-Ya onu biraz daha nazik tut canını acıtıcaksın!
Sehun Luhan'a bağrınırken bi yandan da yemek hazırlamaya çalışıyordu. Küçüğü kendi evine getirmişti. Pekala aslında resmen sürüklemişti. Luhan'ın kediyi öldürmesini istemiyordu ve ımm sadece küçük biraz ilgisini çekmişti.
Luhansa kedinin canını acıtmamaya çalışıyordu ama acıyı bilmeyen biri için oldukça zordu bu. Üstelik insanlara acı çektirmesiyle ünlenmiş biri için daha da zordu. Kedi eline başını sürttüğünde Luhan yavaşca parmaklarıyle minik kedinin kafasını kaşıdı.
-Ya buna kedi demeye devam mı edicez?
Sehun cevap alamadığı için sinirlenip Luhan'ın önünde çömelmişti. Küçük kedinin kafasını kaşımaya devam ediyordu.
-Bilmem yaşlı olan sensin ona bi isim bul işte!
-Ben yaşlı değilim seni küçük velet! İsme gelince ımmm şimdilik ona cat diyebilim gitsin.
Luhan Sehun'un düz mantığına göz devirip kediyle oynamayı bıraktı. Sabahki baykuş çocuk aklını meşgul ediyordu hala. Onu ağlatıcak kadar aciz mi gözküyordu? Kafasını iki yana sallayıp bu düşüncelerden vazgeçti. Paindi o. Şimdi bi baykuş bi kedi ve veteriner bozuntusunun onu değiştirmesine izin vermiycekti.
Kapının açılma sesiyle Sehun kapıya doğru yürüdü. Minik kardeşi sonunda gelmişti.
-Hyung ben geldim.
-Hoşgeldin Soo içeri gel misafirlerimiz var.
Kyungsoo merakla içeri girdi. Tamam kafasının üstünde siyah bi kedi olan Luhan'ı görmeyi beklemiyordu. Açık ağzıyla Luhan'a bakakaldı. O uyurken Luhan sınıftan çıkmıştı. Baekhyun denilen çocuktan Luhan hakkında bi kaç şey öğrenmişti.Luhan acı nedir bilmezdi insanlara acı çektirmeyi severdi ve son olarak bu şehirde uzak durması gereken ilk kişilerdendi.
Luhan kendisine bakan büyük gözleri görünce kafasının üstündeki kediyi aşağıya indirdi.Baykuşla aynı yerde kalamazdı. Acırcasına bakan gözlerine ihtiyacı yoktu. Tamam onu şuan burda bi güzel benzetebilirdi ama onu benzetirse Sehun cate bakmazdı.
-Veteriner bozuntusu ben gidiyorum cat'e iyi bak yarın yine gelirim!
Sehun Luhan'ı durdurmak için içeri koştuğunda çarpılan kapının sesini duydu. Geç kalmıştı. Kyungsoo'ya baktığında miniğin dolu dolu olan gözleri onu şaşırtmıştı. Aralarında bi şey mi geçmiştide miniği böyle olmuştu?
-Bebeğim sorun ne?
-Hyung benim yüzümden gitti. Sanırım benden nefret ediyor?
-Siz tanışıyor musunuz?
Sehun anlamsız gözlerle Soo'ya baktığında Soo olan her şeyi anlatmıştı Luhan hakkında öğrendiklerinide... Sehun şaşırmamıştı zaten çocuğun vücudundaki çoğu yara ve morlukla hareket etmesinin oldukça zor olması gerekirken o gayet rahat hareket ediyordu. Sehun düşüncelerini küçükden uzaklaştırmak istercesine kafasını salladı.
-Hadi Soo yemek yiyelim.
Onlara köşeden melül melül bakan Cat'e de yemeğini verdikten sonra yemek masasına oturdu. Cat önündekine dokunmamıştı. Aşk acısı çeken liseli kizlar gibi davranıyordu ama Sehun Luhan'a nasıl ulaşabiliceğini bilmediğinden kediye baska şeyler yedirmeye çalıştı tabi cat hiç birine yanaşmamıştı.
Sehun iç çekip cati yemeklerle baş başa bıraktı.
-Hyung peki Luhanın burda ne işi vardı?
-Jackson denen serseriyi hatırlıyo musun ?
Kyungsoo biraz düşündükten sonra başını salladı. O herifi nasıl unutabilirdiki? Sürekli kliniğe gelip onları rahatsız ediyordu. Sehun yavaşca gülümseyip anlatmaya devam etti. Luhan derken bile parlayan gözleri Kyungsoo'yu huzursuz etmişti. Sonuçta Luhandı bu abisine zarar verebilirdi? Ya da vermezdi. Sonuçta Baekhyun anlattıklarına rağmen Luhan bi kediye yardım etmişti. Ayrıca o kedi kafasının üstündeydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain.(Tamamlandı)
Fanfiction-Acıyı bilmiyorsun! Acı çekmediğin için ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin! -Hayır asıl sen acı çekebildiğin için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun!