YAZAR'DAN
asel ikizinin kucağında yorgunluktan ve ağlamaktan uyuyakalmıştı
ares bunu arabaya bindiklerinde fark etmişti. onu ilk defa bu kadar yakından görmenin mutluluğu ile gülümsedi
boynunda hissettiği ıslaklık ile elini boynuna götürdü. eli asel'in kanlı eline değdi. elini geri çekip baktığında kan gördü
korku ile asel'in elini gözünün önüne getirdiğinde asel'in kanlı elini gördü
çok fazla kanıyordu
"hemen hastaneye gitmeliyiz"
önde oturan doruk arkaya döndüğünde gördüğü manzara ile endişelenmişti
"ne zaman oldu"
"bilmiyorum"
"ne oldu?"
Dedi çağlar arabayı kullandığı için bakamuyordu ve Asel'e bir şey olma ihtimali kalbinin korkuyla atmasına neden oluyordu
"asel'in eli kanıyor. çok fazla kan var"
çağlar duydukları ile gazı kökledi
"al bunu sar en azından kanaması azalır"
doruk'un uzattığı bandanayı aldı ve asel'in eline sardı. burnunu asel'in saçlarına dayadı
"iyileştireceğim seni mutlu olacaksın bir daha sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim"
hızla hastaneye vardıklarında asel'i bir sedyeye yatırdılar.
doktorlar onu acil odasına aldığında hepsi kapının önündeydi. ares'in kalbi sıkışıyordu
ikizinin canının yanması onunda canını yakıyordu
doktorlar asel'in elinde ki kırık camları çıkarıp sardıktan sonra dışarı çıktılar
"asel nasıl"
"önemli bir şeyi yok elinde ki ayna parçalarını çıkardık ve sardık bir iki gün dikkat etmesi yeter bileğinde ki kesik izlerinde iz kalmaması için krem vereceğim ayrıca bir psikolağa gitse iyi olabilir bir iki saate uyanır geçmiş olsun"
doktor yanlarından ayrıldıktan sonra asel'i sedye ile bartu'nun odasına aldılar. bartu ise kolunda ki serum ile bir haber bekliyordu
doktor ne kadar uyuyup dinlen dese de o dinlememişti. kızını bekleyecekti. aylardır uyumadığı uykusunu kızı ile uyuyacaktı.
asel'i sedye ile içeriye soktuklarında bartu'nun kalbi hızla attı. kızına bir şey oldu korkusu ile kolunda ki serumu çıkarıp yaralarını umursamadan asel'in yanına gitti
"kızım"
ares hızla babasını tuttu
"baba sakin ol gayet iyi sadece uyuyor"
"eli"
Dedi korkuyla asel'in eline bakarken
"önemli bir şeyi yok bartu amca küçük bir dikiş"
asel'in eli paramparçaydı ama bunu kimse bartuya söyleyemedi
asel'i bartunun yanında ki yatağa yatırdıklarında bartu kızının yanına gidip yatağın ucuna oturdu
omuz hizasında olan turuncu-kızıl saçlarını okşamaya başladı
aylardır hasret kaldığı kokusunu içine çekti
diğer üçlü ise onları izliyordu. aylar sonra kavuşan baba-kızı.
asel huzursuzca kıpırdandığında ares konuşmaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens Ve Prenses
ChickLitBen babamın kızıyım hikayesi devam ediyor... Babasının ölümünden sonra kendini toparlayamayan bir genç kız. Hayatın acı gerçekleri ile çok genç yaşında tanışmak zorunda kaldı. En sevdiğini kaybetti hayatta ki neşesini kaybetti. Artık hiçbir şey eski...