~6~

2.1K 179 168
                                    

Deli gibi kar yağıyor. Gerçekten çok güzel bir görüntü. Hala pencerenin önündeki sandalyede oturmuş dışarıyı izliyorum. Kar anılarımı canlandırdı. Tüm aile kar yağdığında dışarı çıkar kar eriyene kadar karla oynardık. Ben genelde fazla dışarıda olmazdım. Çünkü hemen hasta oluverirdim. Gerçi şuan bu odada çok soğumaya başladı. Şömine vardı ama nasıl yakabilirim ki... Kocakarıya haber vermek zorundayım.

Kapıya yanaştım, vurmaya başladım.
"Oi, oi kocakarı!" kapının ardımdan birkaç homurtu geldi. Kapı açıldı.

"Ne var? Sesiz olsana Sukuna-sama sessizlik istedi." Sokono-somoğ hıh, çokta umrumda zaten.

"Tamam Kocakarı sessiz duralım ama afedersin götümüz dondu burda şömineyi yak baride sıcak sıcak sessiz olalım!" Ayy bu sefer beni öldürücek.
Sinirden Yanakları kıpkırmızı oldu.

"Hah tamam, tamam sakinim... Bu konuyu efendimize sormalıyım."
Işık hızında kapıyı kapatıp, kilitledi.

Ofondomozo sormoloyom! Hahha kendimi şömineye falan fırlatmam... Alt tarafı sarayı falan yakarım.  Zaten Soğuktan ölücem.

Yatağın üstündeki battaniyeyi alıp sırtıma örttüm . Yavaşça odanın köşesine gidip köşeye oturdum. Sırtımdaki battaniyeye daha çok sarıldım. Ne soğuk ama! Vicdansız herif.

Sukuna'nın ağzından
Çalışma odasında oturup olanları düşünürken, kapı çaldı.

"Gel!" kapı yavaşça açıldı. gelen Tokitoydu.

"Ne istiyosun?" yine ne oldu acaba?!

"Efendim, şey şu kız şömineyi yakmamızı istedi. Sizden izin almak istedim." Haha?! Aciz kız yine mi bana muhtaçsın? Ama buna izin veremem. Ya kendine bir şey yaparsa, yada sarayı falan yakmaya çalışsa?!
Ama..

"Böyle bir şey imkansız! Ama... Tokito
Bu odanın şöminesini yak. Ve kızı buraya getir." Benim gözetimimde kalabilir öyle değil mi?! "

Tokito hemen şömineyi yaktı ve çıktı.
Şöminenin başna gittim, ateşe doğru baktım." Haha!  seni biraz daha tanımak istiyorum, böcek! "

Y/N'nin ağzından
Hala titriyorum. Şu herif beni öldürse artık! Bıktım çünkü! Ben kendi kendime Sukuna'ya söverken içeri kocakarı girdi.

"Hey hadi kalk! Sukuna-sama'nım yanına gidiceksin!" soğuktan konuşamadım. Öldüreceksede öldürecek başka çağre yok yoksa ölücem!

Ayağa kalktım, Kocakarının peşine düştüm. Pattaniyeyi o odada bıraktım
Keşke yanıma alsaydım.

Kocakarı bir kapınım önünde durdu.
" Kapıyı çal ve gel derse gir, bende seninle girersem efendimiz rahatsız olabilir." omuz silktim ve kapıyı çalmadan tüm gücümle hızlıva açtım.

Kocakarı arkamdan bana şu an sövüyodur kesin. Kapıyı kapatıp, Sukuna'ya baktım. Hiç bir sinir belirtisi yoktu.

" Tamda senden beklediğim saygısızlıkta bir davranış. " diyenede bak.

" Haahah! Senden ahlak akıyor zaten." suratına bir gülümseme yayıldı.

"Üşüdüğünü duydum, böcek... Buraya gelsene." şöminenin başındaki iki yastıktan birini gösterdi. Lütfen, ikinci yastığa o oturmasın lütfen!

"Hayır diyemem."şöminenin yanına gelip yastığa oturdum.  Isınmak için Ellerimi şömineye doğru tutum. Tamda beklediğim şey oldu. Yanımdaki yastığa oturdu... Adi herif.

"Isındın mı? Böcek." kafamı evet anlamında salladım. Ama şimdi biraz fazla sessiz oldu. Böyle ortamlardan hiç hoşlanmam, konuşmaya çalışıcam.

"Burası sesin çalışma odan mı?" ne sorsaydım ki başka?

Gözü bi an bana kaydı. Şaşırmıştı.
"Evet."  ben seninle konuşmaya çalışıyorum senin cevabın ovot.

Canım sıkıldı, oturduğum yerin yanında pencere vardı. Pencereden dışarı bakmaya başladım. Gerçekten çok güzel...

Sukuna'nın ağzından
Cidden benimle konuşmaya çalıştı. Bu kız cidden farklı. Kafamı ona çevirdiğimde kafasını pencereye çevirmiş, hayran bir şekilde dışarı bakıyordu. Dışarda onu bu kadar etkileyen ne var ki? Alt tarafı kar yağıyor.

"Dışarıda bu kadar hayran bir şekilde baktığın ne var merak ettim?"
Şaşkın bir şekilde bana döndü.

"Hah? Evet, şey aklıma anılarım geldi." Anılar ha?

"Bunlar nasıl anılar, anlatsana?"
Anılar insanların kısa hayatlarında yaşadıkları kısa anlar, hayatlarında tutundukları az şeyden biri.

"Kalabalık bir ailem olduğu için genel olarak çok büyük kar savaşları olurdu. Ben genelde fazla oynamazdım çok çabuk hasta olurum." hala dışardaki yağan kara bakıyordu.

"Kaç kardeşin var?" Onunla daha fazla konuşmak istiyorum.

"4 kardeşim var. Ailenin en büyüğü abim Rin, Çok güzel bir kadın olan ablam Akina,  sonra ben, Aynı böyle karlı bir günde doğan 12 yaşındaki Yuki, en tatlı kardeşim Taki, baya kalabalıktı. Abim fazla dışarda olmama izin vermezdi. Ertesi gün hasta olucağımı bilirdi çünkü."
Konuşmayı bitirdiğinde onu izlediğimi yeni fark ettim.

"Bunu bana neden anlattın?" onun bana daha fazlasını anlatmasını istiyorum ama çekiniyor muyum?!

yüzünü bana çevirdi ve kaşlarını çattı. "Sen sordun ya!" bu görüntü anlamadığım bir şekilde hoşuma gitti.

"Ben sana kaç kardeşin var, dedim."
Kaşları çatıp, sinirle iç çekti.

"Aptal, seninle konuşulmaz."sinirle iç çekti. Benile konuşmasıni istiyorum.

"Çok merak etmesemde, anlat. "ciddi misin gibi bir bakış attı.

"Anlatırım ama. " başımı salladım.

"Küçükken abimle, ormana odun toplamaya giderdik, ayaklarım üşümesin diye beni hep omuzunda taşırdı. Akşam eve gidince ona sarılırdım. Abim ailedeki en büyük kardeş küçük kardeşlerine çok düşkün." anlattığı şeyler aklımda gezindi, bana sarılmasını isterdim.

"Bu saray çok sıkıcı, ciddiyim sen burda nasıl tek başına oturuyosun?"
O söyleyince fark ettim, yalnız.

"Neden sıkılıyosun ki?" ciddi misin der gibi bir bakış attı.

"Tek başımayım, bütün gün odada oturup duruyorum. Cidden ağlamak istiyorum, şaka gibisin neden sıkılıyosun diye soruyorsun?"
Sesi yavaşça titredi, gözleri doldu ve ağlamaya başladı. Göz yaşları yanağından aşağı süzülüyordu. Onun yanağına dokunmak istiyorum.

Elimi yanağına uzattım. Elimle gözyaşlarını sildim. Elimi tutu ve sıkmaya başladı. Eli sıcacıktı.

"Benden ne istiyorsun?" Gözünden düşen gözyaşı yanağına doğru süzüldü.

"Senden ne mi istiyorum? Ben... Seni istiyorum."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Zaa gençlerrr nasıll amağ?

Sorusu olan?👉

VOTE ATMAYAN ARAKADAŞALAR KALBİM KIRILIYOR
👇

Sukuna x Reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin