Haiii, ben geldiiim. Nasılsınız bakalım?^^ Şu tatlı ve değişik ficime yb yazmak biraz zaman alıyor. Ama fici aceleye getirip batırmaktansa sindirerek yazma taraftarıyım kesinlikle, her zaman yaptığım gibi:D
Her bir ficim benim için çok değerli ama bazılarının yeri apayrı, baş tacım olan bir fic MADNESS, bölüm sonunda tanıtımı var bakarsanız sevinirim.<3
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim! Xx
**
Polisi arayıp ihbarda bulunmuştum. Bu kuyuyu açıp kontrol etmeleri için bir ekibin hemen yola çıkacağını söylemişlerdi.
Ancak ben o duyduğum seslerden dolayı polislerin buraya ulaşmalarını sessizce oturup bekleyemeyecek durumdaydım. İçim içimi yiyordu. O ekip buraya ulaşana dek ya oradaki kişi ölürse...
Bu düşünce zihnimi ele geçirirken huzursuzca soluklanıp odanın içerisinde volta atmaya son verdiğim gibi koridora çıktım.
Evde bir bodrum katı olduğu aklıma dank etmişti. Belki bodrumda kuyunun kilidini açmama yardım edebilecek bir araç-gereç bulabilirdim.
Bu yüzden soluğu kiraladığım evin bodrum katında aldım. Bodrumun tozlu merdivenlerini inmiş ve içeriyi güç bela aydınlatan ışığa rağmen etrafı kontrol edip kuyudaki kilidi açabilmek için bir araç aradım.
Tenekeye benzeyen bir kutunun içerisinde, tornavidaların arasında paslanmış ve tozlanmış bir çekiç bulduğumda derin bir nefes aldım. Bu işimi görebilirdi!
Elimde çekiçle birlikte koşturarak önce bodrumdan sonrasında da evden çıktım. Anahtarımı bile son anda almayı akıl edebildiğim için şükrettim.
Anahtarı cebime tıkıştırıp soluk soluğa arka bahçedeki kuyunun önüne varınca hızla dizlerimin üstüne çöktüm.
Kanayan ellerimle kuyunun kapağına abanıp bir kez daha yumrukladım arka arkaya. "Sesimi duyan var mı?!"
Lütfen cevap ver... Lütfen ölmemiş ol... Alt dudağımı ısırarak kanamaya başlayan ellerimi önemsemeden iki elimle sıkı sıkıya kavradığım çekiçle kilidin demirine sertçe vurdum.
"Lütfen açıl, lanet olsun!" Arka arkaya vurduğum kilit müthiş bir gürültüyle sarsılarak kuyunun kapağının kenarına çarptı, ancak açılmadı.
Çekici yere bırakıp, bir umut gevşelmiş olacağını umut ederek kilit açılıyor mu diye kontrol ettim. Paslanmış kilit milimlik gevşelmiş olsa dahi henüz açılmıyordu.
Kilidi düzeltip çekici bıraktığım zeminden aldığım gibi dizlerimden destek alıp bir kez daha tüm gücümle kilidin tam demirine çekici sapladım hırçınca. "Açıl!"
Hıçkırık gibi çıkan sesim, sıkışan ciğerlerim ve neredeyse ağzımdan fırlayacakmış gibi çarpan kalbim eşliğinde bir kez daha denedim şansımı.
Bu kez, kilidin açıldığına dair bir klik sesi kulaklarımda çınladığında mutluluktan gözlerim doldu. Tanrım, şükürler olsun. Başarmıştım!
Çekici zemine fırlatıp hızla açılan kilidi kuyunun kenarına bağlanan kısmından çekiştirerek çıkarmayı denedim. "Kurtaracağım sizi, bekleyin!" diye bağırdım soluk soluğa.
Kuyudan içeriye girmeden önce olduğu gibi yine ses gelmiyordu, çıt bile çıkmıyordu. Kendi aldığım soluklarımın sesi ve kargaların bağırışları kulaklarımda uğulduyordu.
Kanayan parmaklarım kilidi komple yerinden çıkartırken derim biraz daha hasar gördüğü için kanaması da haliyle şiddetlendi.
Yine de bunu umursamadım ve kilidi komple yerinden çıkarttığım gibi kuyunun kapağını iki elimle iki yandan sıkıca kavradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUNISHED • TAEKOOK ✓
Fanfiction1921 yılında, halk tarafından büyük tehdit olarak görünen ve canavarmış gibi dışlanılan Kim Taehyung, kasabalılar tarafından yakılarak bir kuyuya atılıp hapsedilmiştir. Evlatlık olarak alındığı Fransız ailesi her şeyden bir haber kayıp olarak bildir...