2

1.7K 51 14
                                    

"Aptal jimin neden karşıya geçerken yola bakmıyorsun sen!"

Jungkook öyle bir bağırmıştı ki etrafta ki herkes bir anlığına durup bize bakmaya başlamıştı.

Olayları yeni yeni idrak ediyordum şuanda

Bir saniye jungkook benim hayatımı mı kurtarmıştı?

Gözlerimi sonuna kadar açıp kafamı kaldırdığımda bana sinirle bakan bir jungkook vardı.
İyi de neden beni kurtardı ki?
Bir köşeye çekilip nasıl acı çekerek can verdiğimi izlemek onun için daha eğlenceli olurdu.

Jungkook, sinirle tuttuğu kolumu bırakıp ellerini saçlarından geçirip yere çömeldi.
Şuan tam olarak ne yapıyordu?

Ona ne demeliydim
Teşekkür mü etmem lazımdı?

Aslında başka biri olsa neden kurtardın beni diye kızardım lakin karşımda ki kişi şuan jungkooktu.

Jungkook derin bir nefes verdikten sonra yavaşca ayağa kalkıp gözlerimin içine bakmaya başladı .
Kabul etmeliyim ki şuan çok korkunç bakıyordu sanki heran yüzüme yumruğu basacakmış gibi.

"Kulağını aç ve beni iyi dinle aptal şey
Eğer birdaha seni bu yolun ortasında bu şekilde görürsem emin ol o arabadan önce seni ben öldürürüm."

"Anladın mı beni?"

Tekrardan bağırmasıyla birlikte yerimden sıçramıştım ve sesimi elimden geldiği kadarıyla yüksek tutarak

"Anladım"

Diyebildim

Ardından çok hızlı bir şekilde arkasına dönerek gitti

İyide neden beni kurtardı ki
Cidden istemiyordum.
Sizce bir insanın bu kadar ölmeyi istemesi normalmiydi?

Aklımda ki düşüncelerle kendimi evin önünde bulmuştum.
Açıkçası evden de nefret ediyordum
Çünkü eve girer girmez hemen ders başına oturmam lazım dı.

Annem ve babam beni çok sıkı bir eğitimle yetiştirmişlerdi
Hatta 7. Sınıftayken günde 400 tane soru çözmezsem annemin bana yemek vermediği günleri bile hala dün gibi hatırlıyorum.
Nasıl bir aile bu diyebilirsiniz lakin bende ne kadar sorgulasamda bir cevap bulamamıştım.

Zili çaldığımda kapıyı açan biri olmamıştı.
2. Kez bastığımda kapı birden açıldı ve karşımda gördüğüm kişiyle şok olmuştum.

En sevdiğim kuzenim mina tam karşım da duruyordu.
Belkide beni bu hayatta tek anlayan kişi oydu.
Birden üstüme atlayıp sarılınca ne yapacağımı şaşırdım fakat bende hemen ona sarıldım.

Mina ablamın kızıydı ve amerikada yaşıyorlardı belkide 1 yada 2 yılda sadece ziyarete gelirlerdi.
Mina benden 4 yaş küçük olmasına rağmen yaşıtlarına göre çok olgun ve yeri geldiğinde herkese ağzının payını veren bi kızdı.
İşte bu yüzden ona hayranlık duyuyordum.

"Ahh jimin oppa seni çok özledim"

Kafamı kaldırınca ablamla göz göze gelmiştik kapının arasından bizi izliyordu.
Ablamı sevdiğimi söyleyemezdim o da annemin 2. Kopyası gibiydi.
Hatta bana ilk zorbalıkları yapan kendi öz ablamdı.

Bana küçüklüğümden beri çok iğrenç gözüktüğümü söyler ne zaman yemek yediğimi görse
"Bu gidişle obez olacaksın seni yanımda gezdirmeye bile utanıyorum artık " derdi.

Cidden bir abla kardeşine bunu yaparmıydı?

Maalesef ki yaparmış.

"Hadi oppa içeri gir"

Mina'nın sesiyle kendime gelmiş ve sonunda eve girmeyi idrak edebilmiştim.
İçeri girip hemen minayla sohbet etmeye başladık.
O bana amerikada ki muhteşem hayatını anlattı, ben ise ona yıllardır gördüğüm zorbalığı.

"Off nefret ediyorum bu pis insanlardan kendilerine bakmadan zorbalık yapıyolar "

Mina sürekli bana böyle biri olmamalı ve değişmemi söylemişti.
Lakin bu o kadar kolay değildi.

"Bak jimin oppa nerdeyse 3 ay sonra lise bitiyor ve üniversiteye geçiyorsun sana son kez diyorum kendini baştan aşağı değiştirmen ve herkese ağzının payını vermen lazım "

Doğru söylüyordu üniversitede belkide bu kadar zorba insan yoktur diye düşündüm ama vardı herkes bir zorbaydı.

Büyük bir of çektim artık bu çektiğim ofların haddi hesabı yoktu.
Nerdeyse gece yarısı olmuştu ve yatma vakti gelmişti ablamlar ise önümüzde ki iki haftalık tatilde bizde kalacaklardı.
Şükürler olsun ki okullar yarından sonra 2 hafta dinlenme tatiline giriyordu yani buda benim için 14 gün  özgürlük demekti.

Mina ya iyi geceler dedikten sonra misafir odasından çıktım. Kendi odama doğru yürürken birden ablam karşıma çıktı.
Nerdeyse 38 yaşındaydı ama sanki 20 yaşında bir genç kız gibi duruyordu.
Güzelliğine hep önem veren biriydi ve benimde hep öyle olmamı isterdi.

"Çok fazla kilo almışsın "

Yine aynı konuları açmıştı. İnsan bir 'ee görüşmeyeli nasılsın kardeşim ' falan derdi.

Sadece boş bir ifadeyle gözlerine baktım.Artık birşey söylemek istemiyordum zaten fazlasıyla yorgundum.

"İyi geceler" diyerek hızlı bir şekilde yanından geçip odama girdim.
Kendimi yatağa atar atmaz uykuya dalmıştım.
Sadece son kez tanrıya yarının daha güzel bir gün olması için dua etmiştim...





Allah diyen kedi

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOSER//JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin