23.BÖLÜM "KARANLIĞA SIĞINAN AYDINLIK"

1.5K 138 107
                                    




Merhaba bebişler. Yazarken aşırı keyif alarak eğlendiğim bir bölümdü, umarım sizde keyif alarak okur ve güzel vakit geçirirsiniz. İyi okumalar... <4

Bazı kalplere fazla gelen acılar gözlerden taşar...

                                                                                        

                                                                                        

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23.BÖLÜM "Karanlığa Sığınan Aydınlık"

            Recep Beyin karşısında otururken omuzlarının ardında kalan açık gri duvarlara daldım. İstemsizce gözlerim doldu, birden geçmişteki taciz olayına doğru savrulmuştum. O gün, en az şimdiki kadar panik doluydum ancak ne olursa olsun sözlerime itham edilmeyeceğinden de bir haberdim.     

            Uğradığım o sarsıcı taciz yetmezmiş gibi bir de iftiraya maruz kalıp işimden olmuştum. Kader yine tekrardan aynı sarsıcı olayla tekerrür ediyordu işte.

            Belki de bir öncekinden geçemediğim için tekrardan aynı sınavla karşı karşıyaydım.

            O kadar emindim ki arkamda durmayacaklarına, sözlerime inanmayacaklarına... Ben kendime güvenip inanmazken başkaları nasıl inanacaktı ki?

            Sırtımı dikleştirerek soluğumu yavaşça bıraktım ve Pırıl'ı hissetmeye çalıştım. Her şeyden öte yanımda kaya gibi sağlam bir arkadaşımın varlığını biliyordum. Bu öylesine muazzam hissettiriyordu ki... Biliyorum, ben başaramasam bile o çabalayacak, bana şahitlik edecekti.

            Pırıl inanılmazdı. O kız çok güçlüydü ve hiçbir darbeyle sarsılıp yere düşmezdi.

            Çakır mavisi gözlerin karşısında otururken en çok da düşünceleri okumayı istediğimi fark ettim. Belki bu sayede olan biteni anlatmak daha kolay olacaktı.

            Sabırsız, öfkeli adam karşımda büyük bir sükunetle oturuyor, ağzımdan çıkacak olan kelimelerin devamını bekliyordu.

            "Recep Bey bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama" sesim sona doğru çatallaştı ve ağlamamı tutamadım. Ya şimdi ya da hiçti.

Olacakları tasarlamadan ilerlemeliyim.

Yumruklarımı iyice sıktım. "Ben Toygar Beyden çok rahatsız oluyorum."

            Sakladığı gerginliği kayboldu ve rahat bir soluk koy verdi. "Ah Ferda Hanım kim olmuyor ki. İşleri genel olarak batırıp size yük çıkarttığının farkındayım ancak bu meseleyi halledeceğim. Biraz daha dişinizi sıkmanızı istiyorum sadece."

            "Ama Recep Bey ben..."

            "Geçici bir süreliğine proje departmanına almıştık. Toygarda alışamadı, insanlık hali tabi bocalıyor."

İSPİYONCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin