Elimde tuttuğum pasta kutusunu sarsmamak için dikkatle tutuyordum,İlk siparişim bir doğum günü pastasıydı ve başına bir iş gelme ihtimali oldukça korkutucuydu.
Neredeyse mahallenin çıkışına doğru gelmiştimki arkamdan beni durduran kişiyle kesildi adımlarım.
" Feyza"
Sesini duyduğum kişiyle bir kaç dakika kendime gelmek amacıyla kapadım gözlerimi. Arkamda o kişi, ben önüme dönük bir şekilde bir kaç saniye kaldık bu şekilde...
İçimden bir şeyler koptu gitti o anda, onca yılın ardından unutmaya yüz tuttuğum sesini işitmiştim kimsesiz bir yolda.
" Bak bana, lütfen"
Hızlı hızlı aldığım solukların ardından yavaşca döndüm arkama, karşımdaydı tam karşımda. Bedenim uyuşmuştu, dizlerim tir tir titriyordu. Ayaz vücudumu üşütüyordu ve ben donmak üzereydim.
Dilim lâl olmuş öylece karşımda duran bu adamı izliyordum.
Bir zamanlar aşkı bana inandıran sonrada bir çırpıda çekip giden bu adamı görmeyi aklımın ucundan dahi geçiremiyordum...
Kim derdiki onu unutmak için yıllar önce Ülkemi, ailemi bırakıp gittiğim el ülkesinden döner dönmez onunla karşılaşacağımı?
Unutulurmu yaşanan hayal kırıklıkları?
Unutulurmu verilen sözler, yaşanılan kayıplar.Aşkından derbeder olduğum bu adam, bir sonbahar akşamı beni bomboş bir sokakta terk ederken hissettiğim o hayal kırıklığını unutacakmıydım?
Bana aşkla bakan gözleri,bir gün benim için hiçbir şey ifade etmeyecekti. Yada ben öyle zannediyordum.
Parmaklarım hissiz bir şekilde ayrıldı bir birinden
Elimde tuttuğum pasta kutusu sert bir şekilde düştü yere...O an tek bir şey çıktı dudaklarımdan.
" Git"
Gözlerimden akan yaşlar usul usul çeneme kadar uzanıyordu. Boğazım acıyor, nefesim daralıyor,bedenim şu koca dünyaya sığamıyordu...
kalp atışlarım, yıllar sonra onunla karşılaşmanın verdiği acıyla düzensiz bir şekilde atıyordu.
Boğazım yırtılırcasına bağırarak yumruk hâline gelmiş olan ellerimi göğsüne ard arda darbeler hâlinde vurdum. O an bizi izleyen insanları, ayıplayarak bakan mahallenin kadınlarını kimseyi umursamadım.
" Defol! Defol git! Yıllar önce beni nasıl bırakıp gittiysen öyle git"
Sonlara doğru güçsüzce kısıldı sesim, gözyaşlarım akmayı durdurdu. Ellerim yavaşca göğsünden aşağıya kaydı gitti...
Genç adam pürüzlü sesiyle zar zor konuştu. ağlıyordu,En az genç kadın kadar içi ateşle yanıp kavruluyordu...
"Affet"
Sadece bunu söyleyebildi genç adam, konuşmaya ne dili varıyordu ne yüzü.
Yıllar sonra kokusu tekrardan burnuma doldu o hengamede.
Allah biliyor ya, öyle bir aşktı'ki bu adam içimde. gururum ağır basmasa herşeyi bırakıp sımsıkı sarılırdım ona." B-beni bırakıp gittiğin bu sokak başında,tekrardan af dilemeye hakkın yok"
Bakışları, o geceki gibi değildi. Acımasız,gaddar ve bir o kadar ruhsuz. Bakışları beni terk etmeden önceki gibiydi, sevgi dolu ama bir o kadarda pişmanlıkla doluydu...
Titrek bir nefes aldı karşımda ve gerisin geri yavaşca göğsü titreye titreye verdi.
" Feyza"
İsmimi, sesinden duymayalı ne zaman olmuştu sahi?
" Feyzam"
İçi gide gide söyledi sevdiği kadının ismini.
Sesli bir hıçkırık koptu boğazından genç kadının adam öyle bir hâldeydiki öyle bir bakıyorduki kendisine omuzları sarsıla sarsıla ağladı.
" Git, ne olur git"
Eli kırmaktan korkarcasına genç kızın yüzünü buldu. Elleriyle tek tek sildi göz yaşlarını.
İnsanlar geldi geçti, dakikalar aktı gitti. Onlar dünyadan soyutlanmışcasına sadece bir birlerinde kayboldular...
" Gitmek, bir daha söz konusu dahi olamaz Dilfeza."
Derin bir nefes çekerek tekrardan konuştu.
" Andım olsun, çektiğin tüm acıları yok etmeden bu dünyadan gitmeyeceğim."
Kalp nasıl birşeydi?İçinde birden çok şey barındırıyordu.
Aşk,kin,gurur,mutluluk,hüzün,iyilik ve kötülük.En kötüsü ise aşktı!
Aşk mantığımızı yok ediyordu, bunu biliyorduk ama maalesef engel olamıyorduk.
Peki ya sonunda çekilen onca Acı? aşkın kendisinden dahada beterdi aşk acısı...🥀
Tanıtım bölümü ile karşınızdayım sayın wattpad sakinleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilfeza
ChickLit"Bundan sonrası sadece sen" Alnına tüy kadar hafif bir öpücük bırakarak hayran olduğu gözlere baktı. " İki cihanda sadece sen sevgilim" "Gökyüzü kadar geniş bir yüreği vardı Yıldızlar kadar parlak,ay kadar güzel bir çehreye sahipti"