Sabahtan beri çalışan ama asla dikkatimi çekmeyen televizyonda bir spor kanalı açıktı. Yeni sezonun başlamasına az kalmışken geçen sezonun öne çıkan maçları ve öne çıkan oyuncular ekranda dönüp duruyor, yorumcular ise bu sezon hakkında tahminlerde b...
Kapakları açık dolabın önünde dikilip duruyordum. Aklım boştu, gözlerimin odağı boştu. Yapmam gereken bir şey olduğumun bilincinde olsam bile dakikalardır beklediğim yerde aynı şekilde durmaya devam ediyordum.
İnsan bazen düşüncelere o kadar dalardı ki bir süre sonra o düşüncelerin hepsi uçar, geriye de neredeyse donmuş bir yapı kalırdı. Yaklaşık bir buçuk gündür o kadar çok olasılıklı senaryo düşünmüştüm ki asıl hızlı olup hazırlanmam gereken yerde vücudum patlak vermişti.
Maç için bir kıyafet seçmem gerektiğini biliyordum ama sadece bakınıyordum. Kendime gelmeye çalışma çabalarım sonuç verdiğinde asılı elbiseleri rastgele karıştırmaya başladım.
Bütün hepsine üstün körü bakıp tekrar başa döndüğümde baştan beri neden bu halde olduğumu anladım. Daha önce hiçbir maça gitmemiştim ki. Çok zor bir şey değildi, evet. "Normalde" çok zor bir şey değil.
Ama ilk defa onu bu kadar yakından görebilir hatta konuşabilirdim. İhtimalleri boşuna koyuyorum çünkü konuşacağımız kesin.
Doruk Manyaslı nam-ı diğer 3 Numara.
Son zamanlarımda aklımı en çok meşgul edenler listesinde rahatlıkla birinciliği alacak o harika insan. Çok tanımasam bile gözümde harika olarak adlandırabileceğim tek kişi. Abartıyor muyum? Belki...
Sonunun ne olacağını düşünmeden devam ediyorum hatta ona güveniyorum. Uzun zamandır kendime bile güvenmediğim göz önüne alınacak olursa belki aptalca bir hamle.
İlgilenmiyorum, umurumda bile değil. Şu ana kadar pişman değilim. Pişman olursam ne kadar yıkılacağımın da farkındayım. Bir risk alıyorum, uzun zamandır almadığım bir risk. Ama mutluyum.
Elime kısa, siyah bir elbise geçtiğinde duraksadım. Düşüncelerim çok abartı olacağı ve biraz abartıdan bir şey olmayacağı arasında gidip gelirken ilk karşılaşmada biraz daha mütevazı olmaya karar verdim. Çok dikkat çekmek istemediğim bir günümdeyim.
Alt çekmecelerden sade siyah bir tişört ve pantolon çıkardım. Kombini daha da spor hale getirmek için siyah deri ceketlerimden birisini aldığımda gördüğüm görüntü hoşuma gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonuma gelen bildirimin kimden olduğunu merak etmiştim. Elime aldığımda ekranda Lale'nin adı görünüyordu.
"Seni almamı ister misin? Beraber geçeriz."
Gördüğüm mesajla gözlerim saate kaydığında hazırlanmak için çok zaman kaybettiğimi anlamıştım.
"Olabilir."
"Yarım saate sendeyim."
Telefonu aldığım yere koyarken Doruk'la bir gündür hiç konuşmadığımız aklıma geldi. O kadar dalgındım ki ona yazmayı bile unutmuştum. O da yazmamıştı. Yoğunluğuna verdim. Bugün oynayacakları maç çok önemliydi.
Küçük sapık: hiç halimi hatırımı soranım da yok
Küçük sapık: çok kırıldım
Hemen cevap veremeyeceğinin bilincinde olduğum için makyaj masama geçtim. Çok abartmamaya çalışarak makyajımı ve saçımı yaptığımda hazırdım. Telefonumun ışığı bildirim geldiğini belli edercesine yandığında Doruk olduğunu biliyordum. Lale'nin gelmesine daha on dakika vardı.
3 Numara: geç kaldın bugün
3 Numara: daha erken yazarsın sanmıştım
Küçük sapık: yaa sen beni mi bekledin
Küçük sapık: yerim seni
Küçük sapık: bugün dalgınlığıma geldi de
Küçük sapık: azıcık yazmayı unutmuşum
3 Numara: bana diyene bak
3 Numara: asıl sen beni unutmuşsun
3 Numara: suçu bir de benim üzerime atmaya çalışıyordun
Küçük sapık: ben seni hiç unutur muyum
Küçük sapık: aşk olsun
Küçük sapık: beklenmeyen birkaç işim çıktı yoksa tüm gün aklımdan çıktığın mı var
3 Numara: iyi öyle olsun
3 Numara: inandım diyelim
3 Numara: yazmayı unutunca fotoğrafı da unuttun galiba
Küçük sapık: neyin derdinde olduğun da belli oldu böylece
Küçük sapık: yazık benim verdiğim emeklere
3 Numara: sanki karşılık istemiyorsun da bana burada konuşuyorsun
Küçük sapık: yani tamam burada biraz haklı olabilirsin
Küçük sapık: ama hep seni düşündüğümden
Küçük sapık: bugün çok önemli ya maç
Küçük sapık: dedim konsantresini bozmayayım
3 Numara: ha iyi yapmışsın o zaman
3 Numara: izleyecek misin maçı
Küçük sapık: hem de büyük bir heyecanla
Küçük sapık: sana da bol bol şans dilemek istedim
Küçük sapık: gerçi ihtiyacın yok ama olsun
3 Numara: teşekkür ederim
Küçük sapık: ben seni daha fazla meşgul etmeyeyim sonra görüşürüz nasıl olsa
