Bölüm 1

293 23 32
                                    

Bir anda başladığım, buseistekankanaber arkadaşımın kurgu önerisiyle geldim. Genelde konusuz bir kitap yazmam, ama bu biraz aceleye geldi.

Her zamanki gibi kardeşler anlatacağım kitabıma şans verdiğiniz için teşekkür ederim.

Keyifli okumalar dilerim.

Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sorumsuz ve Sorunsuz 01. Bölüm: Bulanık Duru

Sorumsuz biri değilim, hayır. Hakkımda kötü söylenilen hiçbir şeyin bir önemi yok, çünkü gerçek değiller. Ben kuralları önemseyen, onlara uyan biriyim. Kesinlikle sorumsuzluk yapmam, aksine sorumluluklarımı acayip kafaya takarım, ama canım isteyince. Ve şu anda canım istemiyor. Bu beni kötü biri yapar mı? Hiç sanmıyorum. Taktığım kulaklıktan gelen şarkı sesiyle bedenimi sağ sola sallıyor, evde dans ediyorum. Bugün okul var ama kimin umurunda? Hayata bir kere geliyorum, neden onu okul için harcayayım?

Kulaklığın birini kulağımdan çeken babam, kafama vurdu: "Erkek adam dans eder mi lan hiç? Biraz kalıbın olsun, aynı jölelere benziyorsun." Babam Oktay, bir araba fabrikasında çalışıyor ve vardiyalı. Gececiydi, eve yeni geliyor.

"Aşk olsun, dad. Benim kadar iyi bir jöle gördün mü hiç? İşten mi geldin?" diye sordum onu takip ederek mutfağa girerken.

"Cevabını bildiğin soruları soracağına şarkıyı aç." Yani evet, işten geliyor. Kulaklığımı telefondan çıkarıp sesi sonuna kadar açtım. "Güzelmiş," derken o da bedenini ritme göre salladı.

"Çalma listesi, içinde hangi şarkılar var, bilmiyorum. Yardım etmemi ister misin?" Soruma karşılık başını iki yana olumsuz anlamda salladı. Kendine yemek için bir şeyler çıkartıyor.

"Erden ve Erdem nerede? Uyuyorlar mı?" Babamın sorduğu kişiler üçüzlerim oluyor ve şu anda okuldular. Tabii yorgun babam bunun farkında değil. Cevabı aldıktan sonra 2 saat sorumluluk konuşması yapacak, yine de söylemeliyim.

"Okuldalar," dediğim an durup bana döndü. Bezgin bir nefes alarak bir eliyle gözlerini kapadı.

"Okul saatinde neden evdesin Eden? Ulan evladım, bak bu sene... Eden, beni kalpten öldürmek mi istiyorsun? Neden okulda değilsin?" Babamın sonda haykırmasıyla zorla güldüm. Şarkıyı kapadım.

"Canım istemedi, baba. Şimdi gitsem de bir faydası olmayacaktı, mutsuzluktan dersi dinleyemeyecektim. Allah için! Neden kızıyorsun? Ye yemeğini, uyu. Sana dokunmayacağım." Sözlerim onu daha da kızdırıyor, bunun farkındayım.

Babam elindeki tencereyi bırakıp hızlıca önüme geldi, bir omzumu tuttu ve mutfaktan dışarı sürükledi. Evin kapısını açıp binaya attığında ağzım açık kaldı. Kapıyı sert bir şekilde suratıma kapattığında çıkan ses yüzünden yerimde sıçradım.

Sorumsuz ve SorunsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin