlerinin en iyi arkadaşlarıdır artık. Çok geçmeden ikisinin hayatına da Hande dahil olur. 

Yaralı, yalnız genç kız yıllar sonra annesini bulurken; bugüne kadar sadece işine odaklanan adam ise ilk defa aşkı tadacaktır.

Ta ki İstanbul bir seri katil vakasıyla sarsılana dek...

KIRMIZI DÜĞÜM | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin