''Bu kokuda ne?'' Gözlerim çığlık
sesleriyle araladım bu şeyde ne? Neden heryer yanıyor? Rüya mı bu?
Her zaman zayıf bir vücudum oldu. En ufak bir yere çarpmamla moraran tenim, Her mevsim hasta olabilmemi sağlayan muhteşem (!) bağışıklık sistemim vb...
"Biraz daha gezemezmiydik?" Sukuna ile akşama kadar gezmiştik.
"Güneş batmaya başladı. Gece dışarıda gezmen tehlikeli." Off! Şu Lora'nın anlattığı şeylerden sonra Sukuna dahada üstüme titremeye başladı.
"Tamam..." Sukunayla beraber odaya girdik. Ceketimi çıkarıp yerine koydum.
"Böcek hemen soyunmaya başlama. Ön seviş -" Ceketimi yerinden alıp Sukuna'nın suratına atmamla sözünü kestim.
"Çok komik... Bana bulaşmayı kes artık." Sukuna ceketimi alıp sandalyenin üstüne bıraktı.
"Sen böyle tatlı tepkiler verirsen kendime alıkoyamam."
"Hadi ama... Saçmalma." Sukuna yatağa uzandı ve dik dik bana baktı.
"Ne istiyorsun?"
"Yanıma gelmeni istiyorum." Son bir aydır aynı yatakta yatıyor olsak bile hala alışamadım.
"Tamam geliyorum." Yatağın yanına gittim sakin olmaya çalışarak Sukuna'nın yanına uzandım. Sukuna yatağa uzandığın an beni kendine çekti. Ve her zamanki gibi yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Sukuna... Şu Koji meselesini çok kafana takma. Seni böyle gergin görünce üzülüyorum." Sukuna bir şey demeden sadece kafasını salladı.
"Gerçekten Koji'ye aşık değilsin, değil mi?" Siktir git! Lan! Aaaa ben ne zaman Koji'yi sevdiğimi söyledim ki?!
"Saçmalama! Nerden çılardın bunu! Ben her zaman seni sevdim! Sen benim... İlk aşkımsın." Sukuna parlayan gözlerle bana baktı.
"İlk aşkın... mı? Hah, ilk öpücüğünü kaptırmıştım. Ama ilk aikın olma onuru bende hahah!"
"Haha, evet... Sanırım öyle." Gülmüş olsam bile senin çok gergindi.
"Senin yanındayken... Huzur içinde oluyorum... Sen gidersen bu dünyada huzur içinde hiçkimseyi bırakmam." O ne be? İltifat mı tehtit mi?
"Bu bir tehtit mi?" Sukuna kısa süre düşündü.
"Bilmem aklında bulunsun diye söyledim." Haha! İşede bak.
"Tüm dünyanın yükü omuzlarımda desene." Sukuna gülümsedi.
"Evet öyle... Sesin uykulu gibi uyu artık. İyi geceler." Sukuna'nın göğsüne burnumu sürttü.
"... İyi geceler."
. . . . . Gecenin bilmediğim bir saatinde bir tıkırtı ile uyandım. Ama... Sukuna neden yanımda değil?
Yataktan yavaşça kalkıp etrafa bakındım. Tıkırtı sesleri tekrar kulağıma ilişti. Ses pencereden geliyordu. Pencerenin yanına gittim...
"Miyav."Pencerenin önünde bir kedi vardı. Ay ışığı tüylerine vurmuştu. Tüyleri simsiyahtı.
"Miyavv." Ahh çok tatlı pencereye sürtünüyor. Onu okşamak istiyorum.
Pencerenin kolunu tutum ve çektim. Cidden açıldı. Sanırım Yukiji camları sildikten sonra kilitlemeyi unuttu. Haha işime gelir.
"Gel pisi pisi..." Elimi kediye uzattım ama kedi bir kaç adım geri çekildi. Kediye böyle ulaşamayacağımı anladım. Ve sandalyeyi pencerenin önüne getirdim. Sandalyenin üstüne çıktım. Bu sefer kediye ulaşmayı başarmıştım. Kediyi kucağıma alıp içeri getirdim. Yatağın köşesine oturup kediyi okşamaya başladım.
"Sen oraya nasıl çıktın acaba? Birinden yardım falan mı aldın hahah?" Kedi kucağıma dahada yerleşti.
"Mmmrrrr~" Hm? Sana sürekli kedi diyemem. Adın ne olsa?
"Kedicik birinden yardım aldı, leydim ama daha çok kedinin bana yardımı dokundu." O kim be? Koji!!! Pencere açık kalmış!
"Sevinmediniz mi leydim? Ahh sizi çok özledim." Korkudan dizlerim titredi... Ama bir saniye kedi bir anda kucağımdan kaltı ve iki ayak üzerinde yürümeye başladı. Anasının...
"Koji bana sigara borçlusun. Ve bana çektirdiğin şeylerin karşılığı olarakta içki." Kedi konuştu!!
"Tamam... Misaki. Sana borçluyum." Kedi ile sohbet ediyorlar!
"Bu mu lan o karı? Bunun için mi gevenin köründe bilmem kaç tane laneti atlatıp bir sarayın damına çıktım? Taşak mı geçiyorsun? Sen o kadar övünce sanırım fazla beklentiye kapıldım." Kedi cümlesini bitirdiği an Koji ağzıma bir şey tıptı ve kollarımı arkamda birleştirdi. Kendime o an gelebildim.
"Sen karıdan ne anlarsın lan, sütlü bıyık?!" Kedi bir anda kuyruğunu dikleştirdi.
"Düzgün konuş kırarım çükünü!! Neyse bunları sonra konuşuruz. yavuklusu gelmeden bunu götürelim." Koji cebinden çıkardığı iple ellerimi sıkıca bağladı. Ellerim zonklamaya başladı.
"Ha, bu arada sen benim çüküme kurban ol!" Ne kadar iğrenç bit sohbetin ortasındayım lan ben!? Tamam bende ağzı toplu biri değilim ama neyse...
Koji beni sırtına aldı ve birden camdan atladı. Koji koşmaya başladı. Ama kedi nerede?
"Selam yenge patilerimde mecal kalmadı şu omzunda iki dakika otursam olur mu?" Kedi bir anda omzumda belirdi. Ağzım kapalı olduğu için cevap veremedim.
"Lan Koji, nereye götüreceksin bizi?" Koji soluk soluğaydı.
"Bizim mekana tabii ki." Midem bulanmaya başladı. Sonuçta sallana sallana gidiyoruz. Artık başım dönmeye başladı yavaşça şuurum kapandı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Bittğ şükür.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ara sıra böyle şeyler yapmaya bayılıyorum... İsteyen varsa alabilir. Lordumun mimikleri çoksell
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuna bir pov bulun
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
