Bölüm 44

1.4K 4 0
                                    

http://fizy.com/#s/1d7d8u

Ağustos sonuna doğru, bizim 5 li sözleşip üniversite şehrimize geldik..

öncesinde internetten filan biraz araştırma yapmıştık ama sahaya inince hepsinin yalan olacağı belliydi, şimdi güçlerimizi birleştirme ve sokak sokak “sahibinden kiralık” tabelaları, pankartları arama zamanıydı..baktık olmuyor, devreye emlakçıları da sokacaktık..

O sıcakta, güneşin altında, iki gruba ayrılıp sokak sokak gezdik, kampüsün yakınından, şehrin merkezine kadar didik didik ettik, onlarca telefon görüşmesi, aramızda yaptığımız muhakemeler, bu sırada kalınan öğretmen evinin otel konforundaki odalarında dalınan derin düşünceler..

Beyler, amına koyayım…lan şu beş ne sikko bir sayıdır yahu? Bakın 2-3 kişi olsak hiç sorun değil zaten, hatta 4 bile olsak..ya da 6-7 kişi olsak, gene sorun olmaz, dubleks tutarız bir tane..ama 5 var ya o 5…amına koyayım, “ne şamın şekeri ne arabın yüzü” olduk lan..

Sanırım bizi, beşimizi birden uygun ekonomik ve jeolojik şartlarda barındırabilecek bir ev bulamayacağız..

Umutlarımızı kaybetmek üzere olduğumuz bir akşam üstü nuriş ile dolanırken lüks görünümlü bir apartmanın “4+1” olduğu beyan edilmiş dairesi için de şansımızı deneyelim dedik..”bu da pahalıdır aq ama olsun bir sormakta fayda var..”

Nitekim öyleydi de..sorduğumuz dairenin kirası 900 tl (sene 2006 beyler..) idi, ancak telefonda konuştuğumuz yaşlı adam (yaşlıdır herhalde lan sesi öyle geliyordu) bizim öğrenci olduğumuzu ve durumumuzun karışık olduğunu duyunca yardımcı olabileceğini söyledi. Bu daire için olmasa da bir başkası için,

Meğer bu bey amca ve iş arkadaşları, epeyce taşaklı bir cemiyetin üyeleri imişler, bir nevi modern lonca teşkilatı, yani cemiyet filan dediysem, öyle kayıtlı kuyutlu, resmi bir şey yok lan.. klasik, “birbirini tanıyan ve birbirine iş yaptıran esnaf topluluğu” diyelim.

Emlakçısı, ev sahibi, aracısı, boyacısı, badanacısı, muslukçusu, elektrikçisi.. alayı birbirini tutan ve beraber çalışan adamlar..

Bu amca da aracı oluyor haliyle, bize bulduğu ev de epeyce tuzu kuru bir müteahhit in kiralık konutlarından biri oldu,

Nuriş ve ben adamla buluşup evi gördükten sonra sevinçten çıldırarak, o sırada bir başka sokakta çaresizce, başları havada, boyunlarına kramp girmiş halde dolanan diğer çocukları aradık,

Onlar da geldiler, konuştuk ettik, aracı bizi ev sahibine filan götürdü, derken 2-3 saat içinde, ailelerden de onayı almıştık. depozito için nakit vermenize gerek yok dediler, senet yaptık.. valla epey yardımcı oldular lan Allah razı olsun..bu ev bize Allahın bir hediyesi resmen.. gerçi daha sonradan içinde yaşanacakları düşününce…neyse, allahı karıştırmayalım bence x)

Peki bize bu denli uygun olan, sevindiren bu evin özellikleri neydi?

öyle jakuzili, bahçeli, balkonu havuzlu (ali Ağaoğlu detected) filan değil, komşular dul, azgın 35 likler de değil.. hatta kirası da öyle az buz sayılmaz ama, yine de maksimum sınırımızın altında..

Bu ev beyler, 6 katlı bir apartmanın, son katındaki dubleks kısmın ikiye bölünüp, yukarıda kalan kısma ara saat ve vanalar vasıtasıyla elektrik-su ve doğalgaz ın gönderildiği, kısacası dubleksten bölme yapılarak biri 3+1, diğeri 1+1 şeklinde iki daireye dönüştürülen bir apartman dairesi.

Demek isteğimi anlatabildim sanırım, yani temelde tek bir daire var, ama bu iki katlı, daha sonra aradan üst kat bölünüp, ayrı mutfak ve tuvalet yapılıyor yukarıdaki kısma, alt taraf zaten normal daire. Üst katın, beşe beş, çift kale minyatür kale maç yapabileceğiniz büyüklükte bir terası var. Manzara ise, doğrusu kendi evimizin denizli-limanlı görselliğinden sonra bana yavan gelse de, yine de en azından havadar şekilde.

Nasıl Piç oldum Anlatıyorum (İnci Sözlük)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin