17.Bölüm "YALAN"

1.3K 152 82
                                    

        Oy verip yorum bırakmayı unutmayın, iyi okumalar <4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

        Oy verip yorum bırakmayı unutmayın, iyi okumalar <4

17.BÖLÜM "DÜNYA HASSAS KALPLER İÇİN TAM BİR CEHENNEM"

          İki genç adamın çakır gözleri kesintisiz aralıklarla kesişmeye devam ettiğinde Pırıl'ın, genç adamların arasındaki düellodan hiçbir haberi yoktu...

Devran, ilk başta Uraz'ın o sert ifadesiyle yanlarına gelmesine bir anlam vermese de Pırıl'a değen elini kesecekmiş gibi bakmasından bir anlam çıkartmıştı kendince. Ardından ikiliye dikkatle bakıp, aralarında somut bir şeyin olup olmadığını tartmıştı. Olmadığına kanaat getirmek istiyordu. Bu zamana kadar onu, Pırıl kadar etkileyen bir kıza denk gelmemişti hiç.

Eğer aralarında gerçek anlamda bir şeyler yoksa kesinlikle düelloya da hazırdı. Bunu daha sonrasında Recep den öğrenmeyi aklına not ettiği esnada Uraz ona ters bir ifadeyle bakarak "hayırdır Devran, Recebi görmeye mi geldin?" Dedi.

Devran'ın güvenlik şirketinden adamların, kendileriyle çalışacağını biliyordu ancak Devran'ın da orada olacağından bir haberdi. Hemen hemen onunla aynı boylarda olan adam çakır gözlerini kısarak "hayır, daha sonra ayrıntıları konuşalım istersen." Diye tamamlayınca aynı ifadeyle Uraz da ona karşılık veriyordu.

Şirketlerinde dönen olaylardan dolayı, Recep'le anlaşarak gizli tuttukları bu olayı Pırıl'ın yanında konuşamazdı.

Uraz altında yatan sebebi sezdiği için kafasını gelişi güzel bir şekilde salladı ve Pırıl'a dönerek "benimle gel Pırıl." Dedi.

Genç kıza direkt hitap etmesi gözünden kaçmamıştı. Buna Pırıl da aynı derecede şaşırsa da belli etmedi ve Uraz'ı dinleyerek onu takip etti.

Uraz fabrikanın diğer yerlere göre daha tenha olan bir köşesinde durduğunda içinde kopan fırtınalardan bir haber olan kızın gözlerine baktı. İlk olarak çillerinin diğer günlere nazaran daha çok belirgin olduğunu gördü. Ardından kızın suratına bakarken içinden geçenlerden dolayı derin bir soluk verdi. İçten içe kendine kızıyordu.

Pırıl, güzellik kaygısı gütmeyen bir kızdı. Suratına hiç makyaj yapmaz, gözlerinin altlarındaki kızarıklardan bile rahatsız olmazdı. Bu da onu fark etmese de daha güzel yapıyordu. Suratının tüm karakteristik özellikleri olduğu gibi ortaya çıkıyor, ifadesi gizlenmiyordu. Uraz içten içe onun bu duruluğundan inanılmaz derecede etkileniyordu.

"Bir şey mi söyleyecektiniz Uraz Bey?" Genç kızın sesi istemsizce sert çıkmıştı. Nedenini bilemediği bir şekilde ona karşı sinirli hissediyordu kendisini.

"Evet, nasıl olduğunu görmek istedim, kendini toparlayabildin mi?"

"Evet," kolunu hafifçe çevirerek "gayet iyiyim. İlaçlarımı da eksiksiz aldım, o yüzden hemen toparlandım herhalde."

İSPİYONCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin