3

184 18 12
                                    

Felix sınıftan içeri adım atmıştı ve attığı gibi onu gören arkadaşları ona seslenerek yanına çağırmıştı. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen kimi uykulu kimi enerjik arkadaş grubundan gülüşme sesleri henüz okulun ilk saati olduğundan çok dolmamış koridorunda yankılanıyordu. Konudan konuya atlayarak, gülerek, gülerken birbirlerine vurarak sohbet eden bu arkadaş grubu, izlendiklerinden habersizlerdi.

Felix erkenden okulda olmak yerine dersin başlamasına on, on beş dakika kala okulda olurdu. o gelene kadar sınıfın yarısı gelmiş olurdu. Asla tek kalmazdı. Çok yakın olduğu bir arkadaş grubu vardı. Bunun haricinde onlar sayesinde tanıştığı onların arkadaşı ya da diğer sınıflardaki arkadaşlarını görmeye gide gele birçok arkadaş edinmişti. Gerçekten sevilen birisiydi.

Dün aldığı mesajı aslında başta fazla takmamıştı. Sürekli aşk itirafı alan birisi değildi ama sosyal medyadan bu şekilde tanımadığı kişiler yazmıştı daha önce. Fakat onun ilgisini çeken tanıdığı biri olmasının yanında onu üç yıldır sevdiğini söylemesiydi. Bu doğru olabilir miydi? Mesaja da sen beni fark etmediğin için diye girmişti. Yakınındaki biri ondan üç yıl hoşlanmıştı ve o bunu fark etmemiş miydi?

"Ee şaka mıymış biri kandırmış mı bizim saf civcivimizi?"
"Bilmiyorum. Açıkçası, Chan.. bana gerçek gibi geldi ya da gerçek olmasını mı istiyorum bilmiyorum. Uh, çok bencilim.."

"Heyyy, kim istemez egosunu tatmin etmeyi? Ayrıca seni seven birisinin olmasına ben şahsen şaşırmam."

"Jisung üç yıldır hoşlandığını söyledi. Üç yıldır her kimse yakınımdaydı, beni seviyordu ve ben fark etmedim. Düşününce çok kötü hissettiriyor."
"Fark etmek zorunda değildin, sorumluluk almanı gerektiren bir şey yok. Fark edememiş olabilirsin saçmalama. Alnında ben Felix 'i seviyorum yazıyorsa, o başka."

"Yazdın mı bize sorduktan sonra?"
"Yazdım."
"Ee, ne yazdın?"
"Burdayım.."
"Hah?! Cidden Chan' ın verdiği akla mı uydun? Hiç sevgilisi olmamış Chan'a?"
"Ne bileyim, doğru gibi geldi o an, hata mı ettim? Hem sevgilisi olmayanlar daha mantıklı akıl verir genelde."
"Bana diyene bak, 1 tane sevgilisi olmuş Changbin konuşuyor iyi dinleyin."

Kapı tarafı ön sıralara kurulmuş arkadaş grubu sohbetin derinliklerine inerlerken en arka duvar kenarında oturan Hwang Hyunjin, elinde kalemi defterine bir şeyler karalarken fark ettirmeden Felix 'e bakmaya çalışıyordu.

Dün cesaret edip ona yazmıştı. Aslında yazmayacaktı, çok direnmişti. Bütün bir hafta bu konu üzerinde detaylıca düşündü. Hatta sanal arkadaşı Minho ile de bu konu hakkında tartıştı. Arkadaşı en sonunda " yaz, ne kaybedersin ki!? En kötü kim olduğunu söylemezsin öğrenirse de çok büyük bir şey olmaz artık rahatlamış olursun" diye gaza getirdiği için yazmaya karar vermişti.

Başta pişman olmuştu ama sonra onunla o olduğunu bilmese de konuşabildiği için mutluydu.

Hyunjin sınıfın sessiz çocuğuydu. Pek konuşmazdı ki utangaçtı da. En arkada oturduğu sıradan Felix 'i izler, çizimler yapar, kitap okur, sıraya başını yaslayıp hayal kurardı. İşte bu yüzden asla Felix' e onu sevdiğini söyleyemeden bu liseden mezun olmak istemiyordu.

X
Felix ben eğer seni rahatsız ettiysem çok özür dilerim

siz
a hayır ben özür dilerim dönemedim. ama neden kendini saklıyorsun? o kadar korkutucu biri miyim

X
korkutucu mu, Lix sen kedi gibisin ^_^

ama evet yalan söyleyemeyeceğim korkutucu durduğun anlar da oluyor. özellikle kalın sesinle konuştuğun zamanlar..

siz
benden korktuğun için mi kim olduğunu söylemiyorsun

X
gibi

aslında bu benle alakalı

üzgünüm Lix sana korkutucu demek istememiştim

sadece ben yanına gelebilecek cesarete sahip değilim

siz
ne diyebileceğimi bilmiyorum

gerçekten

ilk defa başıma böyle bir şey geliyor

X
bir şey söylemek zorunda değilsin

sadece

seninle konuşmaya devam edebilir miyiz

az da olsa arada vaktini bana ayırabilir misin

biliyorum böyle bir şey istemeye hakkım yok

siz
konuşmak istiyorsun

yazarsan neden dönmeyeyim

X
teşekkür ederim

çok

o zaman ben seni çok meşgul etmeyeyim

sonra görüşürüz 🐥

siz
görüşürüz..

"Anaa, bu çok kibar. Sürekli özür dilemiş kendini suçlamış, çok da nazik. Ben inandım bana seviyo gibi geldi."
"Sana öyle geldiyse öyle değildir."
"Ihıı, çok komik."
"Salaklar, Chan uğraşma şununla. Changbin sen de sus."
"Seungminn, nası? Düzgün cevap vermiş miyim?"
"Soğuk, mesafeli. Ben olsam konuşmayı kesmiştim. Eğer tekrar yazarsa gerçekten seviyor demektir."

"Ya ben soğuk biri miyim? Chann.."
"Değilsin bebeğim, ne alakası var."

Chan, Felix'i belinden kendine doğru çekip hafifçe okşadığında Felix gülümsemişti.

"Konuşmak istemiyorsan baştan bitir. Hiç ümit verme."
"Evet, Seungmin cidden haklı Lixie. Sonuçta senden hoşlandığını söylemiş. Eğer konuşmak istemiyorsan bitir. Ama şans da verebilirsin. Bence bir şans ver."

Asla ciddi konuşmalara katılmayan Jisung'dan bile ciddi bir yanıt aldıktan sonra biraz daha bu konu üstüne tartışıp duvar kenarı ikinci sırasına geçip oturmuştu Felix. Hyunjin ise kolunu sıranın üstüne yatırıp üstüne de başını koymuş sadece öyle duruyordu.

"Bakarız ya. Yüksek ihtimalle biter hemen zaten. Hem soğuk da yazmışım. Yazmaz bir daha sanmıyorum. Dönmezmiş bir daha da yani haklı. Niye dönsün, soğuk yazmışım."

Felix ilk ders boyunda kafasında düşüncelerle boğuşmuştu. Yazar mı, niye yazsın, ben soğuk muyum, ben soğuk birisi değilim, acaba bugün yazar mı...

Gün içinde sürekli telefonunu kontrol ettiği için şarjı erkenden bitmişti. Eve gelir gelmez şarja taktı, başında bekledi ve yere oturup telefonunu kontrol etti ama arkadaş grubundan başka gelen mesaj yoktu. Gerçekten yazmamıştı..

Anonim ||  HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin