~Tanışma-2~
"Y.N, hazır mısın? Sukuna'nın sesini duyduğum gibi kafamı ona çevirdim.
"Evet hazırım. şimdi mi gidiyoruz?" Sukuna gülümseyerek yanıma geldi.
"Evet. hava kararıyor. şimdi gidersek dikkat çekmeyiz." kafamı hafiçe sallayıp derin bir nefes aldım. Ya şimdi ya asla!
"Peki hadi gidelim o zaman." sukuna şüphe ile bana baktı.
"Emin misin çok gergin gibisin? istersen başka zaman gi-" Sukuna'nın sözünü aniden kestim.
"Hayır!! Y-yani başka zaman cesaretimin olabileceğini düşünmüyorum. şimdi gidelim." sukuna derin bir iç çekti.
"Hadi gidelim o zaman. ama cidden eminsen?" gülümsedim ve kapının yanına koştum kapıyı açıp dışarı çıktım. Merdivenleri ikişer ikişer atlayarak giriş kapısının yanına geldim.
Kafamı sırıtarak Sukuna'ya çevirdim. Ama Sukuna o kadar da neşeli görünmüyordu. Hatta sinirinden elleri titriyordu. Ne oldu şimdi? Neden bu kadar sinirli.?
Sukuna hızlı adımlarla yanıma geldi ve kıyafetimin ensesinden tuttu. "Neden bu kadar hızlı koştun şimdi!!! ya merdivenlerden düşseydin?!! Geçen sefer merdivenlerden yuvarlandığını unuttun mu? illa boynuna tasma bağlayıp mı gezdirmeliyim? bunu mu istiyorsun?!" Sukuna bağırmayı kestiği an bıkmış bir ifade ile baktım.
"Konuşman bitti mi? o zaman ensemi bırakta yola çıkalım." Sukuna kaşlarını çattı ve ensemi yavaşça bıraktı. ama bu sefer aniden belimden tutup bir çuval mışım gibi omzuna koydu. kapıyı diğer eliyle kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
"Lanetler Kralının dediği şeyleri umursamıyorsun hatta beni görmezden mi geliyorsun? sana fazla iyi davrandım sanırım. bunu sen istedin bundan sonra benden bir adaım bile uzaklaşamazsın." Sukuna'nın omzunda debelenmeye başladım. sukunaysa hiç bir şey yokmuş gibi beni arabanın koltuğuna oturttu. ve zaman kaybetmeden yanıma -dibime- oturdu.
Arabaya bindiğimiz gibi araba hareket etmeye başladı. sinirli bir şekilde Sukuna'ya baktım. Sukuna gayet rahattı. hatta yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı. Bana küçük bir süs köpeği gibi davranmasına izin vermeyeceğim. peki... çok basit olacak. timsah göz yaşalarım sayesinde...
"hıck* hıck*! Cidden çok kötüsün! bana eskiden davrandığın gibi davranmaya başladın! yakında benimle sevişmek için üstüme bile atlarsın. yapmadığın şey değil nasıl olsa.sonuçta ben sadece bir köleyim, değil mi?" Son kısımlarda biraz abarttım sanırım... neyse rolden çıkmayalım.
Ellerimi yüzüme bastırdım ve ağlamaya devam ettim. sukuna şok olmuş gözlerle bana baktı. ellerime uzandı ve onları yüzümden çekti. ufak hıçkırıklarımı dahada arttırdım ve rolüme güzel bir dramatiklik ekledim.
Sukuna yanağımdaki yaşları parmağı ile sildi. "Şşhhh tamam ağlama artık. böyle demek istememiştim. üzgünüm... Söz seni bir daha böyle hissettirmeyeceğim. şimdi sakinleş tamam mı?" Burnumu çekerek kafamı salladım. gülümsedim ve Sukuna'ya aniden sarıldım.
Sukuna gülümseyerek saçımı okşadı. "Bir daha ağlamanı istemiyorum. hele ki benim yüzümden ağlamanı hiç istemiyorum... Tabii zevkten ağlamanı isterim-" elimle Sukuna'nın ağzını kapattım.
"Romantik anı mahvetmesen olmaz zaten... Her konuyu bir şekilde cinselliğe getiriyorsun. Fazla abartıyorsun. cinsellik dediğin birkaç dakika süren bir eylem-" Sözümü kesen şey Sukuna'nın kahkahası oldu. neden gülüyor?
Bir süre boş boş Sukuna'ya baktım. Sukuna hala deli gibi gülüyordu. onun ilk defa bu kadar sesli güldüğünü duyuyorum.
"Hey, neden gülüyorsun?" Sukuna sonunda gülmeyi kesti ve sırıtarak derin bir iç çekti.
"Hah... cidden birkaç dakika mı sürdüğünü düşünüyorsun?" Ne??? en fazla ne kadar sürebilir ki?!
Kızarmış yanaklarımı gizlemek için kafamı başka bir yöne çevirdim. sukunaysa gülümseyek dahada yanıma sokuldu. ağzını kulağıma yaklaştırdı. kulağımın yanındaki bir tutam saçı geriye doğru çekip fısıldadı:
"Ne kadar sürdüğünü merak etmiyor musun?" Sukuna'nın sesi titrememe sebep olmuştu. Cevap vermeden kafamı ondan uzaklaştırdım.
"Heyy, sevgilim cevap vermeyecek misin?" Aslına bakarsanız çokta merak ettiğim söylenemez. o yüzden bu sessizliğimi korumak istiyorum.
"Peki, sen sormazsan ben söylerim o zaman. Aslında günler boyu yapmak isterdim ama siz insanlar fazla güçsüzsünüz. o yüzden sabaha kadar seninle sevişirdim." Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Ne?????!! Hayvan mısın???!" Sessiz olacağımı söyledikten birkaç saniye sonra kurduğum cümleye bakın...
"Haa? Az bile..." Sinirli bir şekilde iç çektim.
"lütfen bu konuyu kapatalım, tamam mı?" Sukuna sapıkça bir gülümseme ile kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.
"Sen nasıl istersen... böcek." Sukuna hiçbir şey yaşanmamış gibi eski haline geri döndü.
şükürler olsun sustu yerin dibine girdim resmen.
Uzun süren bu sessizliği bozan kişi Sukuna oldu. "Ailen... nasıl insanlar?""Ah şey... iyilerdir. sanırım bu ziyaretimizde en çok korkmamız gereken kişi annem olacak. babam çok soğukkanlı ve sakin birisidir. Annemse dominant bir yapıya sahiptir. 14 yaşıma girdiğim günden beri beni Akira ile evlendirme planları kuruyor. istediği şeyler gerçekleşmediği zamanlar son derece öfkeli olur. Sanırım babamla iyi anlaşacaksın. babam bir insanı tanımadan asla yargılamaz." Sukuna bir süre düşündü.
"Peki kardeşlerin?" ahh onlar mı? çok şüpheli...
"Abim Rin kesinlikle seni öldürmeye kalkışır. Ablam Akina ise onu durdurmaya çalışır. Ablam babamın aynısı oladuğundan Sorun olmaz. Taki, Abime yardım eder. Yuki'nin ise umrunda bile olmaz..." mükemmel özet.
"Ailen fazla karmaşık..."
"Sanırım öyleler. ben alıştığım için normal geliyor." Sukuna gülümsedi.
"Endişe etme her ne olursa olsun ben yanındayım."
"Teşekkür ederim..."
Özleştik miğğğ
Ben özlemişim vallaBu bölüm düşündüğümden uzun olduğundan
Devamını 2 güne atarım
Vote ve yorummm öpüldünüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sukuna x Reader
Fanfiction''Bu kokuda ne?'' Gözlerim çığlık sesleriyle araladım bu şeyde ne? Neden heryer yanıyor? Rüya mı bu? Her zaman zayıf bir vücudum oldu. En ufak bir yere çarpmamla moraran tenim, Her mevsim hasta olabilmemi sağlayan muhteşem (!) bağışıklık sistemim vb...