Louis, gülerek masadan kalktığında Harry odaya geri gelmişti. Louis, onu uzun uzun seyrettiğinde Harry kahveyi masaya bıraktı.
"Başka bir şey ister misiniz Bay Tomlinson?" diye sordu Harry.
"Hayır." dedi Louis ve o sırada Harry'nin telefonu çaldı.
"İzninizle." dedi Harry. "Hope'un okulundan arıyorlar, açmam lazım."
"Açabilirsin." dedi Louis gülümseyerek ve Harry telefonu açtı.
Louis onu telefonda konuşurken izlediğinde gülümsedi. Harry'nin ona kendisini açıklamaya çalışması hoşuna gitmişti.
Herşeyden önemlisi Harry bekardı ve hayatında kimse yoktu. Ona çıkma teklifi edebilirdi. Tabi bunun için kendisinin Eleanor'dan kurtulması gerekiyordu.
"Bay Tomlinson, ben bugün öğle molamı biraz erken yapabilir miyim?" diye sordu Harry.
"Ciddi bir şey mi oldu?"
"Hope'un öğretmeni aradı, okulda kavga etmiş. Onu almam lazım." dedi Harry.
"Ben seni bırakayım." dedi Louis.
"Ama-"
"Sorun yok Harry. Arabayla daha hızlı gideriz." dedi Louis.
"Pekala." dedi Harry gülümseyerek ve beraber ofisten çıktılar.
"Kathy, ben dışarıya çıkıyorum. İmza işi olursa Zayn'den iste." dedi Louis.
"Peki Bay Tomlinson." dedi Kathy ve çantasını alan Harry'e kısaca baktı.
"Hadi gidelim, Harold." dedi Louis ve beraber şirketten çıktıklarında Kathy istemsizce Harry'e gıcık olmuştu.
#
Louis ile Harry, Hope'un okuluna geldiklerinde Harry müdürün odasına girdi. Louis de odanın önündeki sandalyelerden birisine oturdu. Müdürün odasından küçük bir kız çıkıp yanına oturduğunda Louis ona gülerek baktı. Bu o akşam Harry'nin evinde gördüğü kızdı.
"Baban ile müdür senin hakkında konuşuyorlar sanırım." dedi Louis.
"Ben bir şey yapmadım ki." dedi kız.
"Kavga etmişsin."
"Bana cüce dedi." dedi kız ve ona baktı. "Ben de onun dizine tekme attım."
"Sana tavsiyem eğer birisi sana cüce derse bundan dizine tekme atmak yerine saçını çek."
"Neden?" diye sordu Hope.
"Boyun onun saçına yetişiyorsa o kadar da kısa değilsindir." dedi Louis ve Hope güldü.
"Ben Louis, babanın patronuyum." dedi Louis ve elini ona uzattı.
"Hope."
Harry müdürün odasından çıktığında onlara gülerek baktı. Sonunda tanışmışlardı. Harry, hemen yanlarına gitmeyip ikisini gülümseyerek izlemeye başladı. Hope, Louis'nin dediği bir şeye güldüğünde Louis başını çevirdi. Harry, Louis ile göz göze geldiğinde onların yanına yürüdü.
"Hope." dedi Harry sert bir sesle. "Hadi gidiyoruz."
"Gerçekten mi?" dedi Hope mutlu bir sesle ve ayaklandı.
"Ben olmasam okuldan uzaklaştıracaklardı."
"Ama bana cüce dedi."
"Cüce dedi diye arkadaşının dizine tekme atamazsın." dedi Harry.
"O zaman saçını çekerim, hem bu sayede o kadar cüce olmadığımı anlar." dedi Hope ve Louis'e bakıp güldü.
"Eve gidiyoruz." dedi Harry ve Louis'e baktı. "Çok teşekkür ederim Bay Tomlinson. Hope'u Niall'a bıraktıktan sonra işe gelsem olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After The Midnight (MPREG)
أدب الهواةLouis, Harry ile tekrar karşılaştığında onları bağlayan bir şey olduğundan haberi yoktu...