Çıkmaz sokağa girmiştim. Dört duvar arasında kapana kısılmıştım ve buradan çıkmam ne kadar vakit alacaktı bilmiyordum. Çıkabilecek miydim ki? Temiz kalmak istemiyordum, bir gelecek hayalim ya da uğruna temiz kalmak istediğim biri yoktu. Komaya girip neredeyse ölümüme sebep olana kadar hayatımın gidişatından memnundum. Aldığım maddelerin etkisi beni hayata tutunmaya iten tek şeydi. Birkaç saatliğine de olsa mutlu olabilmenin nasıl bir şey olduğunu öğrenmiştim çünkü. Burada ne kadar uzun süre kalırsam kalayım ben istemeden bırakmam mümkün müydü ki? Değişimin önce içimden başlaması gerekiyordu.
Siyah saçlı çocuk bir cümlesiyle tüm düşüncelerimi haksız çıkarmıştı. Sağlıklı vücudu ve benimkinin aksine yakışıklı yüzü uzun süredir burada olduğuna ve neredeyse tamamen iyileştiğini düşünmeye itmişti beni. Yanlıştım, buradaydı çünkü intihar etmişti. Boğazlı ve uzun kollu kazağının sebebi bu muydu? O da ölmüş müydü? Ölmüş ve bir anda geri mi dönmüştü yoksa yalnızca herkes gibi ölümün ucundan mı dönmüştü? Gördüklerini hatırlıyor muydu yoksa benimki gibi her şey boşluktan mı ibaretti? Tonlarca soru işareti vardı beynimde, kendi kendime o kadar çok soru sormuştum ki başımın ağrımaya başladığını hissedebiliyordum. Emin olduğum tek şey ise o çocukla konuşmam gerektiğiydi.
Yaklaşık bir saat süren toplantı sona erdiğinde herkes dağılırken nereye gideceğimi bilemeyip etrafa bakınırken isminin Soobin olduğunu öğrendiğim çocuğu görmüştüm. Ayaklarım istemsizce onu takip etmeye başlamıştı, nereye gideceğimi bilmiyordum zaten, peşinden gitmekten zarar gelmezdi. Soobin'in peşinden girdiğim kapının arka bahçeye çıktığını gördüğümde şaşırmıştım. Beklediğimden daha büyüktü. Ağzım açık bir şekilde etrafı incelerken önümde duran çocuğun bana doğru dönerek anlamsız bakışlar attığını görmemle gerçekliğe dönmüş, koskoca bahçede yalnızca ikimiz olduğunu fark etmiştim. Muhtemelen neden peşinden geldiğimi merak ediyordu. Ne yapmalıydım? Hiçbir şey yokmuş gibi yanından geçip gitsem onu takip etmediğimi düşünür müydü?
"Selam, Yeonjun ben." Güzel, artık yalnızca peşinden gitmiş gibi değil onunla tanışabilmek için özellikle peşinden gitmiş gibi gözüküyordum. İsmimi söylerken ona doğru uzattığım elim havada kalmıştı, anlaşılan pek arkadaş canlısı değildi. "Soobin." Elime bile bakmadan arkasına dönüp yürümeye başladığında kaşlarımı çatmıştım. Pekala, güzel görünümünün ardında fazlasıyla kaba bir kişilik vardı. Sinirlerimi bozsa da pes etmeyip peşinden ilerlemeye başlamıştım. "Burada neredeyse hiç yaşıtım yok, seni görünce tanışmamız güzel olabilir diye düşünmüştüm." Tahmin ettiğim gibi cevap alamamıştım, arkalı önlü yürümeye devam ediyorduk. O adımlarını hızlandırdıkça ben de hızlanıyordum. En sonunda bahçenin en uç köşelerinden birine geldiğimizde bedenini bana çevirmişti, ne ara bu kadar uzaklaştığımızın hatta bu kadar geniş bir alanda olduğumuzun farkında değildim. Soobin şu anda beni öldürse cesedimin bulunması birkaç günü alabilirdi.
"İyileşmeye geldiysen içerideki bunaklarla takılmanı öneririm Yeonjun." Cebinden çıkarttığı sigara kağıdının ucunu çakmakla yakıp dudaklarına götürdüğünde şaşkınlıkla ona bakıyordum. Burnuma gelen koku tanıdıktı, sigara olmadığına emindim. Esrar içiyordu, rehabilitasyon merkezinin bahçesinde esrar kullanıyordu. Kafayı yemişti bu çocuk. Dudaklarının arasındaki dumanı havaya üflerken gözlerini yummuştu. O an ne yapacağımı bilememiştim, şikayet etmeli miydim, neden şikayet etme riskime rağmen karşımda içiyordu?
"Bırakmaya niyetin yok değil mi? Beni ispiyonlamayacaksın çünkü burada sana yardım edebilecek tek kişi benim." Tepki vermemiştim, haksız değildi fakat onu onaylayarak güven vermek istemiyordum. Yanına adımlayıp yaslandığı duvara yaslanmış ve ona bakmadan konuşmuştum. "Nasıl yakalanmıyorsun? Üzerini aramıyorlar mı, ya da kokusu?" Sorduğum soruya karşılık gülerek bedenini bana çevirmişti Soobin. Komik bir şey söylememiştim. "Ben uyuşturucu bağımlısı değilim Yeonjun. Buraya gelmemin sebebi de intihar etmem. Uyuşturucu kullandığından şüphe etmedikleri birinin üzerinde uyuşturucu aramazlar." Yine haklıydı fakat büyük bir risk alıyordu. Ben denesem şimdiden enselenmiştim muhtemelen.
Soobin'in dudaklarının arasındaki esrarı bana doğru uzatmasıyla şaşkın bakışlarımı gözlerine çıkarmıştım. "Komaya girdiğinden beri temizsin değil mi? Ne kadar dayanacağını merak ediyorum." Sinsi bir sırıtışla bana baktığında kaşlarımı çatarak uzaklaşmıştım ondan. İlk günden batırmak istemiyordum, burnuma gelen koku beni cezbetse de en azından denemek istiyordum. Çok da istekli değildim fakat bunu şu anlık görmezden gelebiliriz. "Oh, istemiyorsun demek." Son kez içine çekerek dumanı dışarıya üflediğinde elindeki sarmayı duvara sürterek söndürmüş ve çöpünü cebine koymuştu. "Yardıma ihtiyacın olursa ikinci katta koridorun sonunda sağdaki oda benim." Gitmişti, arkasından bakakalmıştım. Son sözlerini söylemiş ve cevap vermeme fırsat bile kalmadan gitmişti.
*******
Saat onu geçtiğinde herkesin odasında olması gerekiyordu. Odamdaydım, yarım saattir dört duvar arasında kapalı duruyordum. Uzun süredir ilk defa yalnız kalmak beni bu kadar rahatsız ediyordu. Daralan nefesime çare olarak yüzüme soğuk su çarpmayı denemiştim fakat çabalarım sonuçsuz kalmıştı. Banyo kapısının önünde ıslak yüzüm ve titreyen ellerimle yere çömelmiş ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştım çünkü bunu engelleyebilecek şeyler kullanıyordum. Şimdi ise savunmasızdım, bu muydu? Bu şekilde mi kurtaracaklardı beni? Daha çok ölüyormuş gibi hissediyordum. Gözüm odanın içindeki sabit hat telefona kaydığında duvarlara tutunarak ayağa kalkmıştım. Telefonu kullanarak hemşire çağırabilirdim, beni buraya tıktılarsa böyle bir durum karşısında ne yapmam gerektiğini de biliyor olmalılardı.
Telefonu elime aldığım sırada ahizeden çıkan kulak tırmalayıcı ses duraksamama sebep olmuştu. Uzun boylu çocuğun söyledikleri yankılanmıştı zihnimde.
"Yardıma ihtiyacın olursa ikinci katta koridorun sonunda sağdaki oda benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sex, drugs, etc. | yeonbin
FanfictionYeonjun uyuşturucu bağımlılığını yenebilmek için gittiği rehabilitasyon merkezinde kendine yeni bir bağımlılık bulduğunun farkında olmadan Soobin ile tanışır. Yeonbin #10