-Paini neden yarattın Luhan?
Beklediği cevp gelmemişti Sehuna. Luhan hiç bir şey söylemeden yürümeye devam etmişti.
- Ben onu yaratmadım ki o sadece beni korumak için geldi.
Luhanın sessiz çığlığı rüzgarla kaybolmuştu. Sehunun onu duymadığını biliyordu ama umursamadı. Canı yansın istemiyordu.
Eve geldiklerinde içerideki sessizlikten belliydi herkesin uyuduğu...
Sehun omuzları düşen küçük bedenin elini tutup odalarına doğru götürmeye başladı. Her şeye rağmen odamız kelimesi bile onu mutlu ediyordu.
Bu küçük velet fazla yaralı ve kırgındı.
Sehun ona sırtını dönüp yatan bedene kendini biraz daha yaklaştırdı.
-Uyudun mu?
-Hayır.
Luhan tuttuğu nefesini bırakarak konuştu. Kafasında eski anılar canlanıyordu. Sürekli kaçmıştı. Canı acımıyordu. Pain yanında olduğu için acımıyordu.
-Luhan korkuyor musun?
-Evet.
Şuana kadar korktuğunu sadece kendine itiraf edebilmişti.
Beline sarılan kollarla kendini biraz daha geriye yasladı.
-Pain ne zaman sana geldi Lu?
Sehun anlamak istiyordu. Luhan neden bu haldeydi bilmek istiyordu. Jonginin bile üstüne saldırmıştı . Luhanı bu kadar korkutup çileden çıkaran neydi?
-Bunu sana anlatmıycam Sehun.
-Hadi ama belki Paine aşık olmuşumdur.
Bu çocuk tam bir gerizekalı.
Luhan kafasının içinde yankılanan sesle kıkırdadı.
-O senin gerizekalı olduğunu düşünüyor Sehun.
-Neden bana anlatmıyorsun?
Sehunun sesi kırgın çıkmıştı. Luhana neler olduğunu bilmek istiyordu. Luhanı yaralayan şeyi ortadan kaldırabilmek istiyordu. Küçüğün Paine değil kendisine tutunmasını istiyordu.
-Öğrenene kadar vazgeçmiyceksin değil mi?
-Elbette.
-Ah Cat nerde?
Luhan sesi çıkmayan yavru kediyi bulmak için hafifçe doğrulup odayı kolaçan etti.
-Bilmiyorum. Hem konuyu değiştirme!
-Puf.
Luhan şikayetlenip kendini yatağa attı.
-Aslında güzel bi çocukluğum vardı.
Sehunun attığı bakışları görünce kıkırdayıp kollarını kendinden uzun bedene doladı. Sehunun kendisini tanımak istediğini biliyordu.
-Ah pekala pek de güzel bi çocukluğum yoktu. Her gece kavga eden bi ailem vardı. Büyükannem de bizimle yaşıyordu ve genelde kavgaların sebebi o oluyordu. Şu dramalarda olur ya cadaloz bi büyükanne... Bazen okuldayken diğerleirnin konuştuklarını dinlerdim de büyükannelerinin onları ne kadar çok sevdiğinden ve onlara aldıkları hediyelerden bahsederlerdi. Benim için asla öyle olmadı. Büyükannem her zaman babamı anneme karşı doldururdu.
Luhan başını Sehunun göğsüne yaslayıp biraz soluklandı o zamanları anlatmak onu yoruyordu. Korkuyordu her an onların yüzü karşısında belirebilirmiş gibi...
Korkma sakın Lu devam edemezsen ben anlatabilirim.
Luhan başını olumsuzca sallayıp konuşmaya devam etti. Sehunun ona dolanan kolları her seferinde daha da sıkılaşıyordu.
-Annemle babam her gece kavga ederdi. Her gece kesintisiz bağırışmalar duyulurdu evimizde... Bir kere bile huzurla uykuya dalamamıştım. Bi gün hiç yapmamam gereken bi şey yaptım. Bağırış sesleri iyice yükselmişti ve buna ek olarak tokat sesleri yankılanıyordu bizim küçük evimizde... İlk defa o kadar çok korkmuştum ki büyükannemin yanına gittim. Ama aldığım tek şey sıkı bi tokattı.
-Tanrım...
Sehun sanki küçük olanı daha da içine alabilirmiş gibi kendine çekti.
-Hey sorun değil acıtmamıştı. Ondan sonra her gece aynı şeyler yaşanmaya devam etti. Her seferinde büyükannemin yanına kaçtım ve her seferinde dayak yedim. Belki o zaman annemin acısına ortak oluyorum diye düşünüyordum. Annemi severdim. Herkesten daha çok , babam bir kez bile yüzüme bakmasada annem hep benimle ilgilenirdi. Beraber televizyon izler ve yemek yapardık . O gece yankılanan seslere rağmen büyükannemin yanına gitmedim. Kapımın aralığında onları izlemeye başlamıştım. Yanlarına gitmek için ayaklandığımda belkide olduğum yerde çivilenmemi sağlayan şey annemin sesiydi. İlk defa canımın acıdığını hissettim. İlk ve son defa...
Benden nefret ettiğini söylemişti. Ağzından çıkan sözleri hatırlamak istemiyorum. Ondan sonra odama kapanıp duvarı izlemeye başladım. O zaman o geldi ve ben bi daha canımın acıdığını hiç hissetmedim.
Elini bana uzattığında tereddüt bile etmedim. Ondan daha fazla bi şeye sahip olmak istemedim hiç
Şu ana kadar.
-Teşekkür ederim. Bana anlattığın için... Eğer seni daha erken bulsaydım canının acımasına izin verirdim Luhan. Başkalarının canı acıdığında seninki dinmiycek. Sen acı çekmiyorsun ama Pain çekiyor. Onun gözlerine bakabilseydin eğer onun ne kadar acı çektiğini görebilirdin.
Yalan söylüyor Luhan. Canımın acımadığını en iyi sen biliyorsun. Onunla konuşmam için bana izin ver.
Belki Painin sesi ilk defa bu kadar yalvarırcasına çıkıyordu. Luhan kafasını sallayıp ona izin verdi.
-Ya seni gerizekalı! Luhana bunları söyleyemezdin!
-N-Ne?
-Luhanı o şekilde mi bulduğumu zannediyorsun?
Evet yeni bir yb finale yaklaşıyoruz gençolar yazarınızın tek istediği yorum seviyorum sizi ^^ Kısa olduğunu biliyorum üzgünüm ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain.(Tamamlandı)
Fanfiction-Acıyı bilmiyorsun! Acı çekmediğin için ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin! -Hayır asıl sen acı çekebildiğin için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun!