kıçımın prensi || tokyo revengers

özel bölüm (m)

bir yıl sonra

tw : uzun smut ,d

Baji

Son zamanlarda, Chifuyu biraz tuhaf davranıyor ve neyi olduğunu sorduğumda da beni geçiştiriyordu. Benimle eskisi gibi uzun yürüyüşler yapmıyor ve vaktinin büyük bir kısmını evde, kedilerimizle geçiriyordu. Öpüşmelerimizi uzatmayı denediğimde geriliyor, üstümü değiştirdiğimde ben hariç her yere bakıyordu.

Belki de, beni eskisi kadar beğenmiyordu artık...

Markete girecekken fikrimi değiştirip eve yöneldim. Chifuyu'yla aramdaki anlamsız soğukluk yüzünden iştahım kaçmıştı. Üstelik, tek başıma alışveriş yapmaktan da sıkılmıştım. Kedilerimize sarılıp depresyona girmek istiyordum sadece.

Eve girince üstümü kesen Peke J'yi kucağıma alıp kadefimsi tüylerini şefkatle okşarken yatak odamızdan gelen boğuk inleme sesiyle kaskatı kesilmiştim. Duyduklarımın gerçekligini sorgularken inlemenin tınısı tizleşmiş, yanaklarım ısınmıştı.

"Diğer babanız yaramazlık yapıyor sanırım," diye mırıldanıp Peke J'yi diğer kedilerimizin yanına bıraktım. Dördü de çok iyi anlaşıyordu neyse ki.

Sessizce araladım yatak odasının kapısını ve gördüklerim karşısında nefessiz kaldım. Chifuyu, bir önceki gün giydiğim tişörtü yüzüne bastırarak kendini parmaklıyordu!

İsmimi sayıklamaya başlayınca vücudumdaki kanın akış yönü değişmişti ve bir an sonrasında da, dengemi kaybederek odanın ortasına gürültü bir şekilde çakılmıştım bile. Tanrım, amma da rezildim!

Chifuyu, avazı çıktığı kadar bağırarak yorganın altına saklanmıştı. "N-ne zamandan beri odaya kapıyı çalmadan dalıyorsun?!"

Sızlayan dizlerimi ovalayıp zonklayan kasıklarıma umutsuz bir bakış attım ve kapıyı kilitleyip yatağın kenarına oturdum. "Ne zamandan beri kendini parmaklıyorsun?" Açıkta kalan siyah saçını okşarken kıkırdadım. "Benimle takılmak yerine beni düşlemek de neyin nesi?"

Yorganın altında iyice büzüldü. "Beni rahat bırakıp hiçbir sikimi görmemiş gibi davranamaz mısın?"

Yorganı ani bir hamleyle çekince ciyaklamış, suratını yastığın altına saklamaya çalışmıştı. Boynuna kadar kızarmışken amma da sevimliydi ulan.

Yastığı da yere atıp bileklerini nazikçe kavradım ve alev almak üzere gibi görünen yanaklarına birer öpücük kondurdum. "Bebeğim, beni günlerce yersiz korkulara boğduğunun farkında mısın?" Çıplak tenini incelemek yerine gözyaşlarıyla parlayan gözlerine odaklandım. "Bu yüzden mi beni itiyordun?"

Alt dudağını kemirip bakışlarını kaçırdı. "Son zamanlarda mastürbasyon bağımlısı haline geldim ve bu da ciddi anlamda utanç verici." Bileklerini kurtarıp ellerini suratına bastırdı. "Gördüklerini unut lütfen, Keisuke."

Chifuyu, en başından beri cinselliğe ve sevişmeye meraklıydı. Onu ilk ve son defa parmaklamayı denerken canını yakınca bende bir çeşit fobi türemişti. Bu konu üzerine biraz da araştırma yapınca cinsellikten tamamen soğumuş, kendimi geri çekmeye başlamıştım. Sevdiğim çocuğu sakatlamak ya da incitmek istememiştim çünkü ilişkimizin başlarında, onu haddinden fazlaca yıpratmıştım zaten.

İsmimi inlerken kıvranan hali ve aralık kalan kıpkırmızı dudakları yeniden gözlerimin önünde belirince sertçe yutkunmuştum. Aylar sonra ilk defa, içimdeki bastırılmış arzu uyanışa geçmişti.

Ellerini yüzünden çekip çenesini öptüm. "Yarım kalan işini tamamlamamı istemez misin?"

Gözlerini aralarken yanaklarındaki kırmızılık daha koyu bir tona bürünmüş, alt dudağını yalamıştı. "N-nasıl yani?"