"Feza!"
Genç kız elinin tersiyle kanayan burnunu silip arkadaşını sarsmaya devam etti. Kendine kızıyordu. Macera isteyen tarafı buraya getirmişti onları. Efşan'ın uzun ikna etme çabalarından sonra bulundukları mağaraya gelmişlerdi. Efşan saçını çekiştirip ağlamaya başladı. El fenerindeki ışığın gücü gittikçe azalıyordu.
"Feza yalvarırım uyan! Yemin ederim bir daha arkadaşlarının yanında sana vurmayacağım. Kızların yanında sana çocuk muamelesi yapmıyacağım."
Durdu. Aklına gelenle göz devirip kısık sesle devam etti.
"Yani birazcık."
Gözlerini arkadaşına çevirdiğinde arkadaşının hareketsiz duruşu ağlayışını şiddetlendirmişti. Mağaranın duvarlarında genç kızın ağlayışı yankılanırken duyduğu çıtırtı sesiyle birden ağlayışı kesilmişti. Hızlı hızlı atan kalbiyle biraz daha yaklaştı arkadaşına. Kocaman açtığı kahverengi gözlerini mağara duvarlarında gezdirmeye başlamıştı bile. Ve tekrar aynı ses...
Yerde duran el fenerini kapattı hemen. Korkudan titreyen ellerini sıkıp arkadaşının yanına yattı. Görünmez olmak ister gibi kurumuş kan lekeli elleriyle yüzünü kapattı. Gözlerini sımsıkı yummuştu. Titreyen sesiyle fısıldadı.
"Bu bir kabus olsun."
Kolunda hissettiği baskıyla çırpınmaya başladı.
"Feza kurtar beni!"
Efşan tekmelerini savururken duyduğu inleme sesleriyle korksa da vurmaktan geri durmuyordu. Sonra küçük bir ışık yayıldı mağarada. Efşan korkuyla kendini geriye çektiği sırada gördüğü kişiyle çığlık attı. Gördüğü Feza'dan başkası değildi.
"Beni öldürmeye yeminli misin-"
Genç kız hızla arkadaşının boynuna sarılıp ağlamaya başladı. Feza bir süre hareketsiz kalsa da kendine geldiğinde kollarını arkadaşına sarmıştı. Ağrıyan başıyla gözlerini sıkıca kapatıp açtı.
"Efşan gidelim burdan."
Efşan'ın ağlayışları azalırken yorgun sesiyle konuşmaya başladı.
"Midem bulanıyor. Ç-çok kötüyüm."
Feza kollarını gevşetirken Efşan kollarını sıklaştırdı. Başı dönüyordu. Sanki hareket etse her an midesini boşaltabilirdi.
"Efşan?"
"Ağzıma kan tadı geliyor."
Genç adamın burnuna dolan kan kokusuyla başı dönmeye başlamıştı bile.
"Yaralandın mı? Ne oldu sana Efşan!"
Feza'nın sesi mağarada yankı yaparken Efşan zorlukla dudaklarını araladı.
"Burnum kanadı ya şaşkın kafa!"
"N-ne yapacağız şimdi?"
Feza kollarını panikle arkadaşına sararken Efşan gülmeye başladı. Gülüşünü durduramıyordu.
"Deli misin kızım sen!"
Feza sinirle kollarını çekip arkadaşını kendinden uzaklaştırdı. Yerinden hızla kalktığında arkadaşı başı eğik hâlde oturuyordu. Gülüşü kesilmişti. Feza elini uzatıp bıkkınca konuştu.
"Hadi gidelim. Hayatın boyunca unutamayacağın bir macera oldu gerçekten."
"F-feza..."
Genç kızın eli zorlukla karnına giderken Feza yerdeki çantasını koluna takıp el fenerini yerden aldı. Bir an önce bu pis yerden gitmek istiyordu.
"Efşan seni bekliyorum."
Genç kızdan ses gelmeyince sıkıntılı nefes verip yanına doğru ilerledi.
"Bunu sen istedin. Kusura bakmayacaksın artık."
Feza, Efşan'ı tek hir hamlede kucağına alıp el fenerinin aydınlattığı küçük ışıkla mağarada ilerlemeye başladı. Efşan arkadaşının gömleğini sıkı sıkıya tutmuştu. Başı fena hâlde dönüyordu.
"Ha şöyle sessiz ol. Her gün başımın etini yiyorsun."
Durdu. Derin nefes alıp verdikten sonra adımlarını hızlandırdı.
"Ne diye işlerime karışırsan. Asu ile konuşacaktım."
Genç kız zorlukla dudaklarını araladı.
"B-bilmiyordum."
"Sence beni seviyor mu?"
Efşan ağrıyan başıyla gözlerini sımsıkı kapattı. Sert ve kısık sesle konuştu.
"O kız kendinden başkasını sevmiyor."
Birkaç defa öksürdükten sonra devam etti.
"İyi olmuş gitmediğin-"
"Ben öyle düşünmüyorum ama."
Efşan sinirle yumruk yaptığı elini genç adamın omzuna geçirdi.
"Kızı izlemekten gözünün önünü görüyor musun sen!"
"Sen de beni izliyorsun o zaman." dedi keyifle Feza. Efşan alayla konuştu.
"Evet. Sana aşığım Feza."
Efşan gözlerini devirip ağrıyan başıyla sımsıkı yumdu gözlerini. Feza bıkkınca nefes verdi.
"Dalga geçme benimle."
Mağaradan çıktıklarında hava kararmıştı. Buraya bisikletleriyle gelmişlerdi.
"Şimdi indiriyorum seni."
"Feza başım dönüyor."
Genç adam gözlerini etrafta gezdirip sıkıntılı nefes verdi. Bir şey yapmalıydı.
"E ne yapacağız?"
Durdu. Boğazını temizleyip devam etti konuşmasına.
"Senin bisikletin burda kalsın, benimkiyle gidelim."
Genç kızdan ses gelmeyince planını uygulamaya başladı Feza. Ertesi gün almaya gelirdi ne de olsa. Efşan'ın arkasını ilk kez toplamıyacaktı ya!
Arkadaşını düşmemesine dikkat ederek bisiklete yerleştirip yerine geçti. Bisikletin pedallarını çevirmeye başladı. Mağara gözden kaybolurken Efşan üşüyen ellerini önemsemeyip mırıldandı. Feza ne dediğini anlamadığı için yoluna devam etmişti.
"Mağarada çıtırtı duydum."