Yalanın Yuvası

2.5K 179 15
                                    

ŞEBNEM

Kafamı toplamak için gidebileceğim bir yer yoktu ve bu gece kesinlikle eve geri dönemezdim. Derin bir nefes alıp ceketime daha çok sarıldım. Telefonum da cüzdanım da yanımda değildi. Bankın birine çöreklendim ve uzun bekleyişim başlamış oldu. Neyi beklediğimi ve ne kadar bekleyeceğimi bilmiyordum, sadece herkesten uzaklaşmak istiyordum. Şimdi ne olacaktı ki sanki?

SELİM

Şebnem'in gidişinden sonra öylece donup kaldım. Ondan uzak durmamı söylemişti. En sevdiğim insan tarafından manyak ilan edilmiştim. Hak ettiğimi biliyorum ama  yinede acıtıyor. Onu kaybedemem... Ama kendimle ilgili düzeltmem gereken çok fazla şey var. Etrafımdaki herkes yalan söyleyip, sır saklıyor ve buna da Şebnem'in de dahil olması... Öfkemi kontrol etmeliydim ama edemedim. Yapamadım işte! Annemi bulmak için o kadar çaba harcadım ve onun ağzında başka birinin adı çıktı. Başka birine oğlum dedi. Tek oğlum dedi, üstelik şeytanın tohumuna. Bu midemi bulandırıyor. Annem ve babamdan bir başkası mı? Bunlar çok ağır gelmişti. Tüm hayatım boyunca bu anın hayalini kurmuştum ama şimdi şu hale bir bak! Anem dediğim kadın için tamamen yabancıyım. Ve bana gerçekten değer veren tek kızında kalbini kırdım.
Duvarın dibine çöktüm ve elimle saçımı dağıttım. O sırada Demir  evden çıktı ve başımda dikilmeye başladı.

"Bunun için üzgünüm."

Bir şey söylemedim.

"Canını yakmış olmalı. Bu-"

"Biliyordun."

Kafamı kaldırdım ve Demir'e baktım.

"Biliyordun ve bana söylemedin."

"Bu tam olarak doğru sayılmaz. Seni uyarmıştım, beklentilerini-"

"S...yim beklentileri!"

Ayağı kalkıp karşısında dikildim. Ben kalkınca o geriye doğru çekilmişti.

"Bu  pek atlanacak bir detay gibi durmuyor, sence de öyle değil mi? Annem ve Çakıroğlu? Gerçekten mi?"

Son cümlelerde yüzümde bir tiksinme oluşmuştu.

"Bak, her şeyi bilmiyordum. Tek bil-"

Yakasından çekip tuttum.

"S...r ordan. Bunu en başından söylemeliydin!"

"Söyleseydim bu seni durdurur muydu?"

Yakasını sertçe bıraktım ve duvara bir yumruk daha attım.

"Bende öyle düşünmüştüm."

Ben sinirle elimi ovuştururkem Bora'nın sesi duyuldu.

"Şebnem'i gören oldu mu?"

Bora'nın kapıdan gelen sesiyle arkama döndüm. Normal bir ses tonu vardı ama bu birazdan değişecekti.

"Gitti."

"Anlamadım."

"Gitti işte."

"Pardon bir an gitti dedin sandım."

"Çünkü dedim. Kavga ettik ve çekip gitti. Biraz hava alıp geri dönecektir."

Döneceğini biliyordum, bu yüzden içim rahattı. Biraz hava alacak ve geri gelecekti. O gelince ben özür dileyecektim, o da önce süründürecek sonra affedecekti. Şebnem'in bana geri dönmekten başka bir şansı yoktu, olamazdı. Geri gelecekti. Hatta belkide şu an gelmek üzeredir.

"Geri mi döne- Geri mi dönecektir?"

"Evet. O bana uzun süre kızgın kalamaz."

"Senin beyninde botoks mu var lan?!"

Tehlikeli Güzel (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin