"Oi! Böcek kalk!" Sukuna'nın bana deli gibi bağırmasıyla uyandım. Uyandım dedim ama sanki yataktan zıpladım
"Ödümü kopardın, ne oldu?" Yataktan kalktım.
"Birşey olduğu yok. Kalksana artık." Off!
"Neden? Ne oldu?" İç çekti.
"Sonsuza kadar uyumayı düşünmüyorsun değil mi?" Laflara bak.
"Tamam. Çık." Kısa bir sessizlik oldu.
"Neden?" Sen sor diye!
"Üstümü değiştiricem!" Çıkmıyor. Çıksana!
"Bence, benim burda olmamda bir sakınca yok."
"Var. Çık, artık." Kendi kendine mırıldandı.
"Peki sonra aşağı gel." Cevap vermedim. Odadan çıktı.
Neden aşağı gelmeliyim ki? En son olanları biliyoruz. Neyse...
Üstümü değiştirip kapının önüne geldim. Kapıyı kilitlememiş. Kapıyı açtığımda karşumda Koji vardı. Bi sal artık Koji!
"Leydim, sizi aşağıya götürmeye geldim!" Yüzünü yelpazesinin altına saklamış. Yine gözlerini benden kaçırıyordu. Ama en dikkat çeken kısım kimonosuydu. Cidden çok gösterişli giyinmiş. Sanki özel bir kutlama varmış gibi.
"Bende şimdi aşağı iniyordum ama... Sen neden böyle giyindin?" Gözleri kocaman açıldı.
"Kötü mü olmuş?" Sesi endişeliydi.
"Hayır çok güzel olmuş. Bende bunun sebebini soruyorum." Gözleri ışıldadı.
"Ahh~ Fark etmenize çok sevindim. Teşekkürler. Bu gün içimden böyle geldi diyelim." Bana soğuk davranan adam bir anda dünyanın en tatlı varlığına dönüştü.
"Peki... Aşağı inelim mi?" Başını hızlı hızlı salladı.
"Önden buyrun..." Gülümsedim ama bu adama ne oldu lan?!
Merdivenlerden aşağı inerken Koji arkamdan geldi. Koji sırıtıp duruyordu.
Aşağı indiğimizde Sukuna yoktu ama ben kendim masaya oturdum. Ve yemeğe başladım.
Koji karşımda durdu. Yelpazesini hafif hafif salladı. Bu evde normal biri yok! Asıl mesele şu Sukuna nerde?
"Koji, Sukuna nerde?" Koji'nin suratı düştü.
"Ne için sordunuz?" Sesi baya imalı çıktı.
"Merak ettim ." Bir süre sustu.
"Kendileri şu an meşkuller..." Başımı salladım. Ortama gergin bir enerji yayıldı. Sessizliketen sıkıldım ve konuşmaya çalıştım.
"Koji, Kojisaki senin adın mı yoksa soyadın mı?" Koji'nin gözleri açıldı.
"Kojisaki adım ama söylediğim gibi bana Koji diyorlar." Sesi keyifli çıktı.
"Soyadın ne?" Gözlerini sanki düşünüyormuş gibi etrafta gezdirdi.
"Aslında, leydim. Bir kaç bin yıldır soy adımı kullanmıyorum. Ama yanlış hatırlamıyorsam soyadım Takato." Şaşırdım.
"Cidden hatırlamıyor musun?" Başını hayır anlamında salladı.
"Neden sordunuz. Leydim~" Sesi çok işveli çıktı. Bu herifin çift kişiliği var. Bir soğuk, bir tatlı.
"Merak ettim sadece..." Kıkırdadı ama neden?
"Bu kadar komik olan ne?" Gülerek konuştum.
"Aklıma komik bir şey geldi, sadece..."
Aklından neler geçiyor acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sukuna x Reader
Fanfiction''Bu kokuda ne?'' Gözlerim çığlık sesleriyle araladım bu şeyde ne? Neden heryer yanıyor? Rüya mı bu? Her zaman zayıf bir vücudum oldu. En ufak bir yere çarpmamla moraran tenim, Her mevsim hasta olabilmemi sağlayan muhteşem (!) bağışıklık sistemim vb...