Mavi Gri -Dünyanın En Güzel Kızı
"Hem kalpsiz hem kalp hırsızı"
"Hadii kalkın kızlar okula geç kalıcaz" diyip Şira üstümüzdeki yorganı çekmeye başladı.Hayır sabah olmadı, biz okula gitmeyeceğiz, saat ne ara 7.00 olmuş olabilir hem benim çokk uykum var. Yataktan kalkmayı bırak, gözümü açacak gücü bulamıyorum kendimde.
"Hadi ne sallandınız be kalkın yeter!" halaa susmayan ve söylenmeyi bırakmayan bir âdet Şira ve Beren'le yataklarımızdan çıkmaya çalışmamız ama sadece çalışmamız asla yataktan çıkamamız ve gösterdiğimiz efor anca sürünerek yataktan kalmamızı sağladı.
"Şira sus kalktık! Şira senin sabah sabah enerjini si-" Beren söylenmeye başlarken ben kendimi tuvalete attım ve yüzüme su çarptım birkaç kere. Sular da buz gibi. Tabi yurttan ne bekliyordun, sıcak su falan mı. İşimi halledip çıktım, dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim. Gri sweatshirt ve siyah eşofman.
Sabah sabah hele de bu uykulu halimle pantalon, etek giymekle uğraşamazdım. Zaten hoş sınıfa gittiğimde de ilk işim uyumak olacaktı. Son olarak montumuzu giyip çıktık.
"Yurt kampüse yakın olsada bu soğukta yürümekten nefret ediyorum, otobüse mi binsek" diye söylendi Beren.
"Bencede bu soğukta buraya yürümektense, atlayalım otobüse 5 dakikada fakülteye gideriz miss." derken hala yürüyorduk ve sonunda fakülteyi gördüm.
Gördüğüm gibi Beren'in koluna girip hızlıca onu giriş kapısına sürüklerken "Şira çıkışta görüşürüz" diyip koşarak içeri girdik.
Ulan bu ne soğuktu. Binanın sıcaklığından kemiklerim çözülmeye başladığını hissediyordum, sonunda hareket ettirebiliyorum. Bu nasıl bir mutluluktur. Kollarım hareket edebiliyor yaw bu günleri de mi görecektik. çok duygusal.
Okulun merdivenini yürürken aklıma bilinmeyen geldi. Acaba yine mesaj atmış mıydı? Telefonun ekranın açtıp baktım ve evet Yazmıştı. Beren'lere daha bahsetmemiştim o yüzden de lavaboya gideceğimi söyleyip mesajına bakacaktım.
"Beren sen sınıfa geç ben elimi yıkayıp geliyorum" diyip üst kata yürümeye başladım.
"Tamam hızlı ol ders başlayacak" diyip yanımdan ayrıldı.
Üst kata geldiğimde telefonu cebimden çıkarıp panelden mesaja tıkladım.053***: Günaydınn
053***: Hava durumuna bakmadığını biliyorum ve bugün hava düne göre daha da soğuk
053***: Sıkı giyin, bere tak, boynuna atkı at
053***: Dikkat et güzelim (6.30)Beni nasıl bu kadar tanıyabilirdi ki. Sınıf ya da yurt arkadaşım olmadığı sürece bunu bilmesi imkansızdı ki sınıftakiler bile bilmiyordur çünkü gerekmedikçe kimseyle muhattap olmuyordum.
Ama keşke mesajı daha önce görseydim bu kadar üşümezdim. Tam whatsapptan çıkacakken yazıyor... göründü.
053***: Ve mesajı görmeyip sadece montla gelmişsin. (7.45)
Beni mi görmüştü. Ne ara gördü yeni girmiştim binaya. Bu fakültede miydi yoksa beni kampüste mi gördü. Etrafıma bakıyordum ama bir şey görünmüyordu. bir bildirim daha geldi.
053***: Az daha en kısa süreli bilinmeyen olacaktım
053***: Kendimi açık ediyordum, kaç aylık çabam boşa gidecekti be
053***: Daha dikkatli olmam gerekiyor
053***: Ama sana bakmak bile kafamı allak bullak ederken nasıl dikkatli olabilirdim ki
053***: Ah Mina'm, kalp hırsızım
053***: Neyse hadi sen derse gir, 10 dakikaya ders başlayacak (7.50)Bilinmeyeni merak ediyordum ama cevap da vermiyordum. Ya onun için bir eğlenceysem, ya öylesine yazıyorsa bilemezdim. O yüzden cevap vermeye gerek yoktu, ki zaten cevap vermezsem yazmayı bırakırdı dimi bence bırakırdı. Sonuçta kim sıkılmadan sürekli yazardı ki. Telefonumun ekranını kapatıp cebime koydum ve hızlıca sınıfa girmek için tekrardan alt kata indim.
![](https://img.wattpad.com/cover/298476552-288-k312289.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİM DESEM •yarıtexting•
Genç Kız EdebiyatıHer akşam olduğu gibi yine pencere kenarına geçip müzik eşliğinde sigaramı yaktım. İşte huzur buydu ta ki telefonuma bildirim gelene kadar. 053***: Bakıyorsun pencerenden 053***: Canın yanmış çok derinden 053***: Süzülür birer birer 053***: Hüzünl...