Gözlerimi açtığımda evde olmadığımı farkettim.Annem,babam ve abim başımdaydılar.Annem çok korkmuş gözüküyordu,çünkü o kadar hızlı nefes alıp veriyordu ki bunu anlamak çokta zor olmadı.Gözlerimi şuan da olduğumuz odada gezdirdim,duvarlar bembeyazdı,tam karşımda küçücük bir televizyon vardı ayrıca tam tepemde şır şır akan bir serum vardı burdan da anlamıştım ki şuan da hastanedeydik.
Sonra annem telaşla konuşmaya başladı;
—Mihra,kızım beni duyuyor musun?Annecim kendinde misin?Ses ver Mihra.
Hemen ardından babam konuşmaya başladı;
—Mihra kızım ses ver hadi,iyi misin?
—Nasıl oldu bu kızım,nasıl bayıldın?
Abim cevapladı benim yerime;
—Nasıl olacak baba senin bu kızın ayakta uyuyor resmen belki de derin bir uyukuya dalmıştır zaten uyukuya daldığında kaldıramıyoruz,öyle bayıldı sandık işte.
Ah abi bu durumda bile espiri yapıyorsun ya,ne diyeyim ben sana.
Benim ağzımı açacak halim yoktu ama annem ve babam hiç durmadan sorular sorup duruyorlardı.Onlar sorularını sıralamaya devam ederken kapı çaldı ve içeri doktor girdi.
—Ooo küçük hanım uyanmışlar,iyi misiniz bakalım hanımefendi?
Çok tatlı bir doktora benziyordu.
—Evet iyiyim,teşekkür ederim.
—Peki,iyiyim diyorsanız izninizle size bir kaç soru sormak istiyorum.
Aslında şuan da soru cevaplamak istemiyordum ama sanırsam mecburdum cevaplamaya.Aslında bakmayın "izninizle"dediğine kibarlık olsun diye öyle diyor,evet de desem hayır da desem sonunda cevaplayacaktım o soruları.En iyisi şimdi cevaplayıp kurtulmaktı.
—Tabi efendim buyurun.
—Öncelikle nasıl bayıldınız?
—Yatağımda kitap okuyordum,su içmek için ayağı kalktım,birazcık ilerledikten sonra başım dönmeye başladı ondan sonrasını da hatırlamıyorum zaten.
—Anladım.Peki bundan önceki günlerde hiç başınız ağrıdı veya döndümü?
—Hayır hiçbir şeyim yoktu,baştada söylediğim gibi biran da oldu.
—Peki son bir soru daha bu günlerde bir şeye üzüldünüz mü?
Üzülmemiştim,tam bu cevabı verecektim ki aklıma Mert geldi,o gece geldi,o gece çok üzülmüştüm daha doğrusu korkmuştum.Ama bunu söyleyemezdim,olmazdı yani.Ya babam bu korku ile Mert'i arayıp bir şey söylerse?Mert zaten iyi değil birde babamdan azar işitirse hiç iyi olmaz.
Doktor benden cevap alamayınca cümlesini tekrarladı,bende cevap verdim;
—Hayır bir şeye üzüldüğümü hatırlamıyorum.
—Tamamdır hanımefendi şimdi dinlenin siz iyi istirahatler.Ardından bir soru da ben sordum,sonuçta hasta haklarıda vardı,hep sağlıkçılar mı soru soracak canım?
—Acaba bu gün eve gidebilir miyiz?
—Tabi,serumunuz bitsin taburcu edeceğiz sizi.
Tam doktor dışarı çıkmak için hareketlendi ki babam konuşmaya başlayınca durdu.
—Ee doktor bey söylemeyecek misiniz,kızımın neyi varmış?
Doktor,babamı cevapladı;
—Aslında kızınızın bir şeylere üzüldüğünü düşünmüştüm ama sanırsam böyle bir şey olmamış.
Annem girdi araya;
—Peki o zaman neden,neden bayılmış?
—Bu yaştaki çocuklarda bu tür sıkıntılar ile sıkça karşılaşıyoruz.Genellikle ders çalışmak için veya başka bir neden ile uykusuz kalabiliyorlar bunun sonucundada bayılmalar ve ayrıca bilinç kaybı,enfeksiyonel hastalıklar,kalp hastalıkları ortaya çıkabiliyor bu nedenle lütfen uykunuza dikkat edin çünkü tam da şuan büyüme çağındasınız.
Babam cevap verdi doktora;
—Doktor bey çok teşekkür ederiz,ben onun kulağını çekeceğim siz merak etmeyin.
—Tabi efendim size bırakıyorum(:
dedi ve odadan çıktı doktor.
Annem hemen başladı konuşmaya;
—Annecim bu uykusuzlukların sebebi nedir?
Buna nasıl cevap vereceğimi bilemiyordum,ne diyecektim,nasıl diyecektim.Yalan söylemekten nefret ederim ama mecburdum yoksa her şey daha da kötüye gidecekti.
—Şey anne ben...
Hemen abim atladı konuşmaya;
—Ney?Cevap ver bakalım küçük böcek seni.
Abimin bu hitap şeklini sevmiyordum"Küçük Böcek'te neydi"çocuk muyum ben?
—Derslerden dolayı,biliyorsunuz üniversite sınavı yaklaştı ben de fazla stres oldum galiba,yani hepsi bu başka bir nedeni yok.
Bu sefer de babam konuştu;
—Kızım öncelikle sınavına daha çok var,ikinci olarak ders dediğin tam da uyuku vaktinde çalışılmaz,lütfen bundan sonra böyle şeyler yapma hiçbir şey senden ve senin sağlığından daha önemli değil.
Babamın sondaki cümlesi beni çok mutlu etmişti.
—Özür dilerim babacım,söz bir daha olmayacak.
Abim her zaman ki gibi girdi araya;
—Umarım ki olmaz hanımefendi.
Hastanede iki saat kadar kalmıştık.Yazık,ailem benim için çok üzülmüştü,elimde olsa onları bu kadar üzmek istemezdim fakat her şey elimde olmadan geliştiği için yapacak hiçbir şey yoktu.
Eve geldiğimizde hemen odama çekildim,gerçekten de çok yorulmuştum,hiç telefonuma bile bakmadan yatağıma girdim ve uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim için Benden Uzak Dur
Teen FictionBabası ve annesinin tahini çıktığı için Ankara'ya giden Mihra en büyük aşkını ve en büyük acısını orada yaşar.Hem çok sever fakat bir o kadar da nefret eder.Siz bu romanda aşkın ve acının bir arada olduğunu göreceksiniz.Aşk mı galip gelecek yoksa ac...