Gözlerimi açtığımda saat beşi geçiyordu.Saat ikide yola çıkmıştık ama halâ daha yoldaydık.Başımın ağrıdığını hissettim,babama kaç saat yolumuz kaldığını sordum beş saatten daha az kaldığını söyledi,daha çok yolumuz vardı ama ben çok yorulmuştum.Annem ön tarafta babam ile konuşuyordu abim ise yanımda uykuya dalmıştı.Ardından telefonumu elime aldım bir sürü bildirim gelmişti,on tane de arama vardı.Ahh arayan Mertti telefon sessizde kalmış ve ben duymamışım,mesajlarıda arkadaşlarım yazmış olmalıydı.Whatsappa girdim,tahmin ettiğim gibi onlar yazmış,cesaretim yoktu girmeye,kesin ağır sövmüşlerdi bana ama bakmak zorundaydım çünkü çevrimiçiydim ve kesin görmüşlerdi onları daha fazla sinirlendirmeden girdim guruba.
(Yazışmalar)
Mert(Mihra ne zaman yola çıkıyorsunuz?)
Mert(Ahh be kızım bıraktın gidiyorsun.)
Mert(Napıcaz biz sensiz bee)
Ela(Yaa ben çok özliyicem)
Cemre(Bende lan çok özliyicem çok)
Ali(O zaman Mihra'ya veda buluşması yapıyoruz)
Mert(Tamam ama erken buluşalım birazdan çıkarlar yola)
Ela(Dört uygundur,Mihra kanka sana da uyar mı?)
Mert(İsterse uymasın,bizim ile vedalaşmadan bırakır mıyım hiç?)
Ali(Yalnız,Mihra uyuyor herhalde)
Mert(Yok lan bu saatte uyur mu?Bir kaç saat sonra yola çıkacaklar)
Cemre(Aynen Ali,bu saatte ne uyuması?)
Ela(Abi kızın işi vardır.Taşınıyo ya hani,evi toplamaya yardım ediyordur)
Mert(Tamamda acele etmezsek görüşemiyicez)
Mert(Hadi bee kızım bak şu mesajlara)
Ali(Kanka arayın bi)
Mert(Tamam tamam ben arıyorum)
Mert(Lan açmıyor gittimi yoksa?)
Ali(Kanka ara bi daha)
Mert(Yok lan açmıyor on defa aradım yok)
Mert(Kanka bizle görüşmeden mi gitti yoksa?ahh lan yapmışmıdır.)
Ela(Daha neler Mert)
Cemre(Eğer öyle bir şey yapmışsa öldürürüm onu)
Ali(Lan Mert çıkıntılık yapma,ne gitmesi)
Mert(Ne bileyim ya telefona açmayınca)
Şu an ne yapacağımı bilmez haldeyim,ne yazıcam ben şimdi?Ahh yaa keşke dinlemesiydim annemi,hepsinden küs ayrılmak istemiyorum.Ama şuan tek sevindiğim şey onlarla vedalaşmadan gittiğimi bilmemeleri,en azından benden duyarlar,hemde uygun bir dille.
Tekrar bildirimler gelmeye başladı;
Mert(Mihra neden görüldü atıyosun,cevap versene)
Galiba Mert telefonun başında bekliyor,nasıl olduda hemen anladı gördüğümü kaç saat öncenin yazışmasıydı halbuki.
Mert(Mihra lütfen bir şey yazarmısın artık?)
Ben ne yazacağımı bilmezken habire mesaj atıyordu ve ben habire strese giriyordum.En az on defa yazdım sildim ama halâ daha nasıl diyeceğimi bulamıyordum.
Mert(Mihra)
Mert(Mihra bişe yaz)
Mert(Hadi kızım)
Mert(Mihra yazsana bişe)
En sonunda yazmaya karar verdim;
Mihra(Ya kusura bakmayın uyuyakalmışım da görmedim.)
Ali(Kanka demedim mi uyuyodur diye, noldu bak)
Mert(Ya bu nasıl uyuku saat kaçta yazdık ve sen şimdimi cevap yazıyorsun herneyse siz akşam mı yola çıkıyorsunuz?)
Ali(Kanka demedim mi uyuyodur diye noldu bak)cevap yaz:
Ela(Ne bilelim işi vardır uyumaz diye düşündük)
Mert(Boş verin onu şimdi nerde ve ne zaman buluşuyoruz?)
Cemre(Dörtte demiştik ama saat altıya geliyor,çıkarlar yola birazdan görüşemiyicez o zaman)
Mert(Kızım dedim ya görüşmeden göndermem diye)
Mert(Lan zaten en fazla yarım saat,ne olacak)
Ali(Kral yarım saat yeticek mi sana?)
Ne demek istiyordu Ali,buda ne demekti şimdi?
Mert(Yetmiyicek ama,idare edicez artık,djdjdj)
Mert(Lan şaka bi yana uzun bi süre görüşemiyicez)
Ela(Aynen yaa kesinlikle buluşmalıyız)
Şu an kalakalmıştım ben nasıl diyicektim Ankara'ya dört saat yolum kaldı diye.Ama demeliydim mecburdum,belki de en başında söyleseydim böyle olmayacaktı.
Mert(Ben çıkıyorum her zaman ki pastaneye gelin)
Ela(tm)
Cemre(tm)
Ali(tm)
Artık bişe demem gerekiyor;
Mihra(Durun bir dakika)
Mert(Ne oldu Mihra)
Mert(Mihra sıkıntı ne?)
Mihra(şey)
Ali(ney?)
Mihra(Ben şuan da yoldayım)
Cemre(Ne!)
Ela(Ne diyosun sen?bize haber vermeden mi?)
Cemre(Neden yaa,niye?)
Mihra(Ya biliyorum yaptığım çok aptalca,salakça bir şey ama yemin ederimki gelecektim)
Mert(gelmedin ama)
Mert(söylemedin bile)
Mihra(Bakın yemin ederim ki gelecektim ama evi toplamışlardı,yola çıkmamız gerekiyordu ve bende gelemedim çok özür dilerim):
Cemre(Tamam Mihra üzülme mecburen gitmek zorunda kalmışsın,mecbur olmasaydın gelirdin sen,hem zaten bu böyle bitmedi yine görüşücez)
Ela(Tabikide bebeğim bizden kurtuluş yok)
Ali(Yolun açık olsun kral,takma yine görüşücez)
Mihra(Sizi çok seviyorum ve tekrardan özür diliyorum)
Mihra(Mert sen bişe demiyicekmisin?)
Uzun bir süre Mert'ten mesaj gelmedi.Gerçekten de yaptığım çok adice olmuştu.Onlar benim için o kadar uğraştı ya,nasıl yaptım ben bunu,ne olursa olsun görüşmeliydim,en azından aramalıydım,Mert ne derse desin haklıydı.Telefonun başında Mert'ten mesaj beklerken uyuyakalmışım.Uzun yolculuklarda zaten kafam yerden kalkmaz yolculuk bitene kadar uyurum.
Uyandığımda neredeyse Ankara'ya gelmiş sayılırdık.Araba da gözlerimi gezdirdim ama abimi göremedim annem ve babam arabadaydı ama abim yoktu,tam anneme soracaktım ki kapı açıldı ve abim girdi içeri.
—Uyandın mı fıstığım?
—Evet abi,sen neredeydin?
—Baktım olmuyor,midem kazanıyor şu marketten bir şeyler alayım dedim.
—Hım anladım afiyet olsun,banada var mı bari?
—Yok ne yazık ki,
—Ah abi bir tane de bana alsaydın,yani biz de acız şurada.
—Sensiz boğazımdan geçer mi hiç,al hadi.
Tabiki de banada almıştı,tamam bazen gıcık olsada severdi beni abim,ee bende onu tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim için Benden Uzak Dur
Teen FictionBabası ve annesinin tahini çıktığı için Ankara'ya giden Mihra en büyük aşkını ve en büyük acısını orada yaşar.Hem çok sever fakat bir o kadar da nefret eder.Siz bu romanda aşkın ve acının bir arada olduğunu göreceksiniz.Aşk mı galip gelecek yoksa ac...