2. Bölüm - Kumar

38 4 190
                                    

Değişik şeyler  dinleyerek yazıyorum ne kadar güleriz bu bölümde bilemiyorum..

Saatin 04.04 olması dışında bir sorun yok evet 😁

Yine de iyi okumalar dilerim🖤

                         🌠🌠🌠

                         🌠🌠🌠

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                         🌠🌠🌠

Sabah gözlerimi açtığımda ev gayet sessizdi. Dışarıdan gelen birkaç ses harici tek bir ses yoktu.  Gerinip kollarımı iki tarafa açtım. Artık kalkmam gerekiyordu.

Bir hafta önce  beni yağmurda oyaladığı yetmiyormuş gibi bir de bu gece rüyama giren beden tekrar gözlerimin önüne gelince hırsla üzerimden yorganı attım. Artık istemediğim insanlar burnumun dibinde bitmekle kalmıyor rüyamda da bitiyordu. Elimi yüzümü yıkayıp gözlerimi  kirpiklerimin arasındaki çapaklardan kurtardım. Havluya göz atınca artık yıkanma vaktinin geldiğini anlayıp arkaya döndüm. Kirli havluyu sepete atarak temiz bir havlu çıkarıp yüzümü onunla kuruladım.
Üstümekilere bakıp kendi kendime göz devirdim. Az kalsın bunlarla dışarıya çıkıyordum. Elimi enseme atıp kaşıyarak dolaba yöneldim.
Katlı olan kot pantolonlardan birini çekip üstüne de yarım kazak aldım. Yün çoraplarımı da ekleyip hazırlandım.

Dünki botlarımın hali pek iyi olmadığı için onları temizlemek için banyoya atıp postallarımı giydim. Dün birlikte bahçeyi düzenlemiştik haliyle de çamur olmuştu. Aşağıya inip mutfağa girdim, sofra hazır değildi. Kaşlarımı çatıp topuklarmın üstünde geriye döndüm. "Nerede bu çocuk ya?" kendi kendime mırıldanıp evi dolaştım. Kimseyi bulamayacağımı anladığımda dış kapıya yöneldim. Aral bahçeden içeri girerken uzaktan onu izliyordum. Dışarıdan  bana nüfus eden soğuk tenime çarpıp içeriye sızıyordur.

" Neredeydin?" soğuk elini yanağıma koydu yavaşça okşayıp elini geri çekti. Soruma cevap vermeden içeriye girdi.

" İşim vardı yavrum anca bitti." ceketini çıkarıp astıktan sonra direkt banyoya girdi.

Hiçbir şey dememesi sinirimi bozarken göz devirip mutfağa girdim. Ocağa çay koyup patatesleri soymaya başladım. O da gelip bana katılınca hızlıca bitirmiştik.

" Bugün teslimat var. " keyfim yerine gelirken çayımdan bir yudum aldım.
" Evet biliyorum. Aylardır bu anı bekliyordum." kafasını sallayıp sırıtırken aklımdan geçenleri okumaya çalışıyordu.

"Ne var kafanda?" dedi düşüncelerini dışa aktarırken.

"Beyin." sorusuna cevap vermeyeceğimi anlamasını istedim. Eğer cevap verirsem yapmama engel olmaya çalışırdı çünkü.

" Sadece beyin mi hadi ama? Kafanın içinde dönen tilkileri biliyorum ve dee onlara birer ad verdiğini de." çayımı ses çıkararak masaya koyarken bunu nereden bildiğini düşünmeye başladım.

KUZEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin