9. Bölüm - İz

14 3 109
                                    

İyi okumalar dileriim

Okurken yorum yapıp okuduktan sonra oy vermeyi unutmayınızz..

                      🌠🌠🌠

Gözüme vuran ışıklar ve saçımda dolaşan parmaklar günün çoktan aydığının belirtisiydi. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp başımı sağ tarafa çevirdim. Saçımdaki parmakları durmuş gözlerindeki pişmanlıkla bana bakıyordu. " Ben mi uyandırdım seni?" başımı iki yana sallayıp " Yok." dedim. Uzun süredir konuşmamanın verdiği hisle sesim çatlak çıkmıştı. Kuruyan boğazımı yutkunarak ıslattım.

" Kahvaltı hazırmış ama ben seni uyandırmaya kıyamadığım için uyandıramadım, kendim de inmedim. Eğer istersen aşağıya inelim yemekler de daha fazla soğumamış olur." ben yatakça doğrulunca o da ellerini kendine çekip yaslandığı kolunu yüzünü buruşturarak serbest bıraktı.            " Uyuştu değil mi? Ne zamandır öylesin?" baş ucundaki saate göz atıp bana döndü. " Yirmi sekiz dakikadır." dedi. İkimizin de aklına aynı anı gelmiş olacak ki ikimizin de yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. " Senin bu yirmi sekiz dakikaların yüzünden başımıza bir gün bir şey gelecek."

Az önceki buruk tebessüm yüzünde kocaman bir sırıtışa döndü. "Senden gelecekse ben her şeye tamamım kış güneşi sen de biliyorsun bunu." gözlerimi devirip ona arkamı dönerek yataktan inerken istemsizce ben de gülüyordum. " Bir gün şaka yapmadığımı anlayacaksın ama her şey çok geç olacak."

" Of of, hadi kahvaltıya inelim acıktım ben. Normalde ben bu kadar geç kalkmaya alışkın değilim ama seninle olunca her düzenim bozuluyor." omuzlarımı kaldırıp indirdim yatağın etrafını dolanırken.

" Memnun değilsen bu düzensizlikten hayatımda da olmak zorunda değilsin." dediğimde önüme geçip yolumu kesti.

" Hayatımda oluşan düzensizlikten de, kalbimde oluşan bu düzensizlikten de memnunum kış güneşi."

" O kadar fazla düzen seviyorsun ki bazen içinde bulunduğun düzensizliği nasıl sevdiğini anlayamıyorum. " elini yanağıma koyarak parmak uçlarıyla okşadı.

" Seni ve içinde bulunduğun her şeyi seviyorum. O yüzden o düzensizlikte biraz daha çekilir hale geliyor." parmakları bulunduğu konumu terk ederken yeni rotası benim parmaklarımdı.      " Tutabilir miyim?" diye sordu. Uzun bir süre gözlerinin içine dolu gözlerle baktım. " Anlıyorum, peki... Hadi aşağıya gidelim." bana arkasını dönerek merdivenlere yöneldi.

Bu benim onu ilk reddedişim, onun ise beni ilk kez arkasında bırakışıydı...

Arkasından bakakaldıktan sonra ben de merdivene yöneldim. Aşağıdan kıkırdama sesleri geliyordu. Salona girdiğimde yemek masası çeşit çeşit kahvaltı ürünleriyle donatılmıştı, önünde de tontiş teyze ile Kuzey vardı ve şakalaşıyorlardı.

" Ah kızım geldi Kuzey Bey oğlum dur. " dedi Kuzey'i kendisinden uzaklaştırarak. Kuzey bana göz ucuyla bakıp hazır olan masaya oturdu. Ben kapının kenarında ona bakarken teyze boğazını temizleyip Kuzey'in üstündeki bakışlarımı kendi üzerine çekti.

" Gel otur hanım kızım." Kuzey'in karşısındaki sandalyeyi gösterdi. Kuzey lokmasını yutup çayına uzandığında gözlerimi kapatıp derin bir nefes alarak teyzenin gösterdiği yere oturdum.

Her istediğim şeyden tabağıma biraz aldıktan sonra çayımı doldurup kahvaltımı yapmaya başladım. Kuzey tek kelime etmiyor etrafı bir sessizliğe bürüyordu ve benim de şu an o sessizliği bozmaya gücüm yoktu.

KUZEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin