Bazen son zamanlarda yaptıklarıma gerçekten akıl erdiremiyordum. Onunla konuşmaya başladığımızdan beri ayaklarımın yere basıp basmadığından bile emin değildim. İçimde hissettiğim duyguların en fazla hoşlanma olarak adlandırılabileceğini biliyordum.
Emin olduğum bir şey vardı, aşık değildim.
Halimi görenler ve neler yaşadığımdan haberi olmayanlar aşık olduğumu düşünebilirdi ama değildim. Aşkın çok daha farklı ve üst bir şey olduğunu düşünüyordum ya da hiç olmadığını. Daha önce yaşamamıştım ve yaşayıp yaşayamayacağımdan da emin değildim.
Sadece şu an bulunduğum konumdan mutluydum ama insan hayatı değil miydi bu? Yakında mutlaka bu mutluluğumdan eser kalmazdı. Âna odaklanmaya çalışıyordum. Bazen eskisi gibi olmaktan korktuğum çok zaman oluyordu.
Yine bu zamanlardan birindeydim ve şimdi yapabileceğim bir şey veyahut ilgilenebileceğim birisi vardı. Kendisinin haberi olmasa dahi ona minnettardım. Çünkü beni geçmişimden çekip çıkaran tek şeydi bu zamanda. Kendisi konuşmalarımızı çok basit olarak görüyor olabilirdi, bilemezdi ne halde olduğu ve nasıl hissettiğimi.
Tek umudum ben biraz daha iyileşene kadar bu halimizin devam etmesiydi. Onu ve benim için var olan aramızdaki bağı kaybetmeye hazır değildim. İnsanlar bana baksa birçok şey görebilirdi ama nelerden geçtiğimi göremezlerdi.
Sabahtan beri altında olduğum battaniyenin sıcaklığı beni iyi hissettiren yegane şeydi. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Sabahtan beri böyle hissetmemin bir nedeni yoktu sadece hissediyordum işte. Odadaki saatin tik takları kulağıma geliyorken yakında kalkmak zorunda olduğumu da biliyordum. Sadece biraz daha...
Telefonumun çalışıyla kafamı yastıktan kaldırıp arayana baktım.
LALE arıyor...
Ses tonumu düzeltmeye çalışıp telefonu açtım.
"Efendim."
"Geliyorsun bugün değil mi, unutmadın?" Enerjik sesi yüzümü biraz buruşturmama neden oldu.
"Kendimi hiç buluşma havasında hissetmiyorum. Bugünü pas geçsem ben?" düşen modunu görmeden anlamıştım.
"Zaten epeydir katılmıyorsun. Bari bugün gel hem sen de açılırsın." Üzgün çıkan sesi ne kadar istemesem de duvarlarımı biraz indirmeme neden olmuştu.
"Sana dayanamıyorum diye bu sesle konuşuyorsun, değil mi? İyi madem geleyim." Kıkırdamasıyla yüzüme küçük bir gülümseme yerleşti.
"Tabi kızım. Ne sandın, hadi bekliyoruz. Hızlı ol."
"Tamammm."
İstemsizce yataktan doğrulup banyoya doğru yürüdüm. Kısa süren bir duşun ardından giyinme odasında ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Gözüme geçenlerde koleksiyonuma yeni katılan siyah, mini etek takıldı. Uzun zamandır giyecek bir yer arıyorken giyme fırsatı da elime geçmişken bunu kaçırmak istemezdim.
Küçük etek bir elimde diğer elimle üstlerimi büyük bir serilikle karıştırıyordum. Elime giymekten çok hoşlandığım kahverengi crop geçtiğinde bugünü de başarıyla atlattığımın farkındaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARMAK UÇLARI - YARI TEXTİNG
RomanceSabahtan beri çalışan ama asla dikkatimi çekmeyen televizyonda bir spor kanalı açıktı. Yeni sezonun başlamasına az kalmışken geçen sezonun öne çıkan maçları ve öne çıkan oyuncular ekranda dönüp duruyor, yorumcular ise bu sezon hakkında tahminlerde b...