0.9

3.1K 366 218
                                    

tw : ufak çaplı cinsel düşünceler

Chifuyu

Telefonumu şarja takmış, dünden kalan viskiyi yudumluyordum yatak odasında. Baş ve gözümdeki ağrıyı ancak bu sayede hafifletebileceğimi geçmişteki tecrübelerimden biliyordum.

Biten şişeye umutsuz bir bakış atıp mutfağa geçerken salonda takılan Keisuke'ye bakmamaya özen göstermiştim. Bana kayan bakışlarını hissetsem de sahte ilgisizliğimi korumaya kararlıydım.

Çokça kırılmıştım ve bir molaya gereksinim duyuyordum. Benimle dalga geçercesine omzuma dokunması bile canımı yakıyordu. Kendisi istediğini yapabilirdi ama bana izin yoktu resmen!

Yeni şişeyi açarken ayak seslerini duymuştum. "Sürekli içecek misin cidden?"

Orta sonun yazından beri sürekli içiyordum cidden de. Tabii, halk ayyaşlığımı bilmiyordu. Ayyaş bir prensi kim isterdi ki?

"Seni rahatsız mı ediyor ki?" diye sordum şişeye bakışırken. "İçip içip sapıtacağımı mı düşünüyorsun?"

Enseme vuran ılık nefesini hissettim. "Seni yeniden kumların üstünde uyurken bulmak istemiyorum. Boğulabilirdin, farkında mısın? Senin yüzünden belam sikilebilir."

Ah, demek ki bu yüzden beni kucaklamıştı...

Dolan gözlerimi kırpıştırıp nefesimi ayarlarken şişeyi kavrayan elim titremişti. "Kağıt ve kalem getirebilir misin? Salondaki raflardan birinde olması gerekiyor."

Omzumu kavradı. "Neden suratıma bakmıyorsun?"

Ona uçan tekme savurmamak için kendimi sakinleşmeye zorladım. "Bana yasak, sana serbest."

Kavrayışı güçlendi ve beni hızlıca kendisine döndürmesiyle refleks sonucu boynuna sarılmıştım. Sinirli bakışları, yerini şaşkınlığa bırakırken yanakları kızarmıştı.

Kollarımı aceleyle çekip boğazımı temizledim. "Çekilir misin?"

Tezgahın iki yanına uzanarak hareket alanımı tamamen kısıtlamış, kalçamın buz gibi mermere değmesine sebep olmuştu. Beni kırmasaydı onu kendime çeker, dolgun dudaklarını emerdim.

Yüzüme eğildi. "Gözlerin öncekinden bile daha kırmızı."

Siktir, onu öpmek istiyordum. Çok yakındık ve bedeninden yayılan sıcaklığa sokulmak için yalvarıyordu her bir hücrem. Saçına yapışıp tezgahın üstünde açlıkla öpüşmek, ardından da yatağa geç-

Hayır, yapamazdım. Daha fazla küçük düşürmeyecektim kendimi. Bana yapıştırdığı kelimelere, azgını ekletmeyecektim.

Uzaklaşmayı denedim. "Viski yüzündendir, farkında değilim. Kâğıt ve kalem istemiştim. Getirmeyeceksen çekil de kendim alayım."

Daha da eğildi. "Dünkü tavırların, numaraydı. Benimle oynarken eğlenmişsindir, lanet prens."

Kaşlarımı çattım. "Ne demeye çalıştığını anlayamıyorum?"

Gözlerini devirdi. "Beni o ahmaklara karşı savunman falan. Baktın ki eğlence ihtiyacını karşılayamıyorum, özüne döndün."

Ah, bu kadarı da fazlaydı.

Sert bir bakış attım ve sol bileğini kavradım. "Çekilmezsen uzunca bir süre boyunca, tek kolunu kullanarak yaşaman gerekecek."

Bir anlığına afallamış, ardından da gerileyerek mutfağın diğer köşesine çekilmişti. Bileğine bakıp duruyordu.

"Ne istediğine karar vermelisin," dedim soğukça. "Sürekli azarlanmaya katlanabileceğimi sanmıyorum. Çok dengesizsin ve sana nasıl davranmam gerektiğini çözemiyorum."

Elini ensesine atıp alt dudağını dişledi. "Kafam sik gibi, tamam mı? Sadece sana güvenebileceğimi biliyorum ama kolay değil."

Sandayeyi çekip otururken daha sakindim. Şirinliği, kırgınlıklarımı unutmaya zorluyordu beni. "Oturur musun?"

İkiletmeden geçti karşıma ve suçlu bir kedi gibi büzüldü. Tanrım, iki de kulak taksam tam bir kediydi!

Saçma düşüncelerimden sıyrılıp dirseklerimi masaya dayadım ve gülümsedim. "Kurallar belirleyelim. Böylece, yanlış anlaşılmalar yaşanmaz. Hatta, ilk kuralı sen belirle."

Başını hevesle salladı. "Çok iyi olur." Saçını toplayıp benim gibi masaya dayadı dirseklerini. "Ani temaslar yok. Hele de arkadan sinsi yaklaşmalar falan."

Alaycı bir bakış attım. "Bu kurala sen de uyacaksın. Öyle tezgaha dayamalar falan istemem."

Tamam, isterdim ama bu şekilde değil.

Utanarak eğdi başını. "Kötü bir niyetim yoktu. Sapık değilim."

Sapıklaşacağın günleri sabırsızlıkla bekliyorum...

Kıkırdamakla yetindim. Hâlâ kırgın ve de umusuzdum ama denemekten vazgeçmeyecektim. Bir yılım vardı ve günlerin neler getireceğini, hiç kimse bilemezdi.































kıçımın prensi || tokyo revengers  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin