Sabah kalktığımda telefonumda bir sürü bildirim ile uyandım.Normalde kimse mesaj atmazdı bana.
Mine 3bildirim:
"duru uzun zamandan sonra okulumuzda balo yapacaklarmış."
"Ona kesinlikle gitmeliyiz."
"Lütfen evet de." Yazıyordu.
"Ne zaman olacak?"dedim.
"Bu akşam."dedi. Niye son dakika haber veriyorlar her şeyi anlamıyorum.Belki bir planım vardı diyelim o zaman ne olacak?Mine'yi dağ evinde aşırı korkutmuştum istemeden de olsa ve telafi etmem gerekti.
"Tamam gideriz."dedim.
"Sen bir tanesin yıldız ışığım."dedi.Bugün ne yapsaydım acaba? Günlük kıyafetlerimi giyip aşağı indim.Cesur'a baktım. Mamasını yiyordu.Yine onu sevdim,onunla oyun oynadım. Ah işte buldum bugün barınağa gidip köpeklerin bakımına yardım edebilirdim.Tek başıma gitmek sıkıcı olacaktı ama olsun.Birkaç dakika içinde kahvaltımı yapmış hazırlanmış ve barınağa gidiyordum.Saçlarımı tepeden bir at kuyruğu yapmıştım.Yolda giderken şarkı dinledim ki zaman daha eğlenceli geçsin.Kulaklığımda "Yaşlı amca'nın şarkısı 'Ve ben' "çalıyordu...Bazı şarkılar her şey berbatken bile " her şey çok güzel İnan bana" der gibiydi.Barınağa gelmiştim.Kapıdaki güvenlikten izin istedim ve içeri girdim.Oranın müdüründen izin almam lazımdı kafama göre davranamazdım.Resmî işleri hallettikten sonra biricik dostlarımın yanına gittim.Her biri çok tatlıydı.Teker teker onları sevdim.Bir sürü köpek bir sürü kedi vardı.Her birinin bakımını tek tek yaptım.Bir tanesi çok üzgündü.Ne yapsam gülümsememişti.Nedenini öğrendiğimde kalbimde bir acı hissettim. Köpek yavruyken sahiplenilmişti ve sahibi yakın zamanda vefat etmişti.Köpek günlerce sahibinin mezarının başında beklemiş hiçbir şey yiyip içmemişti.Daha kötü olmasın diye de barınağa getirmişlerdi. "Cesur'a arkadaş olarak seni almayı o kadar çok isterdim ki..."dedim kendi kendime Asla ileri geri gitmiyor saatlerdir aynı yerde oturuyordu.Kapalı yerinden çıkarıp onu sevmeye çalıştım.Hiç gelmedi bile.Belli ki hiçbir şey istemiyordu.Tek istediği sahibiydi.Onu da getiremeyeceğimize göre yalnız kalmak istiyordu.Bugün o köpeği mutlu edicem.Onu mutlu edene kadar da buradan gitmeyeceğim.Ona oyunlar yaptım.Şakalar yaptım.Mama verdim.Sevdim ama asla mutlu olmadı.Ne yapmalıydım ki?Onu nasıl mutlu edebilirdim başka? Sahiplensem her şey belki çözülürdü ama arka bahçemiz 2 köpeğe ev sahipliği yapacak kadar büyük değildi ve bu önemli bir sorumluluk da gerektiriyordu.Saatlerce ne yapsam diye düşündüm.Köpeğin gözlerinde o ışığı bile göremezken...Onunla konuşursam anlar diye düşündüm.
"Merhaba tatlı köpüş,sen çok üzgünsün ama bu durum beni de üzüyor.Hatta sahibin-"dedim ve köpeğin gözleri kocaman açıldı ve parladı. Beni dinliyordu. "Hatta sahibin de bir yerlerden seni görüyordur ve üzülüyordur.Böyle yaparsan sahibin daha çok üzülür."dedim.Gözleri kocaman olmuştu. "Eğer sahibini gerçekten seviyorsan bu hayatın devamını onun için yaşa."dedim. Sanki bir insanmış gibi her dediğimi anlıyordu.Bir süre bakıştık ve başını okşadım.Yavaşça kuyruğunu sallamaya ve hüzünlü bir ses çıkarmaya başladı.Kafasını dizime koydu.Onu severken "lütfen üzülme sen sahibini göremesen de o seni görüyor."dedim.Bana daha da yakınlaştı.Gözleri yaşlarla dolmuştu.Ağlamaya başlamıştı.Onu öyle görünce benim de gözlerim dolmaya başladı. "Lütfen üzülme o seni görüyor."dedim tekrar.Başını okşamaya devam ettim.Güneş batıyordu.Yavaş yavaş diğer köpekler gibi havlamaya,kuyruğunu sallamaya başlamıştı.Yanıma gelen bir görevli "biz o kadar çabaladık bize hiç bakmadı.Gerçekten özel gücünüz var sanırım."dedi.Güldüm.Onu yerine bıraktık ve veda ettim."Yine gelmeye çalışıcam.asla üzülme."dedim köpeğe. Kuyruğunu sallayıp evet anlamına geliyordu sanırım bana 1 kere havladı.Resmî işleri halledip eve doğru yola çıktım.
Eve vardığımda karanlık olmuştu.Gözlerimi açık tutamıyordum.Hemen yemeğimi yedim,Cesur'a baktım ve uyudum.***
Sabah uyandığımda hala yatağımdan kalkamıyordum.Uykum bir türlü bitmiyordu.Zor da olsa kalktığımda hazırlandım ve kahvaltıya Mutfağa indim.Annem yine mükemmel kahvaltı masasını hazırlamıştı.Çok güzel kokuyordu.Anneme baloyu söylemeyi unutmuştum.
"Anne?"
"Efendim meleğim"
"Yarın okulun balosu varmış,Mine ile gidebilir miyiz?"
"Saat kaçta?"
"Saat olarak bilmiyorum ama akşama doğru gider erkenden geri döneriz."dedim.
"Benim işim yok isterseniz ben götüreyim sizi."dedi.
"Mine araba sürebiliyor anne onunla giderim."
"Peki,sen bilirsin meleğim."
"Teşekkür ederim anne."
Kahvaltımı yaptım ve odama çıktım.Akşam ne giyecektim ki? Bembeyaz düz bir elbisem vardı onu giyerim diye düşündüm.Daha sonrasında odamı topladım.Saçımı,makyajımı yaptım ve Mine beni aradı. "Aşağıda kapıdayım hazırsan çıkalım."dedi. "Hazırım,geliyorum."dedim anneme veda edip evden çıktım. Mine'nin arabasına bindiğimde "duru kuğu gibisin.Gözlerim kamaşıyor."dedi."Seni sevmeyen de ne bileyim."dedi.Gülümsedim ve teşekkür ettim. "Sen benden daha güzel olmuşsun ama."dedim ve sıkı sıkı sarıldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan anılar
Teen FictionZamanı durdurabilseydim yine alır mıydı seni benden? Çocukluk arkadaşı Mine ile çok güzel bir dostluk yaşayan duru başına geleceklerden habersizdir.Fakat bir anda Mine için duru,yolda gördüğü sıradan birinden farksızdır. Bir günde her şey tepetaklak...