Büyülü eşyalar, Eartha gezegeninde çok nadirdir. Her bir milyon kişiden birisinde bile zor bulunur. Vampir krallığının bir büyülü eşyaya sahip olması gerçekten Shin'i şoke etmişti.
Hadi ama, en iyisi bile değillerdi. Nasıl buna sahip ola bilirlerdi ki?
Kesinlikle inanılmaz!!
Önünde duran dev oyuncak ayıya bakarken, Shin'in düşündüğü ise tam olarak buydu.
İnanılmaz. Gördüğü bu şey, şu ana kadar gördükleri içinde en iyisiydi.
Oyuncak ayıcık, enerji küresi vücudunda kocaman bir delik açmışken bile inanılmaz görünüyordu.
"Sana bir kozum var demiştim." Dedi Win, eli ile dudaklarından sızan kanı koluna silerken.
Shin oyuncağın yanına gelip, yumuşak pençelerine dokundu. Gerçekten bir oyuncak ayı idi. Ancak nasıl olmuştu da, enerji küresini karşılaya bilmişti?
Ayrıca nasıl hala ayakta kala biliyordu?
Shin gözünün zar zor gördüğü bir hızda, ayıcığın göğsündeki delik kapandı. Sanki hiç bir şey olamamış gibi.
KENDİNİ YENİLEME YETENEĞİ?!
Shin'in gözleri heyecanla parlamaya başladı. Hayatında gördüğü en güzel ikinci şeydi.
İlkini birazdan gösterecekti, bu yüzden söylemese de olurdu.
"Ben büyü yaptım." Shin gözlerini zar zor önündeki ayıdan alıp, buz kütlesine hayranlıkla bakan ardından hızlıca sarılıp, 'Büyü yaptım ben!!" diye bağıran çocuğa çevirdi.
"Wîn baksana, ne kadar harika." Dedi gözlerini ayıramazken. Rio buza sarılmayı bırakıp ellerine baktı heyecanla.
"Nasıl yaptım ki?" diye mırıldandı. Ardından elini ileriye uzatarak kendince büyü yapmaya çalıştı. Onun bu komik görüntüsü karşısında Shin ve Wîn gülmeden edemediler.
"Olmuyor!!!" diye sinirle bağırdı Rio. Hızla Wîn'e doğru dönüp, "Wîn öğret-" dediğinde sarı bir küre hemen yanındaki buza çarpmıştı. Buz parçalanıp yere düşerken, Rio sinirli gözlerini Shin'e çıkardı.
"Geriye sadece yarım saatimiz kaldı. Konuşmak yerine neden dövüşmüyoruz?"
Shin, Rio'nun bir tür gizli silah olacağını düşünmüştü ama o sadece, çaylak bir Büyücüydü.
İşi daha hızlı bitecekti bu yüzden umursamadı. Ayrıcaaaaa, bu büyülü eşya ile dövüşe bilirdi. Bol bol tecrübe kazanmıştı aslında.
Bir vampire karşı dönüşmüştü, şimdi ise bir büyülü eşyaya karşı dövüşecekti.
Sınırlarını gerçekten merak ediyordu.
"Rio sen uzaklaş!" dedi Win. "Ortalık kızışacak gibi."
Rio başını sallayıp biraz önce oturduğu yere geri döndü. Bu sefer boş boş oturmak için değil, gücünü denemek için oraya gidiyordu.
Win, vampir güçlerini sayesinde bedenini hızlıca iyileştirip, uçarak ayıcığın kafasına kondu. Bu sırada içinden Ollie ile konuşuyordu.
"Ollie hadi ona gücümüzü gösterelim."
"Tamamdır ortak."
Shin ise bir tarafta durmuş bu ayıcığı gözlemliyordu. Gerçekten nasıl savaşacağız dair en ufak bir fikri yoktu. Gizli silahını hemen göstermek istemiyordu.
Bu yüzden, havaya doğru zıpladı, ve uçarak ayı ile, Wîn'in karşısında durdu. Bu kadar yüksekten dövüşmek biraz risklidir. Zira, en ufak isabette yere çakılacağından adı gibi emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F.U.E.L || bxb
FantasyBüyü evrenine hoş geldiniz. Bu evrende çıkacağımız maceraları okumak için bize katılın. Aksi taktirde çok pişman olursunuz. Ayrıca bxb hikayesidir. Homofobik insanların okuması tavsiye edilmez... Tüm haklar bana aittir.