Nereye gelmişlerdi tahmin edin bakalım?
Şehrin en uç kısmında bulunan siyah renkteki pek de tekin görünmeyen kulübün önünde durmuş, bekliyorlardı.
“... buraya girmeyeceğiz herhalde?” Rio’nun on altı yaşında olmasını geç daha doğru düzgün büyü bile yapamıyordu.
Yerlerdi onu orada.
Ham yaparlardı.
“Şey.. Bence de girmesek daha iyi olur.” Diye mırıldayan Alon da Rio’ya katıldığını sessizce belli etti. Shin’in arkasına saklanmış, omuzunun üzerinden korku dolu bakışlar arıyordu etrafına.
Win ise tarafsızdı. Olsa da olurdu olmasa da olurdu. Pek korktuğu söylenemezdi. Ancak onu en çok rahatsız, eden şey, Shin’in söyledikleri ile hareket etmeleriydi .
Neden ani bir kararla buraya geldiğini bilmiyordu ama önemli bir şey olduğunu düşündüğünden hiç bir şey söylemedi. Yavaş yavaş tanımaya başlıyordu Shin'i. Bu da kalbinde güzel hisler yeşermesine sebep oluyordu. Hele Kafede olan kavgadan sonra. Alona yardım etmişti -elflerden nefret ettiği için olsa bile-.
“Giriyoruz.” Dedi Shin. “Ama...” Bakışlarını kulüpten çıkan insanlarda gezdirdi.
Üzerlerindeki cüretkar elbiselerine, bir de arkadaşlarının tatlı görüntülerine baktı.
“Sizi bu kılıkta içeri alacaklarını hiç sanmıyorum.”
“...”
Kısa sessizlik oldu.
“Neyse” Shin elini şıklatıp, kendi elbiselerini onlarla paylaştı. Hepsinin üstü sarı bir ışıkla parladı ardından elbiselerini yerini yenileri aldı.
Alon normalde giydiği bol kıyafetlere nazaran üzerindeki dar elbiselerle bir an için nefes alamadığını hissetti. Altında koyu yeşil renginde dizinin üzerinde biten deri bir şort vardı. Yuvarlak kalçaları, uzun ince bacaklarını hatlarıyla belli ediyordu.
Üzerinde ise tek kollu bir buluz vardı. Beyaz bluzun bir kolu bileğine kadar uzanırken, diğerinin kolu sıfırdı. Ayrıca siyah tül oluşu bedenini fazlasıyla belli ediyordu. Beline kadar uzanan saçları salık bırakılmış. Öndeki perçemleri arkadan toka ile tutturulmuştu.
Hafif kadınsı görünümü ile çok güzel görünüyordu. Zaten çok utangaç biriydi. Şimdi ona dönen bin bir çeşit gözle eğilerek cenin pozisyonunu aldı. Ağlamaklı gözlerle Shin’e baktı. “S-Shin ben bunu giyemem.” Diye mırıldandı.
Lakin diğerlerinin kıyafetini görünce haline şükür etti.
Win’in altında siyah dar bir pantolon vardı. Üzerinde ise.. Tek omuzundan geçen kırmızı bir şal mevcuttu. Çıplak göğsü, ve kaslı bedeni gözler önündeydi.
Gözlerinde siyah bir makyajla, tehlikeli bir auraya sahip olmuştu. Kan kırmızısı dudakları bakan herkesin arzuyla kasılmasını sağlıyordu.
Garip bir şekilde tehlikeli ama çok seksiydi..
Rio açık mavi renginde sıfır kollu bir crop giyiyordu. Altındaysa beyaz renginde dizi ve baldırı arasında biten şort vardı. İçlerinde en uzun -en fazla bir kaç santim olsa dahi- boylusu Rio olduğundan, üzerindekiler hoş duruyordu. Uzun bacaklarını mengene gibi sarmış pantolonun yan tarafları oval tülden bir nakışa sahipti. Çok da kaslı olmayan üst kısmına giydirilmiş olduğu crop gizli yerlerini kapatıyor insanların merak etmelerine sebep oluyordu.
Beyaz kısa saçları arkaya doğru yatırılmış. Gözlerine mavi bir sürme çekilmişti.Shin ise.. Ah gerçekten açık ara en seksiydi. Hem çok yakışıklı hem de baya güzel olmuştu. Ona bakan insanlar, hayallerinde kâh onun kölesi olmak, kâh da onu kölesi yapmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F.U.E.L || bxb
FantasyBüyü evrenine hoş geldiniz. Bu evrende çıkacağımız maceraları okumak için bize katılın. Aksi taktirde çok pişman olursunuz. Ayrıca bxb hikayesidir. Homofobik insanların okuması tavsiye edilmez... Tüm haklar bana aittir.