TUHAF BİR YANILGI

2K 4 0
                                    

                       Hayat, bazen öyle garip şeyler eder ki insana akıl sır ermez. Hüseyin'de de aynısı oluyor. Aslında, Meltem diye gördüğü kız bir başkası. Anlaşılmaz bir isim karışıklığı gibi gelse de yazgı hükmünü sürmekte. Arkadaşına, Meltem ile tanışması için yardımcı olmasını rica ediyor. Zaten Meltem, arkadaşını nişanlısı ile oldukça yakın. Kız, uzun uğraşılardan sonra kabul ediyor kendisiyle görüşmeyi. Aslında Hüseyin, bu isteksizliğin nedenini hala anlamış değil. Aklındaki ve gönlündeki tek şey, onunla tanışabilmek. Arkadaşını geniş salonunda kızı beklerken, oldukça sabırsız ama, belli etmemeye çalışıyor. Güzel şeyler, biraz zaman alıyor sonuçta. Derken Meltem'in gelmesi ve onu görünce gizli gizli yaşadığı şaşkınlık. Meltem sandığı kız bu değil ki! İsimleri karıştırdığını anlıyor hemen dehşetle. Ses etmiyor, karşısındaki kızı incelemeye başlıyor alttan alta. Bu kız, Meltem olduğunu sandığı kızdan daha güzel! Hayran hayran kızın gözlerinin içine bakıyor ve yanılgısından kimseye söz etmiyor Hüseyin. Gerçi kendine sorulsa, o ilk buluşmada kıza ne dedi, ne anlattı, kendi de hatırlamıyor. İçine düştüğü şaşkınlık ve bir o kadar beğenmek aklını başından alıvermişti. Eve döndüğünde yatsa da uyuyamadı. İstediğinden, gördüğünden daha hoş bulduğu bu Meltem'i tanımaya karar veriyor. Öncesindeki aşk meşk işlerine bakacak olursa, kayda değer bir şey yok yaşamında. Sadece lise yıllarında bir kıza duyduğu aşk var kesesinde. Kız da zaten duygularına karşılık vermemişti başkasını sevdiği için. Hüseyin, ah vah ile geçen bir iki haftanın sonunda unutuvermişti o kızı. Sonrası ise hep benzer. Birkaç günlük, gecelik yaşantılar. Hüseyin, lisedeki duyguların benzerini yaşayamıyor bir türlü. Annesi, ara ara kendisi için bulduğu kızları gösterse de bir şey hissetmiyor onlara karşı. Hem aşık olmamak daha iyi, insanın ayakları yere sağlam basıyor aklı başındayken. Gereksiz düşünceler, aşırı duygusallık da yok. İnsan her an aklını kullanabiliyor durum böyle olunca. İşte bu düşüncelerle düzene soktuğu hayatında bazen değişik dalgalanmalar yaşanmıyor değil. Mesela Ayhan ile aralarında olup bitenler. Onların hepsi geçmeye, unutulmaya mahkum yaşantılar kendince. Onu hep her şeyini anlatabildiği bir dost olarak kabul etmişti Hüseyin. Aynı bölgenin çocuklarıydılar. Ama, bir süre sonra Hüseyin, onun kendine olan değişik yaklaşımını hafiften hissediyor da bunu bir yanlış anlama olarak değerlendirip, geçiştiriyor. Bir zaman daha böyle geçtikten sonra Ayhan, daha açık anlatıyor hislerini. Hüseyin bundan oldukça rahatsız oluyor, hatta bir süre görüşmüyor onunla. Derken iş ortamları yüzünden yine birbirlerini görüyorlar. Hüseyin kendince ona bir şeyler anlatmaya çalışıyor: Toplum, yaşam tarzları, meslekleri, çevrenin tepkisi açısından. Sonuçta yaşadıkları yer, küçük bir şehir. Hatta Ayhan'a bir kız arkadaşı olmasını tavsiye ediyor. Ayhan, önce kesinlikle yanaşmıyor buna sonra, artık ne düşündüyse bir şeyleri yaşamaya karar veriyor. Ve bunu ilk olarak da Hüseyin' e söylüyor:

-''Bir kızla tanıştım, adı Ayşe. Aynı benim gibi sessiz, sıcak ve sade.''

Hüseyin, duyduklarına inanamıyor önce, ardından da çok seviniyor:

-''Dostum benim! Senin mutlu olmanı çok isterim, haydi hayırlısı!''

Gerçi pek hayırlı olmuyor bu durum en başta. Ayşe'nin sorunlu bir annesi var. Kızına kimseleri layık göremiyor. Daha birkaç günlük tanışmanın ardından kadın tutturmuştu göreceğim diye Ayhan'ı. Ayhan, karşıdan bakıldığında uzun boyu ve esmerliği ile oldukça çekici. Ama, Ayşe'nin annesi için tip yetmiyor, para da olmalı. Daha ilk görüşünde Ayhan'a kızına düğünde ne kadar altın takacağını soruyor kadın. Ayşe'nin annesinden gelen bu hareket hiç hoşuna gitmiyor delikanlının. Konuşarak ayrılmaya karar veriyorlar Ayşe ile. Sonraki günlerde Ayhan avare avare dolanmaya başlıyor ve her rast geldiğinde Hüseyin'e dert yanıyor yaşadığından. Hüseyin önce üzülse de anlıyor ki arkadaşı kıza karşı boş değil. Bu ilgiden oldukça memnun kalıyor. Ardından arkadaşını teselli ediyor, ve deneyebileceği usuller öneriyor ona. Her şeyden önce Ayşe'nin de kendini sevdiğinden emin olmalı ve bunun içinde baş başa konuşmaları gerek. Bunun çaresini bulmak da yine Ayhan'a düşüyor. Bazen hiç olmayacak sanılan durumlardan öyle güzel sonuçlar çıkar ki insanoğlu şaşırıp kalır. Ayhan ve Ayşe için de aynısı oldu. Önce anne ikna edildi, sonra Ayşe'yi istemeye gidildi ve söz yüzükleri takıldı. 

SENDEN SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin