Akira'nın ağzından
"O-oni-chan ağağ!" Bu çığlığı atan kişi Y/N'nin en küçük kardeşi Taki. O doğduğunda Y/N ve ben 14 yaşındaydık. O gün Y/N'yle beraber dışarı çıkmıştık hatta o bana çiçekten bir taç yapıcaktı. O zamanlarda onunla evlenmek istiyordum. Gerçekten ona yakınlaşmıştım ama Y/N'nin annesi çığlık atınca eve koştuk. Doğum boyunca evin dışında bekledik. Annesinin çığlık attığını duydukça Y/N'de ağlamıştı. Onu ben sakinleştirmiştim. Ama bu Taki doğana kadar sürdü. Taki doğunca Y/N sürekli onunla ilgilenmişti, ciddi kıskanmıştım.
Ağlayarak yanıma gelen Taki'ye baktım. "Neden ağlıyorsun, Taki?" hıçkırıklar içinde konuşmaya çalıştı. "Yuk-ki one-san yüz-yüzünden vaaağ!"
Yuki hep aksi bir kızdı. Hep Taki'yi korkutur, yada ona anlamsız şakalar yapardı."Yine ne yaptı?" gözündeki yaşları silerek konuştu. "Y/N one-san'ın öldüğünü söyledi." Kalakaldım. Cidden ne söylesem yalan.
"Şey aslında -" Taki bir anda sözümü kesti. "Öldü değil mi? Bana yalan söyleme!" Taki'yi kucağıma aldım.
"Sana yalanda söyleyemem doğrularıda söyleyemem Taki, çünkü bende bilmiyorum ama ablanın öldüğü düşünürsem tüm umutlarım biter. O yüzden hiçbir zaman vazgeçmeyi düşünmüyorum. Ablan güçlü biri o gelicek ve çok güzel bir düğünümüz olucak." Gülümseyerek cümlemi bitirdim.
"Haklısın..."Bir süre sessiz kaldı. Ama sonra göz yaşlarını sildi. Ve ciddileşti.
"Ablam seninle evlenmiycek seninle evlenmek istemiyodu hmp!" bu... Bu çocuk nerden vurucağını iyi biliyor..."Haha, şey neyse hadi git ailen merak edicek."Taki'yi kucağımdan indirdim.
Eve doğru koşmaya başladı. Gerçekten kalbimi kırdın Taki.Asıl sorun şu şimdi ne olucak? Herkes benim gibi onu özlüyor. buldum! Sevgili nişanlıma ait birşeyler şeyler bulucam ve ailesine götürücem çok mutlu olurlar hem bende ona ait bir şeyler isterim ama önce Jujutsu sahirlerinin koruma bölgesinden kaçmalıyım sonrada köyümüze gitmeliyim. Öyleyse bu gece kaçmalıyım.
Y/N'nin ağzından
Gözüme gelen güneş ışığı ile uyandım. Yataktan doğruldum ve pencereye baktım. Her yer kar ne kadar hoş. Ama yan tarafımda bir kıpırtı ile o tarafa döndüm. yan yatmışm elini çenesinin altına koymuş. Dahada önemlisi üst bölgesi tamamen çığlak olan Sukuna sırıtara bana bakıyordu. O an yataktan çığlık atarak düştüm."Hahahah! Merak etme böcek, dün gece hiç birşey yaşamadık, yaşasak güzel olurdu aslında bu gece ne dersin ha?" Ben hala şok içinde Sukuna'ya bakıyordum. Sukuna yataktan kalktı. Göğsündede o dövmemsi şeylerden varmış. Haa neden bakıyorum ki?
"Ne oldu böcek çok mu beğendin?" sapık bir gülüşle sordu. Aptal, hıh!
"Hayır senin o yamuk vücudunla ilgilenmiyorum. Hem üstüne birşey giy!"
"Haha! Yamuk ha kör falansın herhalde?neyse ama sende artık yerden kalksan diyorum." Sukuna elindeki kimonosunu giydi. Bense yerde olduğumu hatırlayıp kalktım.
"Neden yanıma yattın?" Ciddi bir soru sormama rağmen bir kahkaha attı.
"Hahha! Çünkü burası benim odam." Piç, beni köşeye kıstırdı. Çonko boroso bonom odom Hohho! Ne kadar komik.
"Yinede yanıma yatmamalıydın, sapık herif!" Sukuna umursamaz bir şekilde
Baktı ama bakışları vücudumda aşağı yukarı doğru gideken yüzüne yine sapıkça bir gülümseme yayıldı."Neye bakıyosun sen öyle?" ellerimi belime koyarak sordum.
"Hiç, sadece geceliğini beğendim." olamaz! Üstümde olduğunu unutmuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sukuna x Reader
Fanfiction''Bu kokuda ne?'' Gözlerim çığlık sesleriyle araladım bu şeyde ne? Neden heryer yanıyor? Rüya mı bu? Her zaman zayıf bir vücudum oldu. En ufak bir yere çarpmamla moraran tenim, Her mevsim hasta olabilmemi sağlayan muhteşem (!) bağışıklık sistemim vb...