~1 ay sonra~
"Sukuna!! İçeri giriyorum! Müsait misin?!" Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim. Sukuna sandalyesinde oturmuş elindeki kağıda dik dik bakıyordu. Sukuna'nın yabuna gelip sandalyeye yaslandım.
"Hey! Ben geldim. Görmüyor musun?" Sukuna sonunda kafasını bana çevirdi.
"Ne oldu?" Nesi var bu adamın? Bana çok aksi davranıyor.
"İlla bir şey mi olması gerekiyor?" Sukuna cevap vermeden kafasını tekrar kağıda gömdü.
Ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Eskiden ben yanına geldiğimde ya benimle uğraşır ya da gözünü benden ayırmazdı. Şimdi ne oldu anlamadım
ki. Sukuna cidden beni artık... Sevmiyor mu?Bu odada daha fazla kalırsam aklımı kaçırıcam. Hiçbir şey demeden kapının yanına gittim. Sukuna ise hala o kağıda bakıyordu. O kağıt sana girsin hmp!!
Odadan çıkıp kendimi koridora attım. Ağlamak istemiyorum. Sukuna bana olan ilgisini neden kaybetti? Ahh! Köyümüzdeki kocası tarafından terk edilmiş kadın haklıydı. Hep "Erkekler hercaidir." Derdi. Hep abarttığını düşünmüştüm ama... Çok haklıymış.
Nereye gittiğim farkında bile değildim. Yukiji'ye çarpmamla kendime geldim.
"Ayy! İyi misin, Y/N!!" Yukiji şok olmuş bir şekilde bana baktı.
"İyiyim... Önüme bakıyordum özür dilerim." Yukiji gülümseyerek bana baktı ama morelimin bozuk olduğunu fark etti.
"Neyin var? Kötü bir şey mi oldu?" Ağlamama çabalarım sonuçsuz kaldı ve gözümden yaşlar inmeye başladı.
"Waaağ!!! Y-yukiji-sann! Hıck!!" Yukiji bana sarıldı ve beni mutfağa götürdü ve yavaşça sandalyeye oturttu.
"Şimdi sana çay getiricem ve sen ağlamayı bırakıp bana ne olduğunu anlatıcaksın, tamam mı?" Hıçkırıklar içinde kafamı evet anlamında salladım.
Yukiji çayı alıp gelene kadar sakinleşmeye ve ağlamayı bırakmaya çalıştım.
Yukiji çayı elime uzattı. Fincanı elime alıp bir yudum aldım."Eee şimdi anlat bakalım ne oldu?" elimdeki fincanı sıkmaya başladım.
"Sukuna... Bana soğuk davranıyor... Onun yanına gittim ama yüzüme bile bakmadı." Yukiji sıcak bir gülümseme ile karşılık verdi.
"Efendinin aklından neler geçiyor bilemeyiz ama... Efendinin seni sevdiğini biliyorum. Belkide efendinin morlinin bozuk olduğu bir ana denk geldin." Aslında Yukiji haklı ama her ne kadar morali bozuk olursa olsun bana öyle davranması doğru değil.
"Belki de beni artık istemiyordur." Yukiji telaşlandı.
"H-hayır! Öyle deme! Efendi seni seviyor." Yukiji'nin bu haline gülümsedim.
"Endişelenme... Yukiji.... Ama ne yapıp ne edip Sukuna'nın bu davranışının nedenini öğrenicem." Sandalyeden kalkıp kapının yanına gittim.
"Nereye gidiyorsun?"
"Sukuna'nın yanına..." Yukiji bir şey demeden sadece gülümsedi.
Merdivenlerden hızlıca geçtim.
Sukuna'nın kapısının önüne geldim. Derin bir nefes alıp odaya daldım ama...Boş lan bu oda!! 2 dakikada nereye gitti bu hmp!
Söylene söylene odaya girdim. Etrafta gezindim. O adam buraya her halükarda gelecek. Ve o geldiğinde ben burada olucam.
Sukuna'nın sandalyesine oturup beklemeye başladım.
~2 saat sonra~
Ağğ!!! Bu adam nerede kaldı?? Cehennemin dibine gitse şimdiye gelirdi. Biraz kestirsem sıkıntı olmaz herhalde... Zaten geliceği yok.
![](https://img.wattpad.com/cover/299084316-288-k768054.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sukuna x Reader
फैनफिक्शन''Bu kokuda ne?'' Gözlerim çığlık sesleriyle araladım bu şeyde ne? Neden heryer yanıyor? Rüya mı bu? Her zaman zayıf bir vücudum oldu. En ufak bir yere çarpmamla moraran tenim, Her mevsim hasta olabilmemi sağlayan muhteşem (!) bağışıklık sistemim vb...