ENOUGH FOR YOU
Jeon Chaeyoung,
17:14Umut her zaman vardı ve ben yaşadığım yirmi beş sene boyunca umut etmekten, hep en iyisini düşünmekten vazgeçmemiştim. Çünkü herkesin dediği bir şey vardı ya; her şey bitti sandığınız anda, sizin mucizeniz başlar. Benim mucizem neydi? Jungkook'tu. Onun gerçek yüzüydü. Asıl kimliğiydi. Bunu çok derinden, kalbimin en ücra köşesinden hissediyordum. Taktığı o maskeyi yüzünden indirecektim. Er ya da geç bu gerçekleşecekti.
Uyanmasının üzerinden tam yirmi dört saat geçmişti. Gözlerini tekrardan nefes aldığım dünyaya araladığından itibaren saymıştım dakikaları, saniyeleri. Umut etmekten vazgeçmiyor olmamın bir nedeni de buydu. Elini tuttuğumda hissetmiştim tekrar geleceğini, uyanacağını ve gözlerimin içine bakacağını. Bu kelimelere dökemeyeceğim kadar kuvvetli ama bir o kadar da saatlerce anlatmak isteyeceğim kadar derindi. Çoğu kişinin deyimiyle; altıncı his. Ama ben bu ismi koymazdım çünkü daha etkili daha derin hissetmiştim. Jungkook hayatımda olmaya devam ettiği sürece bu hissi bırakmayacağımdan emindim.
Çünkü Jungkook, onun hayatımda ki varlığı bana umut etmekten bir saniye bile vazgeçmemem gerektiğini hatırlatıyordu.
Şimdi yattığı yataktan bana bakarken, kalbimde yeşeren hisleri biliyordum. Bu Jungkook bana her baktığında oluyordu fakat normalde en fazla sekiz saniye süren bakışları şimdi sekiz saniyeyi çoktan geçmişti. Gözlerini her defasında ilk ayıran o olurken, şimdi ısrarcı bir şekilde asla çekmeyen de oydu. Aklım bulanıyordu. Bayan Yeunseo, Bayan Jeon, Jimin, Nayeon yanı başında durmuş Jungkook'un gözlerinin içine bakıyor ve kafasını dağıtması için farklı farklı konular açıyorlardı. Bense oturacak yer kalmadığı ―yatağın ucunda ki boşluğa oturacak cesareti kendimde bulamadığım― için camın kenarında, Jungkook'un tam karşısında kalan duvara yaslanmış, ellerimi de arkamda birleştirmiştim. Doktor Jungkook'u kontrol etmiş ve elinde ki dosyaya bakarak az önce çıkmıştı yanımızdan. Bir sorun olmadığını, birkaç gün içinde taburcu olabileceğini ama ağrılarının da olabileceği için yazmış olduğu ağrı kesici ilaçları alması gerektiğini söylemişti. Jungkook'un bunu umursamayacağını ve ona ilaçlarını bizzat benim götüreceğimi çok iyi biliyordum.
"Baban yurtdışında biliyorsun oğlum," dedi Bayan Jeon. "İş için. Sen biliyorsundur zaten, o sebeple şu an yanında olamadı ama sürekli arayıp durumunu soruyor." Sormuyordu. Jungkook gözlerini birkaç saniye benden ayırdı ve annesine çevirdi. Başını gelişigüzel sallarken dudaklarını araladı. "Arayıp, sormadığını biliyorum anne. Neye inandırmaya çalışıyorsun beni? Eminim ki, iş için gittiği yurtdışında benim ölüm haberimi alsa dönüp gelmesine sebep olduğum için bile canı sıkılacaktır."
Ölümle ilgili bir şey söylemesi kalbimi sıkıştırırken birkaç saniye gözlerimi yumdum. Henüz daha onu kaybedeceğim fikrini üzerimden atamamışken böyle söylemesi beni sarsmıştı. Onu kaybetseydim, bunu aşamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enough for You
FanfictionJeon Jungkook; sen benim karşılaştığım en güzel ihtimal, yaşadığım en acı tecrübeydin. [ Jeon Jungkook & Park Chaeyoung ] ©leroswia | 230821