Sonunda Ankara'ya gelmiştik.Babam hemen eve götürdü bizi,çok yorulmuş olacakki yaptı böyle bir şeyi,normalde direkt eve götürmezdi azda olsa şehri gezdirirdi.Tam tamına yedi saatte vardık şehre gerçekten de çok uzun bir yolculuktu.Babam sitenin kapısının önünde durdu ama gerçekten de şu güne kadar gördüğüm en büyük ve güzel site burasıydı,bayıldım resmen.Arabadan indik ve binaya doğru yürüdük,binanın içide dışı kadar güzeldi,bizim daire 9.kattaydı,asansör ile çıktık ve dairenin içine girdik.Zaten bizden yarım saat sonra eşyalarımızı taşıyan araçta geldi.Mecburen eşyaları bugün taşıyacaklardı çünkü yatıcak yatak bile yoktu.Adamlar tüm eşyaları taşıdı ve ağır olanları yerlerine yerleştirdi ardından gittiler.Saat çok geç olmuştu ve biz halâ daha hiç bir şey yememiştik arabada atıştırdıklarımızı saymazsak tabi.Babam en yakın olan dürümcüden dört dürüm getirdi,onları yedik ve hiçbir şeye karışmadan yataklara girip uyuduk,o kadar çok yorulmuşum ki yatağa girer girmez uyumuşum.
Sabah uyandığım da saat 9'u geçiyordu,dünün yorgunluğunu anca atabilmiştim üzerimden,o kadarda olurdu yani.Yeni odamdan çıkıp banyoya doğru gidiyordum ki birde ne göreyim tüm eşyalar yerleştirilmiş,bir tek benim odamın eşyaları kalmış,koliler açılmış,hepsi yerlerine yerleştirilmiş,tek tük dolu koli kalmış,o sırada annemin sesi geldi kulağıma;
—Mihra uyandın mı kızım?
—Evet anne,şimdi gireceğim banyoya.Bu arada evi çiçek gibi yapmışsın,hayranım sana gerçekten.
—Ahh bebeğim sorma,dörtten beridir düzenlemeye çalışıyorum,baban ile abinde yardım ettiler anca bu kadar başarabildik.
—Daha ne olsun anne?şimdi bende yardım ederim iyice toplarız.Babam ve abim neredeler?
—Baban işe gitti.
—Bu kadar çabuk mu?ama daha yeni gelmiştik.
—Mecburen annecim iş beklemez,bak ben iki gün daha izinliyim o sırada şu evi iyice bi düzene sokarsak çok sevinirim.
—Sokarız annecim merak etme.Peki abim nerede?
—O,arkadaşları ile buluşacaktı,onların yanına gitti herhalde.
—Ne!bu kadar çabuk mu arkadaş edinmiş anlayamadım.
—Annecim İzmir'den tanıdığı arkadaşları var burada ki üniversiteleri kazanmışlar oradan tanıyor.
—Hı şimdi anlaşıldı.Neyse ben banyoya gideyim.
—Tamam kızım.
Banyodan çıktıktan sonra bir şeyler atıştırdım ardından eve son halini verdik annem ile beraber,zaten önceden de temizlenmiş ve düzenlenmiş olduğu için çok da zor olmadı işimiz.
Her şey bitmişti ve yapacak hiçbir şey yoktu,yaz tatili olduğu için okul da yoktu.Odama geçip telefonumu aldım whatsapp'dan bildirimler vardı,hemen girip okumaya başladım.
(Yazışmalar)
Ela(Ee kanka vardınız mı Ankara'ya?)
Dünden beridir Mert'ten hiç ses yoktu,çok alınmış olmalıydı,haklıydı da.
Mihra(Evet vardık)
Ela(Eviniz nasıl,beğendin mi?)
Mihra(Evet yaa çok güzel,çokta büyük)
Cemre(Kanka boş ver şimdi evi,sen erkeklerden bahset nasıl var mı şöyle yakışıklısından birileri?)
Mihra(Aklın fikrin erkekte,ah Cemre ya kdkdkd)
Ela(Ne sandın kanka onun aklında erkekten başka bir şey var mı acaba?kdjdjdjk)
Cemre(Sus lan sen farklısın sanki)
Ali(Slm gençlik nabersiniz?)
Mihra(İyi sen?)
Ali(İyi bende,bakıyorum da alışmışsın oralara bebeğim?)
Mihra(Yok ya ne alışması daha yeniyim,belki ilerde)
Mihra(Şey ya,Mert'ten haberiniz var mı?)
Ali(Dün aradım ama telefonunu açmadı)
Mihra(Bir şey mi oldu acaba?)
Cemre(Yok lan ne olacak,tabi kendini denize atmışsa orasını bilemem)
Mihra(Ne denizi ya,ne diyosun?)
Cemre(Kanka şaka yapıyorum ama sen de dün çocuğun moralini çok bozdun hiç deme yani)
Mihra(Öyle deme Cemre,gerçekten ben de çok pişmanım,tamam haklı olabilir ama bence bu kadar da abartılacak bir konu değil,Mert çok abarttı)
Ela(Neden acaba düşündün mü hiç?Görmüyorsun ama bence cevabı gayet açık.)
Ela'nın son kurduğu cümleyi düşünüyordum,cevabı gayet açık diyordu ama bence hiçte açık değildi.Ne demeye çalışmıştı acaba?Ela neyi ima etmişti?
Ben bu sorunun cevabını düşünmekle meşgulken annemin sesi geldi kulağıma;
—Mihra!kızım bir bakar mısın?
Telefonumu öylece yatağımın üzerine bırakıp annemin yanına gittim ama bu konuyu kapatmıyacaktım daha sonra daha detaylı bir şekilde düşünecektim.
Annemin yanına gidip ne olduğunu sordum;
—Anne neden çağırdın bir şey mi oldu?
—Kızım hava çok güzel biraz bahçeye çık istersen,hem hava alırsın.
Aslında çıkmak istiyordum ama bir yandan da çıkıp tek başıma ne yapacağımı düşünüyordum.Annem o kadar çok ısrar ediyordu ki,oda anlamıştı herhalde evde çok fazla sıkıldığımı.Israrına dayanamayıp kabul ettim ardından odama gidip üzerime bir tişört geçirdim,kulaklıklarımı ve telefonumu alıp asansöre doğru ilerledim.Bahçeye indiğimde hava gerçekten de çok güzeldi,bahçede birkaç kız vardı benim yaşıtım gibi duruyorlardı ama yinede emin değildim,arka tarafta ise birkaç erkek vardı,onlarda bir grup halinde oturmuş sohbet ediyorlardı.Biraz daha bahçenin içine doğru ilerledim,bahçenin hemen ortasında küçük bir süs havuzu vardı,etrafı da banklar ile çevriliydi ayrıca süs havuzunun bir kaç adım ilerisinde yürüyüş yolu,bu yürüyüş yolunun da kenarlarıda yine banklar ile çevriliydi,yürüyüş yolunun hemen karşı tarafında küçük bir çocuk parkı vardı,çocuk parkının arka taraflarında ise çardaklar vardı,küçük çocuklar parkta kum ebesi oynuyorlardı.Gözlerimi bahçe de böyle gezdirirken,birden bir kişiye takıldım,bu kişi tek başına bir taşın üzerine oturmuş,arka taraftan kapüşonunu kapatmış,kulaklıkları kulağında,elindeki deftere bir şeyler çiziyordu.Açıkcası bu kişinin bu kadar erkeğin arasında tek başına oturması dikkatimi çekmişti.Ben taşın üzerinde ki çocuğa doğru bakarken iki kişinin bana doğru yaklaştıklarını hissettim,aslında birazcık korktum neden bana doğru geliyorlardı ki?Bir şey mi yapmıştım acaba?Ben bunları düşünürken biraz daha yaklaştılar,yaklaştılar ve artık yanımdaydılar.Gelen kişiler kızdı,bu kızlar nerdeyse aynı boydaydılar,ikiside esmerdi,ikisinin gözlerinin rengi de maviydi,kısacası birbirlerinin aynısıydılar.Sonra içlerinden biri konuşmaya başladı;
—Selam,burada yenisiniz galiba,doğrumuyum?
Tam cevap verecektim ki kız bir soru daha sordu;
—Nereden geliyorsunuz?Başka bir şehirden mi yoksa Ankara'nın başka bir semtinden mi?
Bu sefer sözümü kesmemesini umarak konuşmaya başladım;
—Selam,evet burada yeniyim ayrıca İzmirden geliyorum.
Cümlemi bitirdikten sonra içimden bir "oh"çektim.
Ardından diğer kız konuşmaya başladı;
—Ee hoşgeldiniz o zaman,benim adım Beren bu kızda ikizim Ceren.
Diğer kız "Ceren"atladı hemen;
—Sizin,isminiz nedir?
Tam cevaplıyıcam,başka bir soru sordu ardından;
—Kaç yaşındasınız?
Beren ismindeki kız,uyardı Ceren'i;
—Ceren sakin ol,izin ver de arkadaş da konuşsun.
Bere'nin son kurduğu cümle beni çok sevindirmişti.
—Adım Mihra,17 yaşındayım.
Ceren tekrardan konuşmaya başladı;
—Aa bu harika,yaşıt çıktık desenize.
Buradan da anlamıştım ki aynı yaştaydık.
Birbirimizi biraz da olsun tanıdıktan sonra ikizler bana sitenin içini gezdirmeye başladılar.
Öncelikle bahçenin arka kısmına gittik,tam binaların renginde kocaman bir salon vardı,bu salonun içinde site havuzunun ve site fitnes salonunun olduğunu söylediler.Ayrıca sitenin 8 apartmandan oluştuğunu ve her apartmanda 80 dairenin olduğundan söz ettiler.Açıkcası bu konu beni birazcık sıkmıştı biran önce eve çıkmak istiyordum,neden bilmem kendimi rahat hissedemiyordum.Beren bunu,hareketlerimden anlamış olacak ki;
—Bizim yanımızda rahat olabilirsiniz,iyi insanlarızdır dedi.
Bunu duyunca birazcık utanmıştım,böyle hissettirmek istememiştim aslında,sadece bu konudan sıkılmıştım hepsi bu.
Sonrasında tekrardan bahçenin ön kısmına geçtik.O çocuk,kapüşonlu çocuk halâ daha aynı yerindeydi.Neden bilmem gözlerimi hep ona bakarken yakalıyordum,orada öylece tek başına oturması çok dikkatimi çekmişti anlaşılan.Ben ona karşı bakarken aniden kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.Gözlerimi onun gözlerinden çekmek istiyordum ama çekemiyordum.Gözlerime o kadar güzel bakıyordu ki bakışlarını bir ceylanın bakışlarına benzettim.
Ardından kapüşonlu çocuk aniden yerinden kalktı ve site fitnes salonunun olduğu yöne doğru yürümeye başladı ben ise halâ daha öylece arkasından bakıyordum.
Ardından ikizlere döndüm;
—Sizin ile tanıştığıma çok memnun oldum ama artık gitsem iyi olacak,hem annem merak eder.
Beren konuştu ilk başta;
—Bizde sizin ile tamıştığımıza çok memnun old...Daha Beren sözünü tam bitirmemiştiki,
Ceren atladı konuşmaya;
—Bence artık sizli-bizli konuşmamalıyız.
Aslında haklıydı.
—Bence de,dedi Beren.
Ben de onayladım ve ardındanda;
—İyi akşamlar,diyip
eve doğru yürümeye başladım.
Tam binanın önündeydim,içeri adımımı atacaktım ki birilerinin bana seslendiğini duydum.
—Mihra! Mihra!
—Bir dakika beklerimisin?
Arkamı döndüğüm anda bağıran kişilerin ikizler olduğunu gördüm.
Şuan da Ceren konuşuyordu;
—Mihra,artık arkadaşız ve bence haberleşmek için bize numaranı vermelisin.
Aslında daha yeni tanıştığım birine numaramı vermemeliydim ama benim ile o kadar ilgilemişlerdi sonuçta,hayır diyemezdim.
—Tabi vereyim.
Numaramı verdim ve eve çıktım.
Eve geldiğimde saat yediye geliyordu,çok fazla durmuştum bahçede.Ardından annem yanına çağırıp günümün nasıl geçtiğini sordu,ben de anneme Beren ve Cerenden bahsettim,daha sonra yemek yedik ardından sofrayı topladık ve ben odama çekildim.Yatağıma oturdum ve telefonumu elime aldım,hiç mesaj var mı diye whatsappa girdim ama ne Mert'ten nede gruptan mesaj yoktu,ne yapmıştı Mert acaba,iki gündür nerelerdeydi?Merak etmiştim doğrusu.Kulaklığımı telefona takdım ardından rastgele bir şarkı seçtim,tam o sırada aklıma taşın üzerinde ki kapüşonlu çocuk geldi,neydi derdi acaba?neden hayatta tek kalmak istemişti?bunlara cevap ararken uyuyakalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim için Benden Uzak Dur
Teen FictionBabası ve annesinin tahini çıktığı için Ankara'ya giden Mihra en büyük aşkını ve en büyük acısını orada yaşar.Hem çok sever fakat bir o kadar da nefret eder.Siz bu romanda aşkın ve acının bir arada olduğunu göreceksiniz.Aşk mı galip gelecek yoksa ac...