―what's behind the curtain

2.1K 272 327
                                    

ENOUGH FOR YOU

Jeon Chaeyoung,09:33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeon Chaeyoung,
09:33

Belimi sıkıca saran kollar ve ensemden boynuma doğru akan sıcak nefesle araladım güne gözlerimi. Tanıdık ve alışkın olmadığın bu yakın temas yeni uyanmış olmama rağmen kalbimi uçuracak gibi atmaya yetmişti. Ellerimi ürkekçe kaldırarak belimdeki ellere dokundum ama kavrayışı sıkıydı, onu uyandırmadan da kurtulmam çok zor gözüküyordu.

Duraksadım ve ellerinin üzerine değen parmaklarımı çekerek sanki uykumda hareket ediyormuş gibi kapattığım gözlerimle ona doğru döndüm. Şimdi boynumu kaplayan nefesi artık yüzümü okşuyordu. Yüz yüzeydik. Orantılı yüz hatları karşımda, olağanüstü bir güzellikte duruyordu. Uykuda olduğu için mimikleri gevşek, masum bir çocuğu andırıyordu.

Daha iki hafta öncesine kadar ona dokunmak için her daim tereddüt eden parmaklarım, bu sefer ondan kötü bir ters tepki gelmeyeceğine emin olarak kalktı ve yüzüne çıktı. Parmak uçlarım tıpkı onun dün burada yaptığı gibi pürüzsüz yüz hatlarının üzerinde dolanmaya başlamıştı. Önce yanağında, oradan burnuna, burnundan diğer yanağına ve aşağı inerek dudak çizgisine. Fakat beklemediğim şekilde parmak uçlarım dudaklarındayken çatılan kaşları ve gerilen yüz hatlarını fark ettim. Parmaklarımın altında kasılmıştı.

Bu içime ufak çaplı bir heyecan dalgası bıraksa da parmaklarımı dudaklarından ayırmadım.  Gözlerim hemen önümde duran pembe dudaklarına indiğinde onunla ilk dudaklarımızın birbirine değdiği an canlamıştı aklımda. Çehremde silik bir tebessüm oluştu istemsizce.

Bir hafta vardı.

Düğünümüz için tüm hazırlıklar neredeyse tamamdı. Heyecanlıydım. Deli gibi hem de. Jungkook benim kadar olmasa da sorun değildi. Zaten böyle olaylarda erkekler sakin kalan taraf olurdu değil mi?

Elimdeki katalogla heyecanımdan bir gram eksilmeden iteklediğim kapıdan içeriye adımladım. Jeon Holding'e bir saat önce gelmiştim. Jungkook geldiğimde önemli bir toplantıya gireceğini ve işten çıkışta görüşmeyi teklif etse de asla sabredemeyeceğimi bildiğimden onu bekleyebileceğimi söyleyip odasındaki rahat koltuklara oturmuş, istediğim dergi kataloglarını karıştırmıştım. Tabii bundan önce de internette ufak çaplı bir tur atmış olabilirdim.

Balayımız için.

Bir hafta sonra olacak ihtişamlı düğünümüzün ardından gideceğimiz yerler için ufak bir liste hazırlamıştım. Aslında benim için çok fark etmezdi gideceğimiz yer. Yanımda o olduğu sürece ama yine de onun fikrini almak, gitmek istediği yerleri öğrenmek istiyordum.

Mesela Maldivler mi yoksa Yunan Adaları mı?

Veya Hawaii mi yoksa Bali mi?

Geçen bir saatin ardından Jungkook odaya girdiğinde kendini büyük masanın önünde duran tekerlekli koltuğuna bırakmış ve boynunu geriye atarak kravatını gevşetmişti. Yorulmuş olmalıydı. Oturduğum koltuktan kalkmış ve yavaş adımlarla masanın yanına ulaşmıştım.

Enough for YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin