1. Bölüm - Göğe Fısılda

81 5 94
                                    

İlk bölüm ilk heyecannn🤭

Hikayeye başladığınız tarihi alabilirim 👉

İyi okumalar dilerim...

                           🌠🌠🌠

Mekandan çıkmış yavaşça yürüyordum. Etrafta koşuşturan insanlar vardı. Kimisi molaya çıkıyor kimisi molasından dönüyordu. Sabahtan beri hiç sigara içmediğim aklıma gelince elimi cebime atıp paketi çıkardım. 15 tane kalan sigaramdan ince uzun parmağımla bir tane çekip aldım. Diğer cebimi de yoklayıp çakmağı buldum.

Sigarayı dudaklarıma yaslarken ucunu yakıp içime derin bir nefes çektim. Gözlerimi kapatıp gri dumanın hava ile karışmasına izin vererek dışarıya bıraktım.

Gözlerimi açtığımda yanımda duran Aral'ı gördüm. Aral Arslan. Çocukluğumdan beri beni yalnız bırakmayan tek kişi o'ydu. Çocukluğumda benimle birlikte savaşan kişiydi. Önceden eğitildiğimiz bu yerde ben dayak yerken önüme geçip benimle birlikte dayak yiyen kişiydi. Canım kadar sevdiğim tek kişiydi. O benim olmayan erkek kardeşim gibiydi.

Uzun boyu sert yüz hatları vardı. Kahverengi gözleri ve sık kahve tutamlı saçları vardı. Her kızın isteyebileceği türdendi. Hem görünüşü olarak hem yüreği olarak.

Kaşlarını çatmış elime bakıyordu. Bu mereti içmemi sevmiyordu. Ama kim takıyordu?

Son kez içime bir nefes çekip bitmiş filtreyi yere atıp ezdim. Hiçbir şey söylemeden bitmesini beklemişti. Kaşları bana nadir çatılırdı. O da bu anlarda.

Ellerini cebine koymuş yandan ters ters bakışlar atıyordu. Koluna sarılıp ona sırnaştım.

" Hadi ama yapma böyle. Kendi yaptığın şeyi ben yapınca neden kızıyorsun?" ona en masum bakışlarımı atıyordum. İnanması gerekiyordu. Ama inanmıyordu.

Kolunu kendine çekip ellerimden kurtuldu. Göz devirip bu sefer de arkasından sırtına sarıldım. Yapılı bir vücudu vardı. İlk başta gören insan çekinirdi.

" Astım hastası olmasan karışmam. Kendi hastalığını bilip bunu yapman canımı sıkıyor." haklıydı. Geri adım atıp kollarımı kendime çekerek önüne geçtim.

"Haklısın ama arada yapıyorum biliyorsun." inadını kırıp gözlerimin içine tüm samimiyetiyle baktı.

"Biliyorum ama işte sevmiyorum." o elini omzuma atıp yanına çekince ben de elimi beline sardım. Yanında küçücük kalıyordum.

" Bugün buralar sana emanet ben biraz dışarıya çıkacağım." başını eğip göz kırptı.

"Hayırdır?" genelde olduğumuz mahalleden dışarıya pek adım atmazdık. Önemli ve gerekli işlerimiz olmadığı sürece tabii. Bu yüzden sorgulaması normal geliyordu.

" Biraz işim var." ben de ona göz kırpıp kolunun altından kurtuldum.

İçeriye tekrar girip alt kata indim. Çalışanlara göz attıp yanlarından yavaş yavaş geçtim. Her yer bölüm bölüm ayrılmış farklı farklı işler yürütülüyordu.

Herkesin işinin başında olduğunu görünce merdivenden tekrar çıkıp bir üst kata çıktım bu sefer de. Odama girip oradan da banyoya geçtim. Kısa sıcak bir duşa ihtiyacım vardı. Sıcak su tenime değip damlalar halinde aşağı doğru yol alıp beyaz mermere çarptı.

Küçükken banyo yapmayı sevmezdim. Daha doğrusu girerken çok üşenir üç saat girmemek için oyalanır ve kaçardım. Sonra da kaçtığım için azar yer ağlaya ağlaya banyoya girerdim. Alıştıktan sonra çıkmak istemez bu sefer de onun için ağlardım.

KUZEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin