'dudağınla dudağımın...'
゚
*
* ・゚゚° ° *・゜゚
Beliz'den
Ne yazık ki, havanın serinlemesiyle içeri girmek zorunda kalmıştık.
Birkaç dakika önce salonun ortasında olan sehpaya tüm malzemeleri yerleştirmiştim. Başlamamız için tek eksik şey Ulaş'ın kendisiydi.
Portakal'a mama vermeye gitmişti. O anlar aklıma gelince yeniden kıkırdadım.
'Portakal, lütfen sus artık!'
Yavru kedi bir kez daha acı çekermişçesine miyavladığında Ulaş baygın bakışlarını yavru kediye çevirdi.
'Asla susmayacaksın, değil mi?'
Portakal inadına yapar gibi tekrar miyavladığında onları uzaktan izleyen Beliz karnını tutarak kahkaha atıyordu.
"Sonunda sustu!" dedi neşeyle Ulaş, salona girerken.
Başımı ona doğru çevirmeden güldüm ve önümdeki prizma teraryum fanusunu temizlemeye devam ettim.
"Bu kadar mama sevmesi normal mi?"
"Sorun da tam olarak bu. Sabah verdiğim mama tüm gün ona yetecek kadardı. Her ihtimale karşı geç gelirsem aç kalmasın diyeydi. Anlaşılan tekrar veterinere götürmem gerek."
Açıklamasını yaptıktan sonra yanıma oturdu. Biraz heyecanlansam da belli etmemeye çalışarak Ulaş'ın fanusunu temizlemeye devam ettim. Benimkisini çoktan temizlemiştim.
"Başlıyor muyuz?"
Temiz fanusu önüne koyduktan sonra onaylayan mırıltı çıkardım. "Haydi bakalım çaylak. Göster marifetini."
"Bana yardım edeceğini sanıyordum. Ne yapacağımı bile bilmiyorum."
Gülerek başımı ona doğru çevirdim. Balkonun cam kapısından yansıyan batan güneşin turuncu ışınları yüzüne yansırken hayranlıkla iç çekerek omuzlarımı silktim.
"Ne kadar zor olabilir ki?" Yarım saat önce söylediği cümleyi sesini taklit ederek söylediğimde baygın bakışlarını yüzümde gezdirdi.
"Gerçekten mi Beliz?" diye sordu. Sesindeki bıkmış ton daha çok gülmemi sağladı.
Elimi havada sallarken "Şanslısın." diye mırıldandım. Kibirle, kısa saçlarımı omzumdan geriye atarken "Neyse ki pamuk gibi bir kalbim var ve sana bu konuda yardımcı olacağım." dedim.
Yüzündeki tebessümle beni izlerken "Evet, şanslıyım." dedi. Ben de gülümsedim.
Bu çocuğun duygularını saklamıyor oluşu o kadar güzel hissettiriyordu ki bir gün tatlılığı yüzünden kafayı yiyecektim.
"Her neyse..." diye mırıldandım sessizce
"Dikkatimi dağıtacak şeyler söyleme.""Peki Belizciğim." dedi ağzını yaya yaya. Kötü bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no tears left to cry
Cerita Pendek"Asla yalnız olmayacaksın." dedi gülümsemesinden akan merhametle. Soğuk avuç içini genç kızın yanağına koydu ve değerli bir varlığa dokunurcasına teninde narince gezdirdi parmağını. "Benliğimden eksilecek olsam bile her zaman seni tamamlamak için b...