18

59 12 4
                                        

Ertesi sabah her zamanki sabah toplantımız için pozisyonumuzu almıştık. Yani kızlarla biz yerimizdeydik, Baekhyun ve Sehun da sınıftakiler ne kadar sinir olsa da sandalyelerini çalıp oturmuştu bir yerlere.

Biz anıra anıra bir şeylere gülerken sınıfa Kyungsoo girdi. Çantasını sıraya koyup yine sırasına oturmuştu ki Sehun bir anda yerinden kalkıp onu kolundsn sert bir şekilde yakaladı.

Kyungsoo "Döveceğiniz bir şey yapmadım ya!" diye yükseldiğinde ben de yükseldim "Evet Sehun aptal aptal dövme!"

Sehun, Kyungsoo'nun kolunu bıraktı ve bize tip tip baktı "Gözünüzde cidden o kadar kavgacı mıyım ya? Bizim yanımıza gel diyecektim."

"Sehun emin ol daha kavgacısın." dedi Momo ve güldü. Biz anıra anıra gülmeye başladığımızda Kyungsoo da küçük bir kıkırdamayla bize katıldı.

Sehun sonra Kyungsoo'ya tekrar baktı ve elini kaldırdı "Gelmiyorsan döveceğim."

Kyungsoo, Sehun'un iğneleyici bakışları arasında bir sandalye çekerek yanımıza geldi ve öylece oturmaya başladı.

Biz konuştuğumuz konuya devam edip kahkahalarla gülerken Kyungsoo da sırıtarak bizi izliyordu.

Gülecek ya, gülmeli yani.

Yine öğretmen geldiğinde Sehun ve Baekhyun son anda topukladı, Kyungsoo da müthiş bir yavaşlıkla kendi sırasına döndü.

...

"Okul çıkışı gezelim." dedi Sana "Baekhyun sen de Dahyun'u getirebilirsin."

"Lütfettin izin vererek." dedi Baekhyun ve telefonunu eline alıp Sana'ya sinirli sinirli baktı "Sen izin verdiğin için değil kendi canım istediği için çağırıyorum."

"Ben de ne yapsam Junmyeon'u mu çağırsam?" dedi Sana kendi kendine. Sonra ağzını tuttu bir anda ve tip tip baktı "Ne dedim ben?"

Tüm gruptan "Oooo!" diye bir ses yükseldiğinde Sana ayaklarını yere vurdu "Sesli söylemeyecektim"

"O zaman direkt onların grubu çağıralım nasıl olsa Chaeyoung da Chanyeol diye tutturacak." dedi Jennie.

"İyi tamam." dedim "Öyle olsun."

Yine yanımızda sessiz sedasız oturan Kyungsoo'ya döndüm ve "Geliyorsun, itiraz yok değil mi?" dedim.

Ağzını açmış bir şey diyecekti ki "Tamam geliyorsun." dedim ve önüme döndüm.

Baekhyun kolumu dürttüğünde ona döndüm sırıtarak "Şimdi sen Dahyun'ls çıktığımızda gelecektin ya, onda Kyungsoo'yu da getir." dediğinde daha çok sırıttım "Ne çabuk kabullendin sen öyle."

"E salak, hayvan gibi ağlıyordun Kyungsoo diye diye. İki şu suratın güldü." dedi Baekhyun da.

Önüme döndüğümde masanın karşısında oturan Kyungsoo'yla göz göze geldik. Sırıtarak bana bakıyordu. Yüzümdeki sırıtışı bozmadan yemeğime döndüm.

Kyungsoo'yla çıkmak cidden başıma geleceğini düşündüğüm son şey falandı...

...

"Nereye gidiyoruz?" dedim okuldan çıkınca. Sana omuz silkti ve "Bir kafeye gidip otururuz işte." dedi.

"Kafeye gitmesek." dedi Kyungsoo. Sana öksürdü ve hemen toparladı "Özür dilerim aklımdan çıktı bir an."

Sonra bize döndü "Siz seçin en iyisi ben boş konuşuyorum."

"Sinemaya bu ekip gidemeyiz dışarı atarlar bizi." dedi Jennie ve güldü.

"Nereye gidiyoruz çocuk parkına mı?" dedi Sehun. Güldüm ve "Senin yerin orası doğru." dedim.

"Tzuyu ben bunu öldürürüm!" diye bana doğru yumruklarını sallamaya başladı Sehun ama Tzuyu Sehun'un önüne geçti ve "Ben de seni öldürürüm." diyip Sana'yla yürümeye devam etti.

"Alışveriş merkezine falan gidelim orada yemek yesek sıkıntı olmaz değil mi?" dedi Sana. Kyungsoo kafasını salladığında onayı almış bir şekilde direkt yolunuzu alışveriş merkezi tarafına çevirdik.

Biz biraz gitmiştik ki Kyungsoo duraksadı "Benim için plan değiştirmenize gerek yok ben eve gideyim. Görüşürüz." dedi ve bizden ışık hızında uzaklaşmaya başladı.

Herkes "Dursana, sorun değil..." gibi şeyler derken arkasından ben koşuşturdum ve yakaladım onu. 

Gözleri dopdoluydu.

"Özür dilerim." dedi Kyungsoo "Bir an eskiler aklıma geldi. Sonra plan değiştiğiniz için de kötü hissettim."

"Kötü hissetme." dedim ve gülümsedim "Sende bizden birisin artık, Sehun istemiyor diye okulu kaç kere ektik bilmiyorum bile. Yani senin bir kafeye gitmek istememen bizim için hiç önemli değil."

"Son kez kafeye gittiğimiz gün ben tutturmuştum oraya gidelim diye." dedi Kyungsoo. Ve gözünden bir damla düştü "Ben hiçbir şey demek istemiyorum artık kimseye, korkuyorum çünkü. Benim yüzümden öldüler, benim yüzümden birileri daha ölür diye korkuyorum."

Kyungsoo'ya sarıldım ve sırtını sıvazladım "Senin suçun değil ki, bilemezdin. Şimdi de hiçbir şey olacağı yok, gör bak hayvan gibi eğlenip öyle geri geleceğiz söz."

Doğruldum ve "Hadi Kyungsoo." dedim. Kafasını olumlu anlamda salladı ve bizi bekleyen diğerlerinin yanına geri döndük.

...

"Sehun ben senin ağzına..." Sehun, Baekhyun'un tüm patateslerini yere düşürünce beklendiği üzere kavga çıkmıştı tabii. Onlar birbirlerine küfredip döverken alnımı ovuşturdum.

Baekhyun en son biraz sakinleştiğinde kendi patatesimi uzattım ve "Sus yeter ki ye şunu." dedim.

Baekhyun kafasını iki yana salladı ve "Sen ye." dedi.

Bakındım ve "Tamam dur o zaman." diyip ortaya koydum "Oldu mu?"

"Tamam oldu." dedi Baekhyun ve sırıttı.

Biz de yemeğe başladığımızda ortam sessizleşmişti. Aptal aptal şeylere gülmemiz dışında ses çıkmıyordu.

"İddiaya girelim mi?" dedi Junmyeon bir anda. Güldüm ve "Ne alaka?' dedim.

Sana ve Jennie lavaboya gitmek için kalkmıştı o konuşmaya başlamadan önce. Elimdeki hamburgerden büyük bir ısırık aldıktan sonra ayağa kalktım "Sen kesin Sana'yla en kısa sürede çıkabilirim diye iddiaya gireceksin." dedim.

Junmyeon kafasını salladı ve sırıttı "Çıkma teklif etmeye cesaretim yok o yüzden iddiaya girmek en mantıklısı"

"Nesine?" dedi Baekhyun ve diğer yanındaki Sehun'a sert bir yumruk attı "Eğer kazanırsan Sehun ölür onu söyleyeyim de."

"Bir daha dışarı çıktığımızda yemekleri ben alırım." dedi Junmyeon. Sonra da güldü "Yoksa sen alırsın Nayeon."

"Neden ben ya hepimizle beraber giriyorsun iddiaya?" diye yükseldim. Junmyeon "Konuşan tek sensin.' dedi.

"Kabul." dedim ve derin bir nefes aldım "Nasıl olsa kazanacağım."

"Umarım kazanırsın." dedi Junmyeon.

Artık kıskanmıyorum çünkü biz de çıkıyoruz.

Last Smile || KyungyeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin