peki kimdi bu kadınlar?
en başta ayşen vardı..
sevdiğim..ilk kez bu kadar sevdiğim.. ciddi anlamda değer verdiğim ve büyüdüğümü hissettiğim.. bana büyüdüğümü, artık sevebileceğimi, aşık olabileceğimi gösteren, bana şarkılar söyleten kadın..beni bir bebek gibi savunmasız..ve dilsiz bir şekilde bırakıp bir başkasına gittiği gün, daha o gün lanet etmiştim ona.. sevmedim diyordum şimdi..ben değil miydim oysa, onu düşünmekten geceleri uyuyamayan? herkese zulüm gelen o sendromlu pazartesi günlerinde okula yürüyerek değil, uçarak giden? onu gelinliğinin içinde bile hayal eden?..
benim için bir bahaneden ötesi değil diyordum şimdi.. hayat işte..
sonra mine girdi hayatıma, daha doğrusu ben onun hayatına girdim diyelim.. belli ki, daha ne aşkı, ne de acısını tanımayan bu saf kızı, sırf yeniden doğrulabilmek, doğrulduğum yerde durup dinlenebilmek için kullandım..ve inanın sonunda çok ama çok utandım..bir başkasınınkini kırınca, kendi kalbim tamir olur sandım.. yanıldım..
fena halde yanıldım..ceren, kaltağının üzerinde şimdilik durmak istemiyorum.. göğüsleri ve paçoz arkadaşının dolgun kalçası için minnettarım..
zaten daha kendisiyle işimiz bitmedi, bu hikayenin içinde tek kullanımlık isimler pek azdır beyler.. eğer birinde bahsetmiş ve onunla yaşadıklarımı önemli addedip paylaşmışsam, bilin ki en kötü ihtimalle oynayacağı 1-2 sahne daha vardır..her an her yerden çıkabilir.. ceren de tuhaflığına yakışır biçimde, olmadık zamanlarda, olmadık şekillerde çıkacak karşımıza..şu aralar konuşmuyoruz, daha doğrusu sadece göz göze geldiğimizde bana pis pis bakmakla yetiniyor..
tuğçe ve sedayı hatırlarsınız.. kafa kızlar bunlar.. epey münasebetimiz olmakta ve olacak.. kapalı olan tuğçeye de artık eskisi kadar önyargılı değilim, cana yakın ve anaç tavırları ile beni yumuşatmayı başardı, seda zaten apayrı bir olay,
gözü epey yükseklerde, ne istediğini bilen (ya da bildiğini sanan) bir kız, sıkı çalışıyor, ama bunu, götüne ve göğüslerine güvenen hemcinsleri gibi, boya küpüne düşüp erkek peşinde koşmak olarak algılamayın..o, zekası ve çalışkanlığı ile tavlayabileceği, yine kendisi gibi zeki ve başarılı bir adamın peşinde..
bana karşı epey openmind oldu kendisi, samimiyetimiz arttıkça bu tip konulardan epey konuştuk, idealindeki erkek modelini, hayal ettiği hayatı vb. hepsini anlattı,
kariyer kadını olacak belli..ve o kariyerine de şimdiden klüplerde görev alarak başladı diyebiliriz..bu iki kızla da epey anımız var..
biraz canlılık gelsin ;)
http://fizy.com/#s/1agyjtminenin arkadaşı elif vardı hatırlarsınız..hani şu siyah-beyaz uyumunun yakıştığı, tehlikeli güzellerden..
kendisini, aramızda geçen gecenin ardından bir kaç kere daha gördüm, sınav zamanları ya da akşama kadar süren derslerin çıkışında filan..
beni gördüğünde selam veriyor, ayıp olmasın diye iki kelime konuşuyoruz ama hatunun benden pek hazzetmediğini biliyorum..kankası mine ile olan olaylı ayrılığım mı, yoksa aynı koltukta kafa kafaya geçirdiğimiz o gece mi buna sebep oldu bilmiyorum ama yüzünde, beni ne zaman görse "ah seni senii.." tarzı hesap soran, onaylamaz bir ifade var..
neyse, pek de sikimde değil doğrusu..sonra, ayşen two var bir de, hayatımda ilk defa canlı "am" görmeme vesile olduğunda ötürü, kendisine burada* yer vermesek olmazdı diye düşünüyorum. tabi o amı sikememem beni epey kızdırmıştı, orası ayrı.
o gubidik gecenin ardından kendisini bir kez daha görme fırsatı buldum:karşı kaldırımda
yanımdan nasıl uçarak geçtiğini tarif bile edemem..muhtemelen o beni çok daha erken gördü, zira ben o ara ebru ile ilgileniyordum, eminim ki değiştirilebilecek bir yol olsaydı, yolunu değiştirirdi kesinlikle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Piç oldum Anlatıyorum (İnci Sözlük)
De Todoçocukluğuma hiç inmeyeceğim, güzel bir lise hayatı geçirdim, mutluydum, arkadaş çevrem genişti ve geyiğin de ciddi muhabbetin de her türlüsünün yapıldığı harika bir grubum vardı. kızlarla aram her zaman iyi olmuştur, sınıfın sevilen çocuğuydum diyeb...