17

59 12 9
                                        

Sabah sınıfa girince gözüm direkt Kyungsoo'nun sırasına gitti.

Gelmiş...

Derin bir iç çekişten sonra sırama geçip oturdum ve alnımı ovuştururken kızlara dediğimi sanarak "Günaydın!" dedim.

"Günaydın!" bir anda Sehun'un bana dönmesiyle yerimden fırladım. Benim dışımda herkese çok komik gelmişti ki kahkahalara boğulmuşlardı.

Komik bile değil.

"Ne ağlak çıktın ya." dedi Sehun ve elindeki kitapla kafama vurdu "Kes ağlamayı gelmiş seninki."

"Cidden onunki olduğu günleri görürüz umarım." dedi Jennie ve iç çekip sırıttı "Neyse ki kimseye aşık değilim."

"Değil misin?"

Bu cümleyi duymamızla hepimiz hayal kırıklığıyla bunu söyleyen Jongin'e dikkat kesildik.

Hadi bakalım...

"Değilim." dedi Jennie tekrar ve bize baktı "Bunlar gibi olmaktansa kafam rahat."

Tam Sehun bir şey demeye atılacaktı ki sınıfa öğretmenin girmesiyle koşarak tam anlamıyla topukladı.

Öğretmenin her tenefüs buradasınız çemkirmeleri eşliğinde tabii.

Ders başlayalı biraz zaman geçmişti ki fotokopi dağıtmak için her zamanki gönüllü olarak ayağa fırladım ve dağıtmaya başladım.

Tabii ki Kyungsoo'yla konuşmaktı amacım.

Onu en sona bıraktım, son fotokopiyi ona  uzatıyordum ki o benden önce davranıp elimden fotokopiyi kaptı.

Kolunu uzatınca ceketinin kolunun sıyrılmasıyla kolunda bir beyazlık gördüm.

Dikkatli bakınca da sargı olduğunu anlamam çok da uzun sürmedi tabii.

Gözlerim kocaman oldu bir anda. Fark ettiğimi fark eden Kyungsoo derin nefesler alıp verirken ona baktım ve "Bunu cidden yapmadın kendine değil mi?" dedim.

Öğretmen oturmam için bana da çemkirince onu bırakmak zorunda kalıp yavaşça sırama geçip oturdum.

Rengimin kireç gibi olduğuna o kadar eminim ki...

Sana bana döndü ve "Ne oldu?" dedi. Ardından da Kyungsoo'ya kısa bir bakış attı.

"Bileğinde." dedim ve yutkundum "Sargı vardı."

Sana "Ne!?" diye bağırdı istemsizce. Öğretmen "Minatozaki Sana!" diye bağırdığında önüne döndü ama o da neye uğradığını şaşırdı tabii o an.

Bu kadın da her şeye bağırıyor.

...

Tenefüste bizim sınıfta değil de Baekhyun ve Sehun'un sınıfında toplandık. Gördüğümü anlattığımda onlar da şaşırdı tabii, beklemiyorlardı.

"Ee, planımız ne?" dedi Tzuyu. Elimi sert bir şekilde masaya vurduğumda ise Sehun bir anda sıçradı korkuyla.

"Aptal." dedim kendi kendime ve konuşmamı bekleyen yedi çift göze döndüm "Ben diğer tenefüs gidip açık açık konuşuyorum."

"Olmaz." dedi Baekhyun tok bir sesle "Aptal aptal konuşup yine senin canını sıkacak"

"Sence canım daha ne kadar sıkılabilir?" dedim Baekhyun'a bakıp. Biraz durup düşündü ve sonra da kafasını salladı "Haklısın git konuş."

"Böyle olmuyor." dedim sinirli bir tonda "Kendimi hırpalıyorum, hiçbir halta yaramıyor. En iyisi gidip konuşup rahat etmek."

"Kyungsoo'nun düzelmesini gerçeekten ondan daha çok istiyorum." dedi Chaeyoung ve hepimiz onu kafamızla onayladık.

Kendini tamamen kapatmayı seçmiş birini kendine getirmeye çalışmak gerçekten çok zormuş.

Benden ziyade, iyi bir arkadaşı olsa daha iyi olurdu tabii ama... Benimle yetinecek artık.

...

"Oturabilir miyim?" dedim Kyungsoo'ya o yemeğini yerken. Kafasını kaldırıp bana baktı ve sonra da kafasını "Olur." anlamında sallayıp biraz tepsisini çekti.

Karşısına oturdum ben de ve hiçbir şey demeden yemeğe başladım. Bana garip garip baktı ve o da devam etti yemeğine. Biraz zaman geçmişti ki konuşmak istediğimi belirttim öksürerek.

"Özür dilerim." dedim ilk olarak "Geçen gün ben de üstüne çok geldim oturup böyle adam akıllı konuşsaydım daha güzel olurdu."

"Sorun değil." dedi Kyungsoo ve elindeki kaşığı bıraktı "Haklıydın."

"Haksız duruma düşürdüm sonuçta kendimi." dedim. Kyungsoo hafiften gülümsedi ve "Sorun değil dedim ya." dedi.

"Benim yüzümden miydi?" dedim sonra açıkta duran bileğine bakıp. Kyungsoo kolunu çekiştirdi bir telaşla ve "Senin suçun değil, sadece bana iyi gelmeye çalışıyorsun." dedi.

İlerleme var galiba...

Bir süre konuşmadan oturduk. Diyecek bir şey yok gibiydi çünkü artık.

"Ben de düzelmek istiyorum Nayeon." dedi Kyungsoo. Sonra iç çekti "Ama yapamıyorum, güldüğüm her saniye kötü hissediyorum. İçimden hemen bir ağlama isteği geliyor, ne kadar olduğunun farkında mısın?"

"Ben sana yardım ederim." dedim bir anda. Ağlamak için aşağı eğdiği kafasını bana çevirdi Kyungsoo ve garip garip bakmaya başladı.

"Bizimkilerle de konuşacağım, aptal davranışlarını keserler." dediğimde Kyungsoo derin bir nefes aldı ve "Boşver  beni, arkadaşlarına dön." dedi.

Onu duyduğum gibi boşta duran elini tuttum. Kyungsoo bana "Bu cidden ciddi"
bakışları atarken "İstersen çıkma teklifi olarak algıla, ama ben sana yardım etmek istiyorum. İzin ver artık." dedim.

Kyungsoo bana baktı ifadesizce. Sonra da yüzüne bir sırıtış yayıldı ve kafasını salladı olumlu anlamda.

"Ben, son bir yıldır beni bu kadar önemseyen birini görmemiştim teşekkür ederim." dedi Kyungsoo ve gülümsedi. Ben de arkama yaslandım ve yemeğime devam ederken konuştum "Etrafına baksaydın geçen sene de görürdün de hadi neyse."

...

Nayeon
"Dördüncü çiftimiz hayırlı olsun :D"

Baekhyun
"CİDDİ MİSİN?"

Nayeon
"Kyungsoo'ya iyi davranacaksınız"

Tzuyu
"Sen sabah akşam ağlama da onu kral bile yaparız"

Sehun
"Saf"
"O çocukla mı çıkıyorsun ya"
"Mal"

Nayeon
"Tzuyu."

Tzuyu
"Sehun."

Sehun
"Özür dilerim Nayeooon"

Jennie
"Tzuyu madem bu seni hep dinliyor"
"NİYE DAHA ÖNCE ÇIKMAYA BAŞLAMADIN DA BİZ İŞKENCE ÇEKTİK'

Tzuyu
"Bilmem"

Baekhyun
"Nasıl ikna oldu bu"

Nayeon
"Çocukla adam gibi konuşmayı denemedik ki hiç"
"Anca kavga dövüş kıyamet"

Sehun
"Kanka bunun tek bir açıklaması var"
"Biz malız"

Nayeon
"Özellikle sen"

Sehun
"MAL"
"Artık ağlamıyorsun o yüzden eskiye dönebiliriz"

Nayeon
"Geber."

Tzuyu
"Ya Nayeon"

Nayeon
"Bana sökmez o başka kapıya"

Last Smile || KyungyeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin