tw : yarı smut ,d
tw2 : aşırı ötesi uzun bölüm
Baji
Parktaki öpüşmemizi batırdığım için kendimi yumruklamak istesem de, Chifuyu'nun nazik sarılmasının verdiği huzura sığınmak daha cazipti. Üstelik, onu incitme fikri berbattı. Sevdiğim çocuğu, her ne olursa olsun, üzmemeye kararlıydım.
Şarap, zihnimdeki düğümü çözmemi sağlamıştı. Açıkçası, evlenmeye zorlandığım tuhaf prensin bağımlılık yapacağını hiç düşünmemiştim. Ondan uzaklaşma fikri bile, göğüs kafesimin sıkışmasına yetiyordu.
Islak yanaklarımı öpücüklere boğan çocuğa, kıçımın prensine, geri dönülemez bir şekilde aşıktım. Onu kendime daha fazla bağlamalı, boktan sorumluluklarından vazgeçmesini sağlamalıydım. Şekilci toplum, Chifuyu'yu hak etmiyordu.
Odamıza dönüp lenslerden kurtulunca, titrek bir nefes aldım ve Chifuyu'ya sırnaşıp çenesini kavradım. Yanakları pembeleşmiş, şiş dudakları aralanmıştı. Parktaki cüretkârlığıma tutunmaya çalışsam da utanca bulanmış, bakışmanın ötesine geçemiyordum.
Her bi' yakınlaşmamız, dahasını diletiyordu. Ah, çok daha fazlasını ama öylesine tecrübesizdim ki... Son iki hafta içinde okuduğum yaoi serileri hariç, tamamen cahildim hatta.
Durumu çözünce, yanağımı okşadı. "Sevgilim, benim de hiç tecrübem yok. Kendini kasmamalısın."
Başımı eğdim. "Beni yönlendirebilir misin?" Elini kavrayıp avuç içine bastırdım dudaklarımı. "Y-yani istiyorsan."
Tanrım, neden bu kadar zordu ki? Belki de, Kazutora'nın anlattığı seks hikâyelerini daha dikkatli dinlemeliydim.
Alt dudağını dişledi. "Tek bi' iz bile bırakırsak odalarımızı ayırırlar." Bileğimi kavradı. "En iyisi banyoda takılmak. Tabii, biraz votka içebiliriz."
Chifuyu, direktifleri sadece gerekli durumlarda uyguluyordu. Kraliyet kurallarına göre, aşırı yakın temaslar kurmamız tamamen yasaktı ama ikimiz de umursamıyorduk. Yakalanmadığımız sürece, istediğimizi yapabilirdik.
Boğazımı yakan birkaç yudumdan sonra, yeniden gevşemeye başlamıştım. Chifuyu, tam bir temas bağımlısıydı ve tecrübesizliğine rağmen, çokça da meraklıydı. Kendini tutmaya, beni germemeye çalıştığının farkındaydım ama artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyordu.
Beni seçmesi için, kutsal bakirliğimi bile bozmaya razıydım.
Küveti sıcak suyla doldurup kapıyı kilitledi ve çekingen bir bakış attı. "Seni zorlamak istemiyorum, Keisuke."
Belini kavrayıp dudaklarına eğildim. Minik dudaklarını öpmeye doyamıyordum. "Denemek istiyorum."
İnce, kemikli parmakları sweatshirt'ümün altına sokuldu. Karın kaslarımda gezinen elleri ürpertse de onu durdurmaya niyetim yoktu. Chifuyu'nun gömmeyi denediği arzularıyla ilgilenmeli, onu tatmin etmeyi öğrenmeliydim.
Dudağımın kenarını öptü. "Yanıyorsun, sevgilim." Göğüs kaslarıma tırmandı parmakları. "Hoşuna gidiyor mu?"
Dokunduğu yerler sahiden de yanıyor, soluklarım sıkılaşıyordu. "E-evet..."
Tişörtünü sıyırıp çıplak beline dokunduğumda titremiş, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Omurgasını okşayıp alnını öpmemle, başını omzuma yaslaması bir olmuştu. Teninin yumuşaklığı, zihnimi puslandırsa da şirin tepkilerini dikkatle izliyordum. Her bi' titreyişi, doğru yolda ilerlediğimi gösteriyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kıçımın prensi || tokyo revengers
Fanfiction"açıkçası, evlenmeye zorlandığım tuhaf prensin bağımlılık yapacağını hiç düşünmemiştim." → baji keisuke x matsuno chifuyu ← × modern kraliyet & lise × çoğunlukla düz yazı [041221 - 100422]