Gözleri Jisungu arıyordu. Birkaç şey almak için markete uğramışlardı ve Jisung kesin bir şeylere daldığı için geride kalmıştı. Minho hızlı adımlarla markette dolanıp duruyordu. En sonunda Genç çocuğu kitapların olduğu rafa bakarken görmüştü. Yanına ilerledi." Seni arıyordum. Neden burda çocuk kitaplarına bakıyorsun? "
" Hiç, öylesine.. "
" Hmm "
" Bunu alabilir miyiz? "
Zar zor çıkan sesini idrak ettiğinde cidden şaşırmıştı.
" Tabii al "
Küçük prens..
" Ah, bu benim en sevdiğim kitap Hyung. Çocukken tek kitabım olduğu için defalarca kez okumuştum. Kendi kitabım kaybolduğundan beri üzülüyordum. Benim için önemi ayrı.. "
" Ben hiç okumadım "
Minho Jisungun parlayan gözlerini görünce gülümsedi.
" Ben sana okurum o zaman "
Jisungun eline uzanarak parmaklarını birleştirdi. Gencin utandığını görünce gülümsemesi büyüdü ve ilerlemeye başladılar.
" Olur "
Ödeme yapmak için bekledikleri sırada yabancı biri Jisunga seslendi ve ikisi de ona doğru döndü.
" Merhaba, şey acaba numaranızı alabilir miyim? "
Jisung endişeli bakışlarıyla Minhonun koluna sarıldı. Ağzını bile açmadı, öylece saklandı Minhonun kolları arasında.
" Sanırım istemiyor "
" Size sorduğumu sanmıyorum beyfendi "
" Ee? Rahatsız oldu, uzak dur sıkıntı çıkmasın "
Kahverengi saçlı adam uzaklaştığında genç çocuğun elini daha da sıkı sardı.
》》》》》》》《《《《《《《
Jisung gecenin bir yarısı markete gönderilmişti. Yorulmuştu ama aynı zamanda zorundaydı. Babası ne isterse yapmak zorundaydı.
Marketten çıkacağı sıra birisi ona yaklaşıp numarasını istediğini fısıldadı. Jisung korkudan titreyen bedenini hareket ettirmek istese de adamın dokunuşunu hissedene kadar öylece kaldı.
Gözleri dolarken marketten çıktı ve koşarak uzaklaşıp bir kaldırıma oturdu. Yaşadığı ilk değildi.
Taciz edilmişti ama tek kelime bile edememişti.
Zaten onun suçu muydu?
Ona susmak öğretilmişti..
Hem de babası tarafından..》》》》》》》《《《《《《《
" Hey Jisung, bunu sen mi aldın? "
" Hayır "
Minho elinde pembe kulakları olan bir toka tutuyordu.
" Hm? "
" Hyuung~ Onu neden alayım ki, hem napacağım çocuk muyum ben? "
Jisung gülümseyerek sordu büyüğüne. Minho ise elindeki tokayı Jisunga takmak için uzandı.
" Sana yakışıcak bak şimdi "
" Hyung hayır takma-... "
Jisung daha sözünü bitiremeden Minho taktığı tokayı ve onun saçlarını düzeltmekle meşguldü. Jisung bağdaş kurmuşken Minho dizlerinin üzerinde duruyor, yukarıdan bakıyordu.
" Artık kimin aldığı önemli değil. Çok güzel oldu. "
Minho gözlerini genç çocuğun gözlerine indirdi. Jisung ona parıldayan gözlerle bakıyordu.
" Teşekkür ederim "
Uzun süre baktılar birbirlerine. Jisung gözlerini kapatınca Minho da onun önünden uzaklaşıp diğer eşyaları çıkarmaya başladı.
" Asıl ben teşekkür ederim. Diğer insanların aksine bana güvendiğin için. "
İkisi de tebessüm edince ortama sessizlik hakim oldu. Bütün eşyalar, yiyecekler çıkarılıp yerleştirilince yatak odasına çıktılar. Beraber uyuyorlardı ve bu Jisung için hiç sorun teşkil etmiyordu. Zaten ne gideceği yer vardı ne de bi tanıdığı. Parası da yoktu. Minhoya güveniyordu, onun tek şansıydı. Hayatındaki ilk ve tek şans...
" Küçük prensi aldım. Bana okuyacaksın "
" Şimdi mi? "
" Evet, yapacak daha iyi bir şey var mı? "
Jisung omuz silkti. " Ben de öyle düşünmüştüm. "
Yatağa uzandılar. Jisung Minhonun göğsüne koydu başını ve eline aldı kitabı. Minhoya narin ve hoş gelen sesiyle okumaya başladı.6. Sayfanın yarısında Jisung durakladı. Oysaki Minho aşırı memnundu.
" Neden durdun? "
" Bilmiyorum. Okuyacak gücüm yok sanki. "
" Uyu istersen biraz belki yorulduğun içindir. "
" Öyle değil, mental olarak yorgunum. "
" Bebeğim bana içini dökebilirsin "
Jisung kafasını kaldırıp Minhoya baktı. Şaşkınlıkla mutluluk arasında bir bakıştı. Ardından elleriyle yüzünü kapattı.
" Ne oldu Jisung? "
Minhonun sırıtarak söylediği şeye Jisung boğuk çıkan sesiyle cevap verdi.
" Hiç "
Yataktan kalktı ve mutfağa doğru hızlı adımlarla ilerledi.
" Acıktıım "
Minho da gülümsemesi genişlerken kalkıp peşinden yürüdü. Çocuk gibi..
Okuyanlar için teşekkür ederim.
Size birsürü love❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Issues / Minsung
FanfictionMinho, babasından şiddet gören ve anksiyeteyle boğuşan bir gence aşık olmuştu. Han Jisung ise insanlara olan güvenini kaybetmişken, çok daha değerli bir şey kazanmıştı. Aşk..