PUNISHED • TAEKOOK ✓

2

Haiii, ben geldiim. Eheheh yeni yıl umarım hepimiz için güzel, sağlıklı mutlu ve huzurlu geçer. <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, hızlı yazdım epeyce çünkü. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Yatağımda bir sağa bir sola dönüp durmuştum neredeyse gece boyunca. Uyku tutmamıştı.

Kim Taehyung'un o resimlerdeki hali bir türlü gözümün önünden gitmiyordu. İçimde garip bir sıkıntı oluşmuştu.

Sanırım yatağımı yadırgamıştım. Aslında bu yatakta eve oranla çokta eski sayılmazdı.

Kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi aralayıp karanlık odanın içerisinde etrafa bakındım. Uzun süredir uyumuşum ve uykumu almışım gibi hissediyordum, oysaki uykuya dalamamıştım bile.

Yol yorgunuydum ve tüm gün boyunca koşuşturmuştum. Üstelik duş bile almıştım. Yine de bu kadar yorgunluğa ve mayışmışlığıma rağmen uykuya dalamamıştım bir türlü.

Bakışlarım pencereye vuran ağacın gölgesine kaydı. Ağaç dalındaki yapraklar neredeyse komple dökülmüştü.

Rüzgar pencereye bir ıslık misali vuruyor ve kulaklarımda uğulduyordu. Hava çok soğumuştu.

Evin yapısı nedeniyle sonradan inşa edilen doğalgaz sistemine rağmen odaların içi doğru düzgün ısınmıyordu.

Kaloriferleri kontrol etmiştim oysaki, ayrıca ev sahibini arayıp doğalgaz kontrolü yaptırıp yaptırmadığını da teyit etmiştim. Tüm kontrollerden geçtiğini söylemişti. Üstelik kaloriferlere dokunduğumda da elimi bir kaç saniye sonrasında geri çekmemi sağlayacak kadar sıcaklığı yüksekti.

Doğalgaz en yüksek seviyede çalışıyordu, buna rağmen odalar garip bir şekilde ısınmıyordu. Şaka gibi.

Battaniyeyi üstüme çekerek neredeyse boğazıma kadar örttüm. Ellerimi battaniyenin altında bırakmıştım.

Sırtüstü yatmaya devam ederken başımı iyice yastığa gömüp esneyerek gözlerimi yumdum.

**

Kulaklarımda soğuk esintiler eşliğinde tıkırtılar işittiğimde ağzımı şapırdatarak başımı yastığımda iki yana çevirdim.

Yanağımda bir dokunuş hissettiğimde, sıçrayarak yataktan kalkıp birbirine yapışan kirpiklerimi hışımla aralayıp etrafıma bakındım.

Soluk soluğa bakışlarım odanın içerisinde gezinirken, gözlerim doğrudan açılan pencerenin önünde ahenkle uçuşan perdeye kaydığında ufak bir korku dalgası vücudumu çarptı geçti.

Elimle kalbimi tutarak derin nefesler çekerek üstümdeki battaniyeyi itekleyip sıcacık yatağımdan güç bela çıktım.

Keskin rüzgar bedenimi deli gibi savurup geçiyordu. Terliklerimi giymek yerine ahşap zemine basa basa pencereye doğru ilerledim. Tepeden tırnağa müthiş bir soğukluk dalga halinde tenimi esir alırken hızlıca pencerenin önüne vardığım gibi elimi perdenin arasından içeriye soktum.

Camı kapatmak üzere kulpunu yakaladığımda, perdenin ardında, bahçede ağacın yanında bir silüet görünce irkilerek geri adım attım.

Kalbimi tutarak kendimi sakinleştirmeye çalışırken perdeye uzanıp çektiğim gibi dışarıya baktım.

Az önce gördüğüm silüetten eser yoktu şimdi. Gergince yutkunup başımı iki yana salladım. Yalnız yaşamaya alışkınsın Jungkook, kendine gel dedim kendi kendime içimden.