16.BÖLÜM "KATRAN KARASI GÖZLER"

1.3K 157 220
                                    

                 Oy Verip yorum bırakmayı unutmayın, iyi okumalar... <4

              Kapı çaldığı anda göğüs kafesim öyle bir sıkışmıştı ki kalbimin o saniyede paramparça olduğuna yemin dahi edebilirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapı çaldığı anda göğüs kafesim öyle bir sıkışmıştı ki kalbimin o saniyede paramparça olduğuna yemin dahi edebilirdim. Gözlerim bir atmaca misali Uraz'ı buldu. Olağan ifadesiyle oturmaya devam ediyorken hayatımın ne kadar çok yorucu ve zor olduğundan bir haberdi...

Ona göre normal bir kapı çalmasıydı ancak ardında olan kişiyle tüm hayatım tekrardan şekil alabilirdi.

Zihnimin derinliklerinden bir ses yükseldi ve gelenin teyzem olabileceğini haykırdı bana... Uzun süredir daha fazla para dileniyor, beni köşeye sıkıştırmak için elinden geleni ardına koymuyordu. Aramalarını ve mesajlarını cevapsız bıraktığım için gelmiş olmalıydı. Korku dolu bakışlarım Uraz'la buluştuğunda neden hâlâ kapıyı açmaya yeltenmediğimi düşündüğünü hissediyordum.

Dizlerimin üzerindeki ellerimi yumruk yaparak boğazımı temizledim ve "bir kahve daha içer misiniz?" Dedim.

Çatılan kaşlarıyla ısrarla çalan kapıya, ardından da bana baktı ve olağan bir sesle "kapıya bakmayacak mısın?" Dedi.

Şakaklarımın kızardığını hissediyordum. Sıkıntılı bir soluk verdiğimde bakışlarım öylesine sıvı bir hâl almıştı ki utanmasam karşısında durup dururken ağlayacaktım.

Açmasam iyice garip gözükecektim değil mi? Ama açarsam da hayatımın akışı değişecekti.

Uraz'ın bakışlarındaki şaşkınlık dağıldı. Aklındaki düşünceler her neyse birbirine çarpışarak büyüdü ve netleşti. Kararlı ifadesiyle ayağa kalktığında yüreğim ağzıma geldi. Kafamı kaldırıp ablak bir ifadeyle ona bakmaya devam ettiğimde betimin benzimin attığına emindim.

"Sen otur, ben bakarım."

"Uraz Bey!" Demeye kalmadan o iki adımı aştı ve kapının kulpunu kavrayıp düşünmeden açtığında elim ayağım buz kesmiş, korku dolu bakışlarımla ardından bakakalmıştım...

Uraz Bey uzun boyuyla kapımın önünde duruyorken nutkum tutulmuştu. O kadar büyük ve güçlü, kendinden emin duruyordu ki bir an neyden korkacağımı unuttum. Zihnimdeki sesler durdu, ışıklar kapalı olduğu için hafif loş olan salonumdan, Uraz Beyin sırtına bakakaldım.

Kapıyı birden açtığında o tanıdık gerginlik olduğu gibi mideme oturdu. Bacaklarımda güç bulmaya çalışarak ayağa kalktığımda sadece öylece kalabildim.

Uraz Beyin bedeninden gelen kişiyi göremiyordum. Kulaklarım uğulduyordu. Avuçlarımı karnımın önünde birleştirdiğimde karnım ağrıyordu.

Titrek bakışlarla öylece bakmaya devam ederken Uraz Bey omzunun üzerinden bana doğru döndü ve gergin bir bakış attı.

O bakışın altında öylesine bir öfke yatıyordu ki... Kafayı yediğimi düşünmesem kıskançlığa yoracaktım o bakışları.

İSPİYONCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin