SEKİZ YIL ÖNCE
Harry, yatağına uzandığında bir yandan da sosyal medyada geziyordu. Harry, saate baktığında daha erken olduğunu ve birileriyle takılmak istediğini anlamıştı. Telefonundan en yakın arkadaşının numarasını çevirdi ve meşgul sesiyle karşılaştığında gözlerini devirip telefonu kapadı.
"Pekala, böyle olmayacak." dedi Harry kendi kendine.
Dışarı çıkıp birileriyle tanışmak ve takılmak istiyordu. Harry, Tinder'a girdiğinde onun konumuna yakın olan erkeklere bakmaya başladı. Bu gece seks yapmak istiyordu.
Harry, Tinder'da karşısına çıkan kişilere baktığında hepsini yakışıklı olmadıkları için sola kaydırmaya devam ediyordu. Belki de bu gece seks yapamayacaktı.
Harry, morali bozuk bir şekilde Tinder'da dolanmaya devam ederken karşısına aşırı yakışıklı bir erkek çıktığında durdu. Harry, profil fotoğrafına bile bakarken içinde bir şeyler geçtiği bu adamı sola kaydıramazdı. Harry, profili sağa kaydırdıktan sonra Tinder'da gezmeye devam etti.
"Lütfen mesaj at!" dedi Harry kendi kendine ve birkaç dakika sonra mesaj gelmişti. "Bingo!"
Selam.
Harry, gülümseyerek ona cevap yazdı ve geri yazmasını bekledi.
Buluşalım mı?
Harry, heyecanlanmıştı. Bu gece seks yapacaktı. Harry, ona cevap olarak kaçta ve nerede buluşacaklarını sordu.
Şuanda Clarence Otel'de kalıyorum. Barında buluşabiliriz.
Harry'nin yüzündeki gülümsemesi yayıldı. Dokuza kadar hazır olup orada bulunacağını yazdıktan sonra duş almak için banyoya gitti.
Harry, duştan çıktıktan sonra üzerine en sevdiği kıyafetlerini giydikten sonra saçını yaptı ve biraz makyaj yapmak için ayna karşısına geçti. Yüzüne çok az fondöten, aydınlatıcı ve allık sürdükten sonra gözlerinin altını kalemle boyadı. Dudaklarına kiraz rengi rujundan çok az sürdükten sonra aynada kendisine baktı. Akşam eğlenmek için hazırdı.
Harry, saate baktığında dokuza on beş dakika vardı. Bunu umursamadı. İnsanları beklemekten hoşlanmazdı ve genelde bekleten taraf olurdu. Harry, evden çıktıktan sonra taksiye bindi ve şoföre Clarence Otel'e gideceğini söyledi.
Otel barına geldiğinde etrafına göz gezdirdi. Tinder'da konuştuğu adama benzeyen birisi burada yoktu. Harry şaşırdı.
"Umarım beni kandırmıyorsundur." dedi Harry kendi kendine ve barda bir sandalyeye oturdu. "Bir martini alabilir miyim?"
Barmen ona içkisini hazırladıktan sonra etrafına baktı. Bekletilmekten hoşlanmazdı ve bu adam onu tam tamına on beş dakika bekletmişti.
"Beklettiğim için özür dilerim. Toplantım uzadı." diyen sese döndüğünde karşısında mesajlaştığı adam vardı. Adam kısa olmasına rağmen üstüne giydiği takım elbiseyi çok güzel taşıyordu.
"Bir an beni ekeceğini düşündüm." dedi Harry.
"Son anda bir toplantım çıktı, onunla ilgilenmek zorunda kaldım." dedi adam ve elini uzattı. "Ben Louis."
"Harry." dedi ve o da onun elini sıktığında seks isteyen vücudu Louis'in d iudaklarına yapışmak istemişti.
"Bir duble viski alabilir miyim? Buzsuz olsun." dedi Louis barmene ve onun yanına oturdu. "Davetimi reddetmeyip geldiğin için teşekkür ederim."
"Ne demek." dedi Harry ve barmen Louis'e içkisini uzattı.
"Sen bir şeyler ister misin?" diye sordu Louis.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After The Midnight (MPREG)
FanfictionLouis, Harry ile tekrar karşılaştığında onları bağlayan bir şey olduğundan haberi yoktu...