Bölüm 51

1.7K 7 0
                                    

herkese iyi geceler panpalar,
10-15 dakikaya başlıyorum, yerlerimizi alalım ;)
http://fizy.com/#s/16k4sf

... saat yedi gibi kafedeydik..haftada en az bir kere geldiğim, ve içinde kendimi neredeyse evimden bile rahat hissettiğim, tanıdık, sıcak ve genel olarak güzel anılarıma ev sahipliği yapmış olan o mekan, belki biraz da tadilat sonrası görünümünün etkisiyle, sanki ilk defa ayak bastığım yabancı bir şehir gibi görünmüştü gözüme..

eskiden ortalaması yarı yarıya olan doluluk, bu gece sanki inadına tavan yapmış, mekan kaynıyor, masalardaki otantik gece lambaları, loş ışıklar, deri koltukların mat siluetleri üzerinde rengarenk insanlar, kızlar, erkekler..cool tipler, sonradan görmeler, zengini, orta hallisi, şıkı rüküşü, güzeli çirkini..

"abi maşallah valla canlı müzik olayı işleri açmış bakıyorum" dedim murat abiyle şakalaşarak, gerginliğimi biraz azaltmaya çalışıyordum..

"aynen tsigalkocum, zaten artık bu piyasada bir zorunluluk gibi oldu bu, yoksa boş kalıyor masaların biliyorsun (:"

saat yedi buçuğa doğru sistemi kurarken, bir yandan da kafeye akan tanıdıklarla muhabbet ediyoruz, bizim tayfanın tamamı geldi, sınıftan kız grubu geldi, nilay yurttan bir kaç arkadaşıyla geldi, begümler geldi..böyle tanıdık yüzlerin olması bir yandan beni cesaretlendiriyor, kendimi yine ev sahibi gibi hissediyorum, ama bir yandan da "ulan sıçarsak da hep tanıdıkların yanında sıçıcaz, artık zaten az olan karizmamız hepten sıfırın altına iner" diye hayıflanıyorum..

orada eğer kendime yeterince güvenebiliyor olsam aslında çok manyak ortamım var, hatta arkaümü tavan yaptıracak şekilde, nasıl diyeceksin, e abi nilaylar geliyor sarılıyoruz selamlaşıyoruz, sınıftan kızlar geliyor (ki bazılarının sadece adını biliyorum aq neredeyse hiç muhabbetim yok) sarılıyoruz selamlaşıyoruz, begümler geliyor, sarılmalar öpüşmeler, arkadaşlarıyla tanışmalar göz kırpışmalar..pop star gibiyim anasını satayım da, o ara benim bel kıvrımımdan akıp da kuyruk sokumuma damlayan derden kimsenin haberi yok tabi..

nihayet başlangıç saati geldi çattı..biz, çocuklarla önceden aramızda planımızı yapmıştık, nasıl başlayacağız, hangi şarkıyla başlayacağız, gidişat nasıl olacak..taktiğimiz hazır, seyirciyi etki altına alacağız..bizi dinleyecekler..dinleteceğiz kendimizi evet..öylece sohbet edip gitmeyecekler, kulaklarına fon müziği olmayacağız! bu gece, buraya, bizim için geldiler ve buna pişman olmayacaklar..

içimden 3+1 malum duaları okudum, lan bu kadar heyecanı basket maçlarında yapmıyordum ben? sakin..tsigalko..sakin koçum..ne olursa olsun, ölecek değilsin ya? tam tersine, eğer bunun hakkında gelirsen kralsın..hadi göreyim seni..sesin titremesin..iyi bildiğin şeyi yap..taa orta okuldan beridir, teneffüs aralarında, arkadaş ortamında, sahilde, balkonda yaptığın şeyi yap..

hadi..
önce ömer harika bir klarnet solo ile başladı, zaten anında kafedekilerin dikkati çevrildi, ben de biraz gevşedim, ve ardından başladım,

ilk şarkımla..sanki beni, yaşadıklarımı anlatan, o zamanlar levent yükselden dinleyip kafayı bulduğum, kendimize göre biraz daha hızlı yorumladığımız malum şarkıyla,

http://fizy.com/#s/1axosi

şarkıyı söyledikçe daha doğrusu yaşadıkça benim de keyfim yerine geldi, gazı aldım anlayacağınız, ritimdi, gitardı derken, yeniden rahatladım, ve gözümün önüne zamanında ateş başında söylediğim anılarımı, ya da sınıfta yaşadığımız küçük çaplı kop kop ları getirerek iyice alıştım bulunduğum yere, sahneye..

çok farklı bir duygu..yani, bırakın seni, beni, dünyanın en cool geçinen, rahat adamın ağa babası da olsan heyecan yapıyorsun, ışıklar, seni izleyen gözler, kaçırmaman gereken ritimler, o sırada mekan içerisinde akan hayat..

Nasıl Piç oldum Anlatıyorum (İnci Sözlük)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin