3

1.8K 151 279
                                    

*Atsushi'nin Gözünden*

tuvalet.kağıdı: Bir şey anladın mı dersten aq

   atsushiamasushisiz: Yo anlamadım 6 dakika var zaten bitmesine 

neyse

lan

hoca

*görüldü*

Hoca yan sıramda duruyormuş ve ben bunu yeni fark ettim. Ecel Terleri dökerken hemen telefonu çantamın içine attım ve derin bir nefes aldım. Bu yakındııı diye düşünüyordum. Dirseğimi masanın üstüne yasladım ve elimle yüzümü kapadım. O sırada arka cam kenarında oturan Akutagawa'yı gördüm.Pheew gerçekten yakışıklı- Lan ne diyorum ben. Yüzüme bir tokat attıktan sonra ona bakmaya devam ettim. Son 3 dakika boyunca daha bunu yapacaktım fakat Akutagawa aniden kafasını bana çevirdi. Ne yapacağımı bilemediğim için heyecanlandım ve sonuç olarak yanlışlıkla çıkışa çağırdım... AZ ÖNCE NE YAPTIM BEN ULAN YİNE KENDİ KENDİMİ YAKTIM. El işaretleriyle "sen" "ve" "ben" yapıp kafamı kapıya salladım. Akutagawa'nın içinden geçenleri kestirebiliyordum. Bu mal yine ne yapıyor diye soruyordur kendine. Sonuç olarak rezil oldum ve teneffüs zili çaldı. Dazai koşarak yanıma geldi 

"AtSuShi-KuNn mesajın yarıda kesilir kesilmez anladım bu arada o yüzden yazmadım"

"Fark ettim yazsan da bir şey olmazdı zaten de-"

Tam bunu derken Akutagawa kolumdan çekip beni sınıfın dışarısına sürükledi. Tepki veremeden sınıfın dışarısına gelmiştik bile.

"Ne yapıyorsun Akutagawa"

"Asıl sen ne yapıyorsun stalker jinko"

"N-NE BEN SANA BAKTIM YANİ BAKIYORDUM ÇÜNKÜ ŞEY BEN SENİ ÇIKIŞTA DÖVÜCEKTİM"

Ne dediğimi bilmeden aklıma gelen ilk kelimelerle cümleler oluşturmuştum. Yani bir insan en fazla bu kadar sıçabilirdi sanırım. Şu an boku yediğim zamandı hissedebiliyorum...

"Jinko."

"N-ne var"

"Beni dövebileceğini mi sanıyorsun ağlak kedi"

"Of sanmıyorum ama yani sıkıntı şu öylesine bakayım dedim ders sıkıcıydı zaten seni görünce dalmışım daha nasıl açıklayayım ya az önceki cümlede de aklıma gelen kelimeleri birleştirdim şaşırdığım için OLDU MU"

Akutagawa yüzünü benden hemen sakladı ve yüzünü kapatarak öksürdü. Bu niye şimdi arkasını döndü ki diye düşünüyordum. Ardından Akutagawa sınıfa girdi ve her zamanki gibi sırasına oturup camdan dışarıyı izlemeye başladı. Çoktan Dazai yanıma gelmişti

"OoOooOoOOo LOVE YOU LOVER BOYYY"

"YA Bİ GİT GÜLEMEM ŞU AN"

"Ne oldu beşiktaşlı bir şey mi dedi, döveyim mi"

"Öyle değil rezil oldum yani ondan birde beşiktaşlı ne aq PAUAHAHHASH"

"O kelimem haklı da dövemem zaten Chuuyayla uğraşamam zaten o ve kısa boyu..."

"Uhh şey Dazai arkan-şey arkana baksana bir"

Dazai cümlemi bitirir bitirmez arkasına döndü ve başını eğdi arkasındaki kişi Chuuyaydı. Dazai anında koridora doğru koşmuştu ve Chuuya ona küfür ederek arkasından çıktı.

"Zor zamanlar yaşayacak hissedebiliyorum"

Hafifçe gülümsedim çünkü onların ilişkisi gayet komikti. Arkadaş değiller ama sevgili de değiller. LAN BU BEN VE AK- yok öyle bir şey ben sadece Dazai ve Chuuya'yı shiplemeye devam edeceğim. Aklımda bu düşünceler varken Akutagawa sırasından kalkıp bana doğru yürümeye başladı. LAN NE OLUYO NE OLUYOO diye düşünürken dibime kadar girmişti. Gözlerimi kapatıp kafamı aşağı büktüm. Yüzüme yumurta çatlatsan pişerdi Adana'ya dönmüştüm bundan eminim. Akutagawa elini uzatıp silgi almıştı ve bana baktı.

"Ne yapıyorsun jinko yine hayellerde mi yüzüyorsun"

"NE BEN ŞEY SEN BEN SAÇMA SALAK KONUŞMA AKUTAGAWA"

Akutagawa geri çekildi ve bana baktı. Kesinlikle anlamıştı anlamıyorsa yazık kafasına. 

"Bilerek yaptın değil mi"

"Ne yaptım geri zekalı seni silgimi aldım sadece"

"SİLGİNİN BENDE NE İŞİ VAR"

"Sınavda istemiştin Dazai-san ile kopyalaşırken üstüne cevapları yazmıştınız. Onlar hala duruyordu fakat sadece üzerini temizledim. Bunu hocalara kadar taşımadığım için bana minnet etmen gerekiyor jinko."

"Haa anladım teşekkü- YALANCI Kunikida hocaya söylemişsin bana yazdı"

"Huh hiçbir zaman ona yazmadım ki. Sadece Chuuya'ya söyledim bu mallar kopya çekerken unutmuşlar diye-"

"O zaman Chuuya söylemiş Dazai'nin inadına"

"Jinko Öğle yemeğini beraber geçirelim mi"

"Şaka dimi"

"Tamam boşver sana seçenek sunmam bir hataydı"

Akutagawa arkasını dönüp kendi sırasına gidecekti ki onun elini tuttum ve gülümseyerek kabul ettim. Akutagawa elimi hemen ittirerek sırasına gitti ve ondan sonra bana hiç bakmadı. Ardından Dazai geldi soluk soluğaydı alnındaki terleri sildi ve sırasına oturdu. Ders zaten başlamıştı ve o kafasını sıraya koyup uyumayı seçti. Chuuya-san ne yaptı da böyle oldu lan bu diye kendi kendime düşünmeye başladım. Ardından içeriye müdür yardımcısı gelip boş boş konuştu. Onun konuşmaları dersi kaynatmıştı ve öğle yemeği saati yaklaşmıştı. Heyecanlı bir şekilde dakikaları sayıyordum.

--

--

Bir sonraki bölüm için ben de atsushinin yerine heyecanlandım lan  yazar benim ama onlar yönetiyor gibi korkunç-


Tek kusurun, kusursuzsun | Shin Soukoku/SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin